2012 Euroleague NIJT Abdi Ipekçi Spor Salonu´nda basliyor
2012 Euroleague NIJT 10 Mayis a Abdi Ipekçi Spor Salonu da basliyor. 8 genç takimin mücadele edecegi 2012 Euroleague Basketball Nike International Junior Tournament'in grup maçlari 10-11-12 Mayis'ta Abdi Ipekçi Spor Salonu'nda yapilacak. Istanbul'da düzenlenecek 2012 Turkish Airlines Euroleague Final Four organizasyonu kapsaminda gerçeklestirilecek olan 2012 Euroleague Basketball Nike International Junior Tournament (NIJT) 10 Mayis Persembe günü baslayacak. Temsilcilerimiz Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker genç takimlarinin yani sira Crvena Zvezda Belgrade (Sirbistan), FC Barcelona Regal (Ispanya), KK Zagreb (Hirvatistan), Lietuvos Rytas (Litvanya), Zalgiris Kaunas (Litvanya) ve Çin U18 takimlarinin mücadele edecegi turnuvanin grup karsilasmalari 10, 11 ve 12 Mayis tarihlerinde Abdi Ipekçi Spor Salonu'nda oynanacak. Dörder takimli iki grupta ilk sirayi alan ekipler ise 13 Mayis Pazar günü Sinan Erdem Spor Salonu'nda yapilacak final maçinda kozlarini paylasacaklar. Son sampiyon KK Zagrebin unvanini korumaya çalisacagi ve 10. kez gerçeklestirilecek olan NIJT'in geçmisine baktigimizda ise karsimiza bugünün yildizlari çikiyor. Final Four'da mücadele edecek takimlardan CSKA Moskova'nin guardi Anton Ponkrashov, turnuvanin ilk kez düzenlendigi 2003 yilinda forma giymisti. Ponkrashov'un takim arkadasi Alexey Shved de 2006 NIJT'in parlayan isimlerinden biriydi. Turnuvada boy göstermis diger yildizlar arasinda eski Euroleauge MVP'si Milos Teodosic, iki kez Rising Star seçilen Nikola Mirotic, Eurocup Rising Star'lari Donatas Motiejunas, Jonas Valanciunas ve Milos Macvan'in yani sira Leon Radosevic, Mantas Kalnietis ve Mirza Begic gibi elit oyuncular var. Günümüze dek geride kalan 9 sampiyonada Zalgiris Kaunas toplamda 9 kez NIJTe katilma basarisini göstererek, turnuvaya en çok katilan takim oldu. Zalgiris Kaunas 2003-2008 yillari arasinda ve 2010-11 yillarinda turnuvada boy göstermeyi basarmisti. Zalgiris Kaunasi turnuvaya 2003, 2006, 2008 ve 2011 yillarinda olmak üzere toplam 4 kez katilan FC Barcelona takip ederken, Crvena Zvezda Diva Belgrade ve Lietuvos Rytas ikiser kez, Fenerbahçe Ülker, KK Zagreb ve Team China ise birer kez katildilar. Yarin Abdi Ipekçi Spor Salonu daki antrenmanlar ile baslayacak olan turnuvada ilk maçlar ise 10 Mayis Persembe günü oynanacak. Abdi Ipekçi Spor Salonu bu önemli turnuva için ikiye bölünerek iki ayri saha haline getirildi. Karsilasmalar ayni anda iki sahada oynanacak. Öte yandan NITJ Turnuvasi i Abdi Ipekçi Spor Salonu da ileyecek olan basin mensuplari, her zamankinin aksine salona basin girisinden degil, 1 numarali seyirci girisinden girecekler. 112 ve 114 numarali tribünler, bu organizasyon için basin tribünü olarak yeniden düzenlenirken, basin mensuplari söz konusu tribünlerden her iki sahayi da takip edebilecekler. 2012 Euroleague Basketball Nike International Junior Tournament gruplari ve maç programi söyle: A GRUBU Crvena Zvezda Diva Belgrade Anadolu Efes FC Barcelona Regal Lietuvos Rytas Vilnius B GRUBU Çin KK Zagreb Croatia Osiguranje Zalgiris Kaunas Fenerbahçe Ülker Abdi Ipekçi Spor Salonu 10 Mayis Persembe 14.00 Crvena Zvezda - FC Barcelona Regal 14.45 Anadolu Efes - Lietuvos Rytas 16.15 Çin - Zalgiris Kaunas 17.00 KK Zagreb - Fenerbahçe Ülker 11 Mayis Cuma 12.00 Crvena Zvezda - Anadolu Efes 12.45 FC Barcelona Regal - Lietuvos Rytas 14.15 Çin - KK Zagreb 15.00 Zalgiris Kaunas - Fenerbahçe Ülker 12 Mayis Cumartesi 12.00 Anadolu Efes - FC Barcelona Regal 12.45 Lietuvos Rytas - Crvena Zvezda 14.15 KK Zagreb - Zalgiris Kaunas 15.00 Fenerbahçe Ülker - Çin Sinan Erdem Spor Salonu 13 Mayis Pazar 12.30 Final (A1 - B1) Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , Türkiye Haberleri, Kitap Haberleri, milliyet
Sanliurfa ve Eskisehir polisi, yaklasik 4 ay önce terör örgütü KCKya yönelik ortak çalisma baslatti. Güvenlik güçleri, terör örgütü PKK lehine yasa disi faaliyet yürüttügü, korsan gösterileri düzenleyip yönlendirdigi öne sürülen kisileri fiziki ve teknik takiple izlemeye aldi. Eski BDP Eskisehir Il Baskani Yusuf Karatasin terör örgütü KCK üyesi oldugunu ve örgüt lehine yasa disi faaliyet yürüttügü, korsan gösterileri düzenleyip yönlendirdigi belirlendi. Gerekli çalismalarini tamamlayan Eskisehir ve Sanliurfa polisi, bu sabah savcilik karari ile operasyon baslatti.Polis, operasyon kapsaminda Eskisehir Büyükdere Mahallesinde Yusuf Karatasin evine geldi. Çevrede genis güvenlik tedbiri alan polis, ardindan Yusuf Karatasin evinde arama yapti.Aramada, suç unsuru oldugu degerlendirilen bazi doküman ve yayinlara, incelenmek üzere el konuldugu ögrenildi. Aramalarin ardindan Yusuf Karatas, gözaltina alindi. Karatas, emniyetteki islemlerinin ardindan Sanliurfa Emniyet Müdürlügüne götürülecek. Olayla ilgili sorusturma sürüyor.Bu arada, Yusuf Karatas, geçtigimiz yillarda Eskisehirdeki Dumlupinar Ögrenci Yurdu önünde toplanan BDPli grupla birlikte polise tas ve sopalarla saldirmis ve olayda biri komiser, iki polis memuru yaralanmis, 34 kisi gözaltina alinmisti. Zanlilarin üzerlerinde yapilan aramalarda 40 santimetre uzunlugunda demir çubuk, 2 adet demir sopa, 1 adet biçak, 1 adet de musta (kesici alet) ele geçirilmisti. Ögrenci kavgasi süsü verilmek istenen olayda gözaltina alinlarin arasinda, BDP Eskisehir Il Baskani Yusuf Karatas ile bölücü terör örgütü PKKnin sehir yapilanmasi olan KCK üyesi 6 üniversiteli de yer almasi dikkat çekmisti.Öte yandan Karatas, bir süre önce Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Bassavci Vekilligi in hakkinda yürüttügü bir sorusturma kapsaminda Sanliurfa'da gözaltina alinmis, hakkinda yol tutuklamasi karari alindiktan sonra getirildigi Ankara 12. Agir Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimligi deki sorgusunun ardindan serbest birakilmisti.
Üstelik çok yaygin. Günümüzde her yüz kisiden birinin sorunu haline gelen çölyak hastaliginin nedeni, yiyeceklerin içinde bulunan gluten maddesi. Acibadem Fulya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmani Dr. Özdal Ersoy, vücudun gluteni tolere edememesiyle ortaya çikan çölyakin, çok farkli belirtiler verdigini ve tedavi edilmediginde ölüme bile neden olabildigini belirtiyor. Sebepsiz yere siskinlik, karin agrisi, deri döküntüsü, mide bulantisi, kemik erimesi ya da gelisme geriligi. Birbirinden çok farkli olan bu belirtiler alakasiz gibi dursalar da çölyak hastaliginin habercisi olabiliyor. Bu sikayetlerden birinin bile yasaniyor olmasi mutlaka çölyak açisindan degerlendirilmeyi gerektiriyor. Çünkü hastalar çogu zaman belirtilerin hepsini bir arada yasamiyor. Tani konulamadigi için gerekli tedavi yapilmadigi takdirde ise ölüme bile neden olabiliyor. Çölyak hastaligina yol açan en önemli neden, pek çok yiyecekte bulunan gluten maddesinin vücut tarafindan tolere edilememesi. Bu durum, basit bir kan tahlili ile anlasilabiliyor. Kan tahlilinde bir takim antikorlarin pozitif çikmasi durumunda ise bir sonraki asama, endoskopi oluyor. Çölyak hastaliginin kesin tanisi endoskopi sirasinda alinan biyopsinin patolojiye gönderilmesi ile ortaya çikiyor. Patoloji sonucunda çölyak hastasi oldugu kesinlesen kisinin de tedavi için mutlaka glutensiz yasama alismasi gerekiyor. Uzmani Dr. Özdal Ersoy, 9 Mayis Dünya Çölyak Günü öncesinde hastalikla ilgili çarpici açiklamalarda bulundu. 10 yil öncesine kadar 250 kisiden birinde rastlanan çölyak hastaligi günümüzde 100 kisiden birinde görülüyor. Bu artisin en önemli sebebi ise hastaligin eskiye oranla çok daha iyi biliniyor ve doktorlar tarafindan tani koyulabiliyor olmasi. GLUTEN MIKTARININ ARTMASI ÇÖLYAK HASTALIGINI TEKILEYEBILIYOR Ersoy, hastalikla ilgili su bilgileri verdi: Genetik bir hastalik olan çölyak, her yasta ortaya çikabiliyor. Glutene karsi duyarliligi olmadigini düsünen birinde çevresel faktörlerin etkisiyle aniden çölyak ortaya çikabiliyor. Beslenme düzeni nedeniyle yogun gluten almak bu hastaligin tetiklenmesinde çok önemli bir etken. Çocuklarda tani daha kolay konuluyor. Çölyak her yasta ortaya çikabilen bir hastalik. Ancak çocukluk çaginda çölyak tanisi koymak çok daha kolay. Sebepsiz karin agrisi, alerji, inatçi kusma, deri döküntüsü, tedaviye ragmen düzelmeyen kansizlik ve gelisme geriligi gibi belirtiler çölyak hastaliginin göstergesi olabiliyor. Ancak eriskinlerde taninin koyulmasi çocuklardaki kadar kolay olmuyor. Çünkü yetiskinlerde bu belirtilerden sadece biri de görülebiliyor. Anne sütü çölyak hastaligina karsi da koruyucu. ÇÖLYAK HASTALIGININ TEK TEDAVISI: DIYET Ersoy, hastaligin tedavisiyle ilgili de, Hastalarin hayatindan glutenli ürünler çikartildiginda iki hafta içerisinde bagirsaklarda iyilesme görülmeye baslaniyor. Ancak bu durum tüm çölyak hastalarinda bu kadar hizli olamayabiliyor. Bu hastalarda iyilesme diyete ragmen 1 yila kadar uzayabiliyor. Ayrica diyetin yani sira kansizlik veya vitamin eksikligi saptanan hastalara demir ve vitamin takviyeleri de birkaç ay yapilabiliyor. Çölyak hastasi olanlarin mutlaka glutensiz ürünlerin tercih etmeleri gerekiyor. Çölyakli çocuklarin da mutlaka anneleri ve ögretmenlerinin glutensiz hayati ögrenmeleri ve bu durumu çocuga aktarmalari gerekiyor. Çölyak hastaliginin tedavisi için arastirma asamasinda olan bazi ilaçlar var. Önümüzdeki dönemde bu ilaçlarin etkinligi kanitlandigi ve kullanilmaya baslandigi takdirde tedavi çok daha kolay hale gelebilecek. Hastalar bu ilaçlari aldiklarinda glutenli ürünleri yiyebilecek. Çünkü ilaç gluteni zararsiz hale getirecek. ifadelerini kullandi.[page_end] ÇÖLYAK HASTALARI NE YIYEBILIR? Uzman Dr. Ersoy, çölyak hastalarinin yiyebilecegi besin maddelerini de söyle siraladi: Misir, misir ununda yapilmis misir ekmegi (karma unlarla da misir ekmegi satildigi unutulmamali.) Beyaz peynir Her türlü sebze ve meyve Yag, bal, reçel Pirinç pilavi Patates, Soya fasulyesi Her türlü bakliyat ve bakliyat unlari (bezelye unu gibi) Ev yogurdu (hazir yogurtlarda gluten olabilir, etiketleri iyi okunmali.) Marketlerde satilan glutensiz gidalar (sakiz, çikolata, sirke, mayonez, ketçap, dondurma, seker gibi çok tüketilen ürünlerde gluten olabilir, içerik etiketlerine dikkatlice bakilmali)
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'li Kartal Belediyesi'nde, aylardir maaslarini alamayan isçiler protesto eylemi yapti. Kartal Belediyesi'nin sirketlerinde çalisan Genel-Is Sendikasina bagli yaklasik 300 isçi, sabah saatlerinde Makine ikmal Müdürlügü bahçesinde toplandi.Isçiler, ellerinde döviz ve pankartlarla sloganlar atip, belediyenin merkez binasina yürüdü. Belediye binasi önünde toplanan kalabalik adina, bir sendika yetkilisi basin açiklamasi okudu. Açiklamada, imzalanan toplu sözlesmenin belediye tarafindan uygulanmadigi için bir günlük is birakma eyleminde bulunduklari ifade edildi. 3 aydan bu yana isçilere maaslarin da ödenmedigi ileri sürülen açiklamada, belediye yetkililerinin sorunlari görmezden geldiklerinin ifade edildi. Açiklamada su ifadelere yer verildi: "Sari sendikaci olmadik ve olmayacagiz. Çalisanlar 3 aya yakin maaslarini alamadiklari için bankalardan evlerine haciz gelmekte, faturalarini ve kiralarini ödeyememektedir. Bu sorunlar belediye yönetimi tarafindan göz ardi edilmektedir. Bizler sosyal, kültürel ve ekonomik sartlarimizi iyilestirmek için örgütlendik ve sendikali olduk. Toplu sözlesme hakkini elde ettik. Simdi ise yapilan toplu sözlesme taninmamakta, isçiler kuralsiz ve düzensiz çalistirilmak istenmektedir. Buradan belediye yönetimine çagri yapiyoruz, toplu sözlesmemiz uygulansin çalisma kosullarimiz kuralli ve düzenli bir hale gelsin. ücretlerimiz gününde ödensin, sirket çalisanlari ötekilestirilmesin, çalisanlara üvey evlat muamelesi yapilmasin. Açiklamanin ardindan isçiler belediye önünde mesai bitimine kadar sürecegi ögrenilen oturma eylemi baslatti. Belediye önündeki eyleme, yakin bir okuldaki ögrencilerin alkislarla destek vermeleri de ilginç görüntülerin olusmasina neden oldu. Korkuluklar ardindan eylemi izleyen anaokulu ögrencileri, slogan atan isçileri sik sik alkislarla destekledi.
Ünal Tanikin haberi 28 Subat döneminin en aktif isimlerinden biri olan Vural Savas, "militan demokrasi" kavramini savunan isimlerinden biri olarak tanindi. Hukuku bir silah olarak kullanmakla suçlandi. Yapilan elestirileri hiç dikkate almadan kendi dogrularini uygulamaya devam etti. Yaptigi basvurularla 1997 yilinda Refah Partisi'ni, 1999'da da Fazilet Partisi'nin kapanmasini sagladi. Ocak 2001 tarihinde ise emekli oldu. Emekli olmasindan sonra ayni sivri çikislarini devam ettirdi. Bu kez verdigi konferans ve yazdigi kitaplarla bu çikislarini sürdürdü. Bir süre sonra konferanslardan da tabiri caizse elini etegini çekti. Yalnizca yazmaya odaklandi. Vural Savas ile Malatya Kitap Fuari'nda görüstüm. Basarili bir organizasyonla gerçeklestirilen Malatya Kitap Fuari'nin sicak atmosferinde bir saate yakin süre sohbet ettik. Anlattigi pek çok seyi "yazilmamak kaydiyla"diye paylasti. Arada, "Ama bunu yazmaliyim" dedigimde her defasinda ayni cevabi aldim. Mesaisinin önemli bir bölümünü arastirmaya ve yazmaya ayirdigini belirtiyor. Sohbetin bir yerinde, "Beni Recep Tayyip Erdogan'in önünü kesen adam diye bilirler. Oysa ben Tayyip Bey'in önünü açan kisiyim" dedi. Bu kez arzulu, ama umutsuz bir sekilde "Iste bunu yazmak lazim" dedigimde. "Tamam" dedi. "Zaten bunun belgesini yeni kitabimda yayinladim" dedi. Yeni kitabi "Anilarim Bir Dönemin Perde Arkasi"kitabina atifta bulundu. Diyarbakir 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi,Erdogan'i 6 Aralik 1997'de Siirt'te, okudugu siirden dolayi Erdogan'i mahkum etti. Aslinda Erdogan'inZiya Gökalp'ten okudugu misralar, Bizans ImparatoruRomen Diyojen ile Selçuklu Imparatoru Alparslanarasinda geçen diyalogdan alintilanmisti. Vural Savas, "Balkan Harbi sirasinda yazilmis bu siirin son kismi, siyasi mahiyetteki bir açik hava toplantisinda, binlerce kisiye karsi ne diye okunur?" diyen Vural Savas, "Sanirsiniz ki Türkiye'yi küffar ordusu isgal etmis. Kabeyi, minarelerimizi yiktiran, Kur'an'i yaktiran, ezani susturmaya kalkisan kisiler mi var ülkemizde?" diye çikisini sürdürüyor. Hakkindaki mahkumiyet karari 25 Eylül 1998 tarihinde 8. Ceza Dairesi tarafindan Erdogan, bu karardan iki gün sonra Tuzla Kafkale Spor Kompleksi'nin temel atma töreninde bir konusma yapiyor. Toplanan kalabalik,"Vur de vuralim, öl de ölelim" diye sloganlar atiyor. Gazete arsivlerinde yer alan haberlere göre Erdogan bu slogan atanlara karsi, "Sizin adiniz Vural mi da size vurun alin diyeyim, sizin soyadiniz Savas mi da size savasin diyeyim" diyerek cevap veriyor. Vural Savas, bu sözlerin dogrudan dogruya kendine yönelik bir tehdit oldugunu söylüyor. Içisleri Bakanligi Teftis Kurulu Baskanligi'nca düzenlenen ön inceleme raporunu inceleyen dönemin Içisleri Bakani Sadettin Tantan, 194 sayili kararla, "bunun açik bir hedef gösterme" niteliginde oldugu gerekçesiyle sorusturma izni veriyor. 24 Haziran 1999 tarihinde, Kartal Cumhuriyet Savciligi,Görevli Yargitay Bassavcisini öldürmeye tahrik etmek" suçundan dava açiyor. Isin ilginç olani, kamu görevlilerinin yargilanmasina iliskin düzenlemeler 4 Aralik 1999'da degisiyor. Böylece bu suçlar hakkinda dava açma yetkisi bütünüyle Yargitay Cumhuriyet Bassavciligi dava açabilecekti. Isin bu asamaya kadar gelmesini anlatan Vural Savas, "Erdogan'in önünü siz nasil açtiniz?" diye sordugumda su cevabi verdi: "Açilmis bir dava hakkinda yeniden dava açilmasinin saglanmasi için dosya bana havale edildi. Erdogan'in 312. maddeden kesinlesmis bir mahkumiyet karari bulunuyordu. Seçimlere girmesi, bir partiye yönetici olmasi söz konusu degildi." "Ne tür bir karar verdiniz peki?" diye sordugumda söyle devam etti: "Bana karsi yaptigi bir eylemden dolayi genç bir siyasetçinin cezaevinde yeniden yatmasina gönlüm razi olmadi. Kendi imzamla takipsizlik karari verdim." Vural Savas, "Anilarim" kitabinin 237. sayfasinda bu kararin tam metnini yayinliyor. Baskasina ait siiri okudugu için mahkum edilmesi gerektigini israrla savunan Savas, takipsizlik kararinda, bu kez Erdogan'in suçsuz olduguna gerekçeler arar: "Olay sonrasi belirlenen söz ve davranislari, samimi görülen ve uyum gösteren savunmalari ve dosyasindaki belgelerin tümünün degerlendirilmesinden, suç islemek kastiyla suç konusu söylemedigi açikliga kavustugundan, sanik hakkinda kamu adina kovusturma yapilmasina yer olmadigina." diye takipsizlik gerekçesini yazar. Vural Savas, sohbet sirasinda "Eger bu suçtan üç ay bile mahkum olsa siyasi hayati bütünüyle biterdi. Bu madde öbürü gibi degil" diyor. Sabahin erken saatinde yaptigimiz bu sohbetten sonra Vural Savas, yeniden kitaplari ve okuyucularina dönüyor. 
Nazim Kaynakin yas haddinden emekliye ayrilmasiyla bosalan Yargitay Birinci Baskanligi için Yargitay Büyük Genel Kurulunca seçim yapildi.Seçimin ilk turunda baskanliga Onüçüncü Hukuk Dairesi Baskani Ali Alkan seçildi. Diger adaylar Üçüncü Hukuk Dairesi Baskani Kemalettin Yüksel 39, Besinci Ceza Dairesi Baskani Ahmet Ceylani Tugrul 92 oyda kaldi.Baskan Ali Alkan, önümüzdeki saatlerde basin mensuplariyla bir araya gelecek. -Ali Alkanin özgeçmisi- Ali Alkan, 9 Subat 1950 tarihinde Kizilcahamamda dogdu. Ankara Yildirim Beyazit Lisesini bitiren Alkan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1973 yilinda mezun oldu. Ankarada hakim adayi olarak meslege baslayan Alkan, sirasiyla Pervari, Çayiralan, Haymana Hakimligi, Ankara Ticaret Mahkemesi Üyeligi ve Baskanligi ile Ankara Adli Yargi Adalet Komisyonu Baskanligi görevlerinde bulundu. 26 Mayis 1997 tarihinde Yargitay Üyeligine seçilen Ali Alkan, Yargitay Büyük Genel Kurulunca 14 Eylül 2009 tarihinde Yargitay Onüçüncü Hukuk Dairesi Baskanligina seçildi. Alkan, evli ve bir çocuk babasi.
357 bin kilometre uzakliktan geçecek olan ayin, gün geçis uzakligi ortalamasindan 24 bin 600 kilometre daha yakindan geçecegi ifade ediliyor. Bu sebeple ayin gözle görünebilen boyutunda yüzde 14, parlakliginda ise yüzde 30 artis bekleniyor.Göz yanilsamasi sebebiyle gözün görme araligi içinde daha büyük gözükecek ayin bu yakinliktan geçis süresi 56 dakika olarak tespit edildi. ayin bu durumunu anlatmak için bilim camiasi "dolunay" yerine "dopdolu ay" ifadesinin kullaniyor.Ayin bu kadar yaklasmasi sebebiyle denizlerde olusabilecek bir tsunami etkisinden endise ediliyor.
22 ülkeden 160 sporcunun katilimi ile 30 Nisanda Antalya in Manavgat ilçesine bagli Çolakli beldesinde baslayan Engelli 5. Aticilik Dünya Sampiyonasi sona erdi. Yarisma sonunda Sirbistan takimi birinci oldu. 5 gün süren dünya sampiyonasinda takim halinde Sirbistan birinci, Türkiye ikinci ve Polanya üçüncü oldu. 10 metre havali tabanca atislarinda Türkiyeden Korhan Yamaç dünya birincisi, Polonyadan Wojciech Kosowski ikinci ve Sirbistandan Zivko Papaz üçüncü oldu. Bayanlarda 10 metre havali tüfek atislarinda Ukraynadan Olga Mustafaieva dünya birincisi, Irandan Sareh Javanmardidodmani ikinci ve Azerbaycandan Yelena Taranova üçüncüs oldu. Sampiyonada dereceye giren sporcularin ödüllerini Türkiye Engelliler Spor Federasyonu As Baskani Suat Kahya ve IPS Dünya Sampiyonasi Sorumlusu Runie Sorlie verdi. Sorlie, Türkiyeyi yaptigi basarili organizasyon için tebrik etti. Kupa ve madalya töreni sonrasi toplu fotograf çekildi.
ABD'nin Texas eyaletinde, bir otobüsün aniden yola atlayan ögrenciye siddetli sekilde çarpmasi amatör kameraya yansidi. Mucize eseri hafif yaralanan ögrenci, kaldirildigi hastaneden taburcu edildi. Olay, dün eyaletin baskenti Austin'de meydana geldi. Okullarinin yaz dönemi tatiline girmesini kutlayan Texas Üniversitesi ögrencileri, geleneksel kiliç savasi oyunu için Guadalupe sokaginda karsi karsiya geldi. Ögrencilerin birbirlerine bagirdigi ve tezahüratlarda bulundugu sirada coskuya kapilan Nick adli siyahi bir genç, kendisini akan trafigin ortasina atti. O sirada yoldan geçmekte olan bir otobüs, ögrenciye hizla çarpti. Firlayan ögrenci, aracin altinda kalmaktan son anda kurtuldu. Yasananlar an be an baska bir ögrencinin cep telefonu kamerasina yansidi. Austin polis yetkilileri, kontrol amaçli olarak hastaneye kaldirilan hafif yarali ögrencinin kazayi ufak siyriklarla atlattigini ve taburcu edildigini bildirdi.
Vali Kara, sütten dolayi herhangi bir tatsiz olayin yasanmasinin söz konusu olmadigini söyledi. Vali Kara, çocuklarin dikkat etmeleri gereken hususlardan bahsederken, sütün muhafazasina yönelik bir uygulama olmadigina dikkat çekti. Kara, "Televizyonlarda da ciddi sekilde açiklandigi gibi bu sütün laktik asite hassasiyeti olan vücutlarda bir takim reaksiyonlari oldu. Bir takim tepkimeleri oldu, yani gaz sikismasi, mide bulantisi gibi seyler oldu. Saglik Bakanimiz açikça izah etti. Herhangi bir tatsiz vaka olmadi, herhangi bir sütten dolayi zehirlenen kisi olmadi. Bir profesör de çikti televizyonlarda açikça izah ederek dedi ki, sütten zehirlenme diye bir sey olmaz. Çünkü bu süt pastörize süt, bu süt gayet sagliga uygun sartlarda el degmeden kutulanmis, paketlenmis ve üretime hazir hale getirilmistir. Bu sütler yaklasik 3 ay dayanmaktadir. Tüm ayrintili bilgiler ise kutu ambalaji üzerilerinde mevcuttur. Bu sütler mevcut kutularda sifirin altinda ister 30 derecede ister 30 derecede olsun bozulmalari son kullanma tarihine kadar söz konusu degildir. dedi.ÇOCUKLAR ISTEMEDIKLERI DURUMDA SÜT IÇMEYECEK Kars Milli Egitim Müdürü Yildirim Alkis, saglikli süt tüketimi için okullardaki idarecilere gerekli seminerlerin yapildigini vurguladi. Alkis, "Akillara gelecek her türlü tedbirleri aldik, su an için herhangi bir sikinti yok. Arkadaslarimiza sunu da söyledik: Ezilmis ve delinmis kutulari çocuklarimiza vermeyecegiz, çocuklarimizi da içmeye zorlamayacagiz. Çünkü bir seye zorladiginiz zaman insanlar davranislarini gelistiriyorlar. Yani velileri de çocuklari da zorlamayacak. Istiyorlarsa içecekler istemiyorlarsa içmeyecekler." dedi.
Istanbul'da etkili olan sis, özellikle deniz ulasiminda görüs mesafesini düsürdü. Istanbul Bogazi daki görüs mesafesinin önemli ölçüde düsmesine neden olan sis etkisini sürdürüyor. Ahirkapi açiklarinda bekleyen gemiler sisin içinde kayboldu. Sahilde yürüyüs yapanlar, sisleri arasinda kaybolan gemileri izledi.
Ilâhiyatçi-yazar Mustafa Yilmazin yazisi Kuran okumaya baslarken Eûzü billahi mines-seytanir-racim dememizi bize Allah (cc) emrediyor. Istiâze, rabbe iltica ve siginmadir. Her zaman seytana karsi teyakkuzda olmali, Allahim seytanin serrinden beni koru! demeliyiz. Eûzü diyerek Allaha yönelen bir kul Rabbine istiâze etmis olur. Istiâze, Cenab-i Hakka iltica etme, siginma, Onun himaye ve korumasini dileme gibi mânâlara gelmektedir. Dua ile istiâze arasinda bir umum-husus farki oldugu görülmektedir. Dua, istiâzeden daha genis bir kavramdir. Zîrâ duada hem hayir ve iyilik isteme hem de kötülüklerden Allaha siginma vardir. Istiâzede ise bunlardan sadece ikincisi yani serlerden ve endise sebebi hususlardan Allaha, onun inayet ve rahmetine iltica söz konusudur. Niçin ve neden istiâze? Âciz, zayif, emel ve arzulari nihayetsiz, imkânlari çok kisitli, ömrü boyunca seytan, nefs-i emmâre ve bunlara ilâve olarak sehvet ve gazap gibi bir yönüyle düsman sayilabilecek kuvve(t)lerle mücadele etme durumunda olan insanin, hem hayir istikametindeki emellerini gerçeklestirmek hem de düsmanlarinin tuzak ve komplolarindan kurtulmak için, gücü ve merhameti sonsuz Rabbine iltica ve istiâze etmekten baska çaresi yoktur. Bu çarenin varligini fark eden ve Ona basvuran insan temel problemlerini halletmis sayilir. Çünkü seytan ve onun âdeta bir santral gibi kullandigi nefse karsi insanin en büyük zirhi istiâze yani Cenab-i Allahin ulu dergâhina siginmaktir. Istiâze, Allahin emri ve resûllerin yoludur Kurân-i Kerîmde, hadîs-i serîflerde ve degisik dua mecmualarinda pek çok istiâze dualari yer almaktadir. Istiâze dualarindan muradimiz, içinde eûzü, neûzü; eiznî, eiznâ; ecirnî, ecirnâ/siginiyorum, siginiyoruz gibi ifadelerin yer aldigi yakarislardir. Cenab-i Allah Kurân-i Kerîmde, Kurân okuyacagin zaman, o kovulmus seytandan Allaha sigin. (Nahl Sûresi, 16/98) buyurmaktadir. Bu emre binaen inananlar da Kurân-i Azîmi tilâvet edecekleri zaman Onun hidayetinden tam istifade edebilme yolunda seytanin desiselerinden etkilenmemek ve kalb ve ruhlarini tertemiz hâle getirmek için, Eûzü billahi mines-seytanir-racim, Kovulmus seytanin serrinden Allaha siginirim derler. Bu, lafzi itibariyla bir haber cümlesi olsa da mânâsi açisindan bir dua cümlesidir, bir yakaristir. Allahim, seytanin serrinden beni koru! mânâsina gelmektedir. Buradan ayrica söyle bir ders çikarilabilir. Insan Kurân-i Kerîmi tilâvet etmek istedigi zaman seytanî her türlü mülâhazadan arinmali, Onu tertemiz bir gönülle okumalidir. Ayrica, Kurân elinde olan bir insani bile tezyîn ve tesvîlleri ile kandirabilen seytan, sâir is ve durumlarinda hayli hayli kandirabilir demektir. Dolayisiyla her zaman seytana ve oyunlarina karsi teyakkuz hâlinde bulunmak gerekir. Rabbinin koruyuculuguna sigin Mümin, havl ve kuvvetin yegâne sahibi Rabbine istiâze etmeden ne masiyetlere düsmekten kurtulabilir ne de lâyikiyla kullugunu yerine getirebilir. Ne seytanin oyunlarindan azade kalabilir ne de nefs-i emmareye maglup düsmekten korunabilir. Bundan dolayi, Kurân, hadîs-i serîfler ve dua mecmualarinda yer alan istiâze dualarina sik sik müracaat etmeli ve gönlünün sesiyle her zaman Rabbinin koruyup kollamasina olan ihtiyacini dile getirmelidir. Efendiler Efendisinin bazi istiâzeleri >>> [page_end] Mahlûkatinin serrinden Allahin tastamam kelimelerine siginirim. (Müslim, Zikir, 54-55) Yarattiklarinin, gökten inen ve oraya yükselen, yerde biten ve yerden çikan seylerin serrinden, gece ve gündüzün fitnelerinden, -hayirla gelenler müstesna- meydana gelen hâdiselerin serrinden, ne bir iyinin ne de bir kötünün kendilerini asamayacagi, Rahmân olan Allahin tastamam kelimelerine ve Onun vech-i kerîmine siginirim. (Müsned, 3/421) Allahim, tasa ve hüzünden Sana siginirim. Âcizlik ve tembellikten Sana siginirim. Korkaklik ve cimrilikten Sana siginirim. Borç altinda ezilmekten ve düsmanlarin kahrindan da yine Sana siginirim. (Buharî, Deavât, 36) 
Maden suyunun çok saglikli bir içecek oldugunu belirten uzmanlar, meyveli olanlarin içerdikleri yüksek miktarda aroma ve seker nedeniyle, faydadan çok zarar getirdigi uyarisinda bulundu.Özel Bahar Hastanesi Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmani Dr. Mustafa Fevzi Özsoy, gazli içeceklere alternatif olarak görülen maden sulari ve sodayi, saglikli beslenmeye dikkat edenlerin severek tükettiklerini hatirlatti. Maden suyunun çok saglikli bir içecek oldugunu ancak mutlaka sade içilmesi gerektigini dile getiren Dr. Fevzi Özsoy, su bilgileri verdi:"Meyveli olanlarin içerdikleri yüksek miktarda aroma ve seker, içen kisiye faydadan çok zarar getirmektedir. Sodalar ise maden suyuna yakin veya ayni olarak bilinmesine ragmen, tamamen farkli içeceklerdir. Maden suyu, içerdigi tüm mineraller ve karbondioksit gazi ile birlikte yeraltindaki çatlaklardan yol bularak yeryüzüne çikar, yani tamamen dogaldir. Bazi ülkelerde mineralli su olarak da adlandirilirlar. Soda ise su ve sudan yapilan içeceklere üretim esnasinda karbondioksit gazi basilmasiyla elde edilen ve tamamen yapay olan bir içecektir. Öncelik sirasinin her zaman maden suyuna verilmesi, saglik açisindan dogru bir hareket olacaktir.Insan vücudunun büyük bir kisminin sudan olustuguna dikkat çeken Dr. Özsoy, söyle devam etti: "Su saglikli yasamak için en önemli anahtardir. Her ne kadar saglikli beslenme adina tüketilmesi gereken yiyecek ve içecekler, keyifle yenen ama zararli olan gidalar kadar agiz tadimiza hitap etmese de saglikli beslenmeyi hayat tarzi olarak benimsemek, daha uzun ve saglikli bir hayatin anahtari olacaktir. En çok ihtiyacimiz olan suyu su olarak tüketmek yaninda, gazli ve sekerli içeceklerden uzak durmak, taze meyve sulari ve bitki çaylarina agirlik vermek, sagligimiz için atilacak faydalari çok büyük bir adim olacaktir." 
Futbolda sike davasinda 10u tutuklu 93 sanik hakkinda açilan davanin 15. durusmasi basladi. Istanbul 16. Agir Ceza Mahkemesi de görülen durusmaya, aralarinda Aziz Yildirim, Olgun Peker, Ilhan Eksioglu ve Tamer Yelkovanin da bulundugu 10 tutuklu sanik katildi. Eski futbolcu Cemil Turanin da aralarinda bulundugu bazi tutuksuz saniklarin hazir bulundugu durusma, Kürsat Aydinin tanik olarak dinlenilmesiyle devam ediyor. Durusmaya Fenerbahçe Asbaskani Murat Özaydinli da izleyici olarak katildi. Bu arada, durusma nedeniyle Istanbul Adalet Sarayi in içinde ve disinda yogun güvenlik önlemleri alindi. Salona, önceki durusmalarda oldugu gibi sadece ana bloktan giris saglandi. Salona giden diger koridor ve geçisler güvenlik gerekçesiyle kapatilirken, asansörlerin de bu katta durmasi engellendi.
Bogaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Arastirma Enstitüsü, depremin Yesilovacik beldesi açiklarinda Akdenizde yerin 5 kilometre derinliginde meydana geldigini bildirdi. Yesilovacik Belediye Baskani Ihsan Küpük, can ve mal kaybinin bulunmadigi depremin, vatandaslar arasinda panige neden oldugunu söyledi. Depremin ilçede hissedildigini ifade eden Silifke Kaymakami Fatih Damatlar, deprem nedeniyle herhangi bir can, mal kaybi ve hasarin olmadigini kaydetti.
Bahadir Gürlerin haberiMalezyali yazar Dr. Abdullatif Talip Bediüzzaman Said Nursinin romanini yazdi.31. Uluslararasi Malezya Kitap Fuarinda sergilenen roman ile birlikte Risale-i Nurlar da büyük ilgi görüyor.Fuarla ilgili bilgi veren Abdülkerim Baybara, romani tanitti. 6 Mayisa kadar sürecek olan fuarda Malezyali Nur talebelerinin tercüme ettigi Gençlik Rehberi, Hanimlar Rehberi, Ihtiyarlar Risalesi, Münacaat Risalesi gibi eserler de yer aliyor.Ayrica Cevsenin Ingilizce meali de standda sergileniyor.
Bursada, tarihi mirasin yeniden canlandirilmasi çalismalari kapsaminda baslatilan 'Sur Projesi'nde, Yokus Cadde Kapi rekonstrüksiyon çalismalari tamamlanma asamasina geldi.Bursa Büyüksehir Belediye Baskani Recep Altepe, Tahtakale bölgesinde yer alan ve restorasyon çalismalari son asamaya gelen Yokus Cadde Kapi surlarinda incelemelerde bulundu. Saltanat Kapi, Fetih Kapi ve Yer Kapidan sonra Yokus Cadde Kapida da çalismalarin tamamlanmak üzere oldugunu belirten Baskan Altepe, "Yokus Cadde Kapi surlarini 10 gün içerisinde halkin kullanimina sunmayi hedefliyoruz. Devaminda da Kaplica Kapi ve Zindan Kapi surlarini restore edecegiz, 1-2 yil içerisinde Bursa in surlari tamamen ayaga kalkmis olacak." dedi.Büyüksehir Belediyesi Tarihi ve Kültürel Miras Projeler Danismani Aziz Elbas ve müteahhit Mahmut Sabuncuoglu dan proje hakkinda bilgiler alan Baskan Altepe, Bursa in en eski eserleri olan tarihi surlarin ortaya çikartilmasi konusundaki çalismalarin hizla sürdügünü söyledi. Sur projesi kapsaminda ilk olarak Saltanat Kapiyi, ardindan da Fetih Kapi ve Yer Kapiyi ayaga kaldirdiklarini ifade eden Baskan Altepe, Yokus Cadde Kapisi, daha önce restore ettigimiz Yer Kapi in hemen bitisiginde yer aliyor. Bu kapidaki faaliyeti geçtigimiz sezonda baslatmistik. Öncelikle surlar önünde bulunan tüm binalari kamulastirdik. Kamulastirmadan sonra binalar ortadan kaldirildi ve ortaya tüm çiplakligiyla 2 bin 300 yillik surlar çikti. Ondan sonra buradaki insaatimiz basladi. 1870li yillardaki gravürlerden elde ettigimiz orijinal sekliyle kapinin rekonstrüksiyonu gerçeklestirilmis oldu. Çevre, iç ve dis düzenlemeleriyle birlikte tüm bölge elden geçirildi." diye konustu. Yokus Cadde Kapisi dan sonra sirasiyla Kaplica Kapi ve Zindan Kapi rekonstrüksiyon çalismalarinin da baslayacagini ve 1-2 yillik süre içerisinde Bursa surlarinin tamamen ayaga kaldirilacagini belirten Baskan Altepe, "Bursamiz bir tarih baskenti, birçok medeniyete ev sahipligi yapmis olan önemli bir dünya kentidir. Büyüksehir Belediyesi olarak, Bursa'nin kent ziynetlerini, geçmis medeniyetlerin izlerini ve birikimlerini birer birer ortaya çikartmaya devam edecegiz." ifadelerini kullandi. Ortaya çikarilan surlarin bölgeye ayri bir güzellik ve özellik katmasini istediklerini anlatan Baskan Altepe, Araçlariyla Yokus Cadde Kapisi dan Yer Kapiya ve Pinarbasi a dogru çikan Bursalilar, bu güzelligi fark edecekler." seklinde konustu.
Tüm sevdiklerinizle birlikte Pizza Hut'in sicak ortaminda enfes bir sofrada bulusabilir, pizza tutkunuzu doruga çikarabilirsiniz.Anneler Günü yaklasiyor, simdi anneniz ve tüm sevdiklerinizle birlikte özel bir organizasyon yapmanin ve lezzetin keyfini çikarmanin tam zamani. Pizza Hut menüsünden her damak tadina uygun bir seçenek bulabilir, hatta yaraticiliginizi kullanarak annenize özel bir pizza yaratabilirsiniz.Pizza Hut, yalnizca pizzalariyla degil, makarna, salata, çorba, baslangiç çesitleri ve tatlilariyla da farkli bir lezzet deneyimi vaat ediyor. "Tavuklu ve Mantarli Tagliatelli", "Sebzeli Fusulli", "Penne Arabiata", "Tulum Peynirli Roka Salatasi", "Tavuklu Ceasar Salata", "Bugday Salatasi" menüde yer alan salata ve makarna çesitlerinden yalnizca birkaçi. Annenize armagan edeceginiz bu özel yemegi unutulmaz bir tatla sonlandirmak isterseniz, Pizza Hut'in lezzeti akillardan çikmayan çikolatali suflesini tercih edebilirsiniz.Pizza Hut'in menüsüne göz gezdirin, seçiminizi yapin ve tüm sevdiklerinizle birlikte lezzetin tadina varin
Rusya Bassavcilik Ulasim Bölümü Baskani Yelena Glebova yerel basina yaptigi açiklamada, ihlaller nedeni ile kazalarin arttigini ve dünyanin en güvensiz ülkelerinden biri haline gelindigini söyledi.2010'da 24 olan kaza sayisinin 2011'de 34'e yükseldigini ifade eden Glebova, kazalarin büyük çogunlugunun personel hatalarindan kaynaklandigini, sorusturmalarin sonuçlarina göre yüzde 80 oraninda uçak personelinin suçlu bulundugunu belirtti.Pilotlarin ve kabin ekiplerinin yeterli egitim almadiklarini, uçus egitimi verilen okullarda yeterli sayida hoca ve ekipmanin da olmadigini savunan yetkili, Rusya'nin Kongo Cumhuriyeti ile birlikte uçus güvenligi açisindan dünyanin en tehlikeli ülkelerinden biri oldugu elestirisi getirdi.Uluslar arasi Hava Tasimaciligi Kurumu'nun raporuna göre Rusya ve diger Sovyet ülkelerinde yasanan ihlaller dünya ortalamasindan 13 kat daha fazla.Rusya Uluslar arasi Havacilik Komitesi'nin verilerine göre 2010'da meydana gelen 24 ayri kazada 34 kisi yasamini yitirmisti.
CHP Genel Baskan Yardimcisi Gürsel Tekin, parti yönetimindeki görevlerinden istifa etti.Ayrintilar geliyor...
Diyarbakir Çocuk Hastaliklari Hastanesi Bashekimi Dr. Atilla Yazicioglu, obezitenin tüm dünyada oldugu gibi Türkiyede de önemli ölçüde saglikli yasami tehdit ettigini ve gün geçtikçe artan bir saglik sorunu haline geldigini söyledi. Yazicioglu, " Bundaki en büyük etken, yasam tarzinin, beslenme ve fiziksel aktivite aliskanliklarinin hizla degisimidir. Bundan kurtulmak için yemekte küçük, salatalarda büyük tabak kullanin." dedi. Saglikli beslenme ve düzenli fiziksel aktivitenin mutlu bir yasam sürdürmek için büyük önem tasidigini anlatan Yazicioglu, "Günlük yasamimizda yapacagimiz küçük degisikliklerle, fazla kilolarimizdan kurtulabiliriz." diye konustu. Obeziteyi önlemek için gün içinde hareketli çalisma tarzini uygulamak gerektigini anlatan Yazicioglu, " Eger yöneticiyseniz, mesainizi mümkün oldugu kadar masa basinda oturarak geçirmeyin. Bu sayede, alaninizla alakali birimleri dolasip hizmeti yerinde gözlemlemek ve yönetmek suretiyle hem hareketsizlikten kurtulur, hem de personellerinizle istisare, sicak diyalog ve motivasyonu temin etmis olursunuz. Günde en az 45 dakika temiz havada tempolu yürüyüs yapin, asansör yerine merdivenleri yürüyerek inin ya da çikin" ifadelerini kullandi. ÇAGIN HASTALIGI OBEZE KARSI SUNLARI YAPINYazicioglu, günümüzde hemen herkesin asiri kilolardan sikayetçi oldugunu belirterek, bunu karsi su tavsiyelerde bulundu: "Arabaniz varsa is yerinden daha ileriye park ederek biraz yürüyün ve kisa mesafelerde araba kullanmayin. Otobüsten birkaç durak önce inip kalan mesafeyi yürüyün. Dogal gidalara agirlik vererek bol sebze ve meyve tüketin. Fastfood türü obezitedeki etkisi en fazla olan beslenme aliskanligindan vazgeçin. Yagda kizarmis yiyecekleri, unlu, yagli ve sekerli mamülleri, olabildigince az tüketin. Tuzu azaltmak. Yemegi, televizyon veya bilgisayar basinda degil, düzenli bir aile sofrasinda yiyin. Yemekte küçük, salatada büyük tabak kullanin. Yemege bir tabak yagsiz ve tuzsuz salata ile baslayip, 5-10 dakika bekledikten sonra yemege devam edin. Sofradan ise tam doymadan kalkin. Yemegi küçük lokmalar halinde ve yavas yavas yiyin ve günde en az 2 - 2,5 litre su tüketin; yemeklerden 1 saat önce 2 bardak su için." KILO ALMISSANIZ KURTULMAK IÇIN SUNLARA DIKKAT EDIN Süt ve Süt Ürünleri : Önemli bir kalsiyum kaynagi olan süt ve süt ürünleri, yag yakici besinlerin basinda gelir. Az yagli süt, yogurt ve ayran yag yakimini yükseltir. Bu yüzden süt grubu besinlerden günde 2 porsiyon tüketebilirsiniz. Üzüm : Özellikle kirmizi üzüm, dut ve yer fistiginda bulunan antioksidan özelligi olan resveratol maddesi, yagin çözülmesini saglar. Bu nedenle diyet yapanlar, tazesinin olmadigi mevsimlerde kurutulmus sekliyle günde 1 yemek kasigi bu tür gidalari tüketebilirler.Hindiba çiçegi: Hindiba, içinde damarlara pozitif etkisi bulunan ve hazmi kolaylastiran çok özel maddeler barindirir. Bu iki maddenin, vücuttaki asitlerin atiliminda ve metabolizmanin düzenli çalismasinda önemli bir görevi vardir.Kirmizi Biber: Kirmizibiber vücut isisini arttirarak yag yakimini hizlandirir. Içindeki aci madde, kan dolasimini hizlandirarak vücut isisini arttirir, artan vücut isisi da yag yakimini hizlandirir.Keten Tohumu: Keten tohumu, vücut yaglarinin ve kilolarinin azalmasini saglamada çok özel bir etkiye sahiptir. Her gün kahvaltilik tahiliniza, yogurdunuza ya da salata sosunuza 1 yemek kasigi keten tohumu ekleyebilirsiniz.Lifli Gidalar: Lifli gidalar vücutta yag tutulmasini engeller. Marul, domates, ispanak gibi sebzelerde ve meyvelerde bolca bulunan lif, tokluk hissini arttirdigi için vücutta fazla yag tutulmasini engeller.Maydanoz, elma: Maydanoz, elma, sogan, kiraz, yaban mersini, pirasa, lahana, brokoli, domates, visne, erik, ispanak, yesil çay ve turunçgillerde bulunan flavonoidlerin yag yakma etkisi bulunur. Ayrica bagisiklik sistemini koruyarak C vitamini emilimini arttirir. Kuruyemis: Ceviz, badem ve findik, insülin direncini arttirir. Içerdigi iyi yaglar, lif ve protein, kilo vermeye yardimci olur. Yüksek lif oranlari sayesinde bagirsak hareketlerini de arttirir. Günde 10 adet findik, 6-8 adet badem veya 2 adet ceviz tüketmek yeterlidir.Yesil Çay : Saglik deposu olan yesil çayin içerdigi katesin, metabolizmayi ve karacigerin yaktigi yag oranini hizlandirir. Yag depolanmasini da azaltarak kilo artisinizi da frenlemis olur. Günde 2 - 3 bardak yesil çay içebilirsiniz.Kiraz Sapi: Kiraz sapi, vücudun metabolizma artigi olan ve zehirli toksik özellikleri bulunan ürik asitin vücuttan atilmasina ve yag yakimina yardimci olur. Ayrica vücuttan idrar söktürüp ödemi azalttigi için zayiflamaya etkisi vardir. 1litre su içine 1 küçük avuç kiraz sapi konulup kaynatilarak elde edilen kiraz sapi çayi günde 3 - 4 fincan içebilirsiniz.Avakado yapragi: Avakado yapragi, içerisinde bol miktarda barindirdigi yag yakici bir antioksidan enzim olan Glutathion sayesinde hem hücre yaslanmasini önler, hem de kilo verme ve zayiflama amaciyla kullanilabilir. 30 gram avakado yapragini 1litre suyun içerisine atip 5 dakika kadar kaynattiktan sonra 20 dakika kadar demlenmeye birakilir. Avakado yapragi çayi günde 4 - 5 kez 3'er saat arayla bir çay bardagi tüketilebilir.
Aslihan Aydinin haberi Isitme ve görme engellilerin televizyon dizilerini izlemek istiyoruz talebi Radyo ve Televizyon Üst Kurulunu (RTÜK) harekete geçirdi. Yeni bir çalisma ile dizilere alt yazi eklenmesi saglanacak. Isitme engelliler, kumandalardaki dil seçeneginden, alt yazili tercihini kullanabilecek. Ayrica, görme özürlüler için de dizilerin, betimlemeli olarak anlatilmasi saglanacak. Konu ile ilgili atilacak adimlari belirlemek üzere RTÜKte komisyon kuruldu. Komisyona baskanlik eden RTÜK Baskan Vekili Taha Yücel, RTÜKe engellilerin dizi izlemek için çok talepte bulundugunu, RTÜKün de sosyal sorumluluk projesi olarak engelliler için yol haritasini belirleyecegini dile getirdi. Türkiyede 8,5 milyon özürlünün oldugunu hatirlatan Yücel, bunlardan yaklasik 2 milyon vatandasin da isitme ve konusma engelli oldugunu aktardi. Televizyonlar isitme engelliler için önemli bir eglenme, ögrenme araci. Yeni teknolojilerle, dizilere alt yazi eklenebiliyor. Böylece ihtiyaci olan kisi de bundan faydalanabiliyor. dedi. Yücel, yapimcilarla görüserek, öncelikle çok talep alan yapimlara alt yazi eklenmesi için tavsiyede bulunacaklarini açikladi.
Basbakan Yardimcisi ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arinç, bugün bazi illerde Okul Sütü Projesi kapsaminda dagitilan sütlerden etkilenerek ögrencilerin hastaneye kaldirilmasina iliskin, olaylarda bir zehirlenme vakasina rastlanmadigini açikladi. Bakanlar Kurulu toplantisi sonrasi düzenledigi basin toplantisinda gazetecilerin sorularini cevaplayan Bülent Arinç, yasanan vakalarin besin zehirlenmesi belirtileri olmadiginin ortaya çiktigini söyledi. Arinç, konunun üzücü ancak büyütülecek ve kampanyayi gölgeleyecek noktada olmadigini ifade etti. Orman ve Su Isleri Bakani Veysel Eroglu, Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer ve Gida, Tarim ve Hayvancilik Bakani Mehdi Ekerin Bakanlar Kurulu'nda da paylastigi bilgilerden alinti yapan Bülent Arinç, dagitimdan önce saglik ve hijyen konularinda bazi ön incelemeler yapildigini hatirlatti.Süt tüketimi sonrasinda ortaya çikabilecek olumsuz durumlar için tedbirlerin alindigini ve hem okul yönetimlerinin hem de ailelerin bu konuda uyarildigini dile getiren Arinç, bugün Diyarbakir, Sivas, Edirne ve Konya illerinde meydana gelen vakalarin esin zehirlenmesi belirtileri olmadigini kaydetti. Bugün ülke genelinde 7 milyon 200 bin çocuga süt dagitildigini belirten Bülent Arinç, "Asiri gaz, karin agrisi, siskinlik, bulanti ve ishal belirtisi oldugu da ortaya çikmistir. Bu da memnuniyet vericidir çünkü ilk planda biz de Acaba bir zehirlenme söz konusu oldu mu? diye endise etmistik. Valilikler konuyu takip ediyor. Bugün dikkat ederseniz 7 milyon 200 bin çocugumuza süt dagittik. Bunlarin belki on binde birinde bu tür belirtilerin görülmesi de dikkat çekici bir diger husustur." dedi.[page_end]MURAT ÖZÇELIKIN ISTIFASI SÖZ KONUSU DEGILHükümet Sözcüsü'ne bugün bazi medya organlarinda Kamu Düzeni ve Güvenligi Müstesari Murat Özçelikin istifa ettigine dair yer alan haberler de soruldu. Özçelik'in görevden alinmasinin söz konusu olmadigini ve bu bilgiyi teyit etmediklerini vurgulayan Arinç, "Böyle bir gelisme yok. Yani Kamu Düzeni ve Güvenligi Müstesari in istifasi söz konusu degil. Suanda görevden alinmasi da söz konusu degil." seklinde konustu. Basbakan Recep Tayyip Erdoganin tiyatrolarin özellestirilmesine iliskin sözlerinin hatirlatilarak, bu konunun Bakanlar Kurulu gündemine gelip gelmediginin sorulmasi üzerine Bülent Arinç, konuyu toplantida Basbakan Erdoganin gündeme getirdigini söyledi. Arinç, konunun bütün teknik ayrintilariyla incelenerek bir taslak hazirlanmasi için ilgili bakanlara görev verildigini aktardi. Arinç, bu konuda su ifadeleri kullandi: "Burada mesele sudur; Devlet Tiyatrosu da veya Sehir Tiyatrolari da ama daha çok tartisilan konu Sehir Tiyatrolari da belediyelerin yani isveren oldugu maaslarini ve tüm imkanlarini tiyatro ve çalisanlarinin ödenmekte oldugu yerlerde biz gerekli kalitenin artmadigini, izleyici sayisinin fevkalade dikkat çekecek kadar yükselmedigini ve özgürlük anlayisinin yeterince yer bulamadigini görüyoruz. Dolayisiyla sanat gibi bir alanda özgürlügün daha genis anlamda saglanmasi lazim. Bir tarafta isveren, bir tarafta da isçiler diyelim, yani daha çok çalisanlar bunlarin arasindaki iliskiyi saglikli olarak kurmak mümkün degil. Bakiyorsunuz basit bir yönetmelik veya yönetim anlayisina bile isyan edebiliyorlar. Diyelim ki Istanbul Büyüksehir Belediyesi isveren konumundadir, maaslarini ödedigi sanatçilarimizin hangi repertuarlari tercih edeceklerini, neyi, ne zaman oynayacaklarini, yönetimle ilgili sorunlarini, yönetimden birilerinin daha güçlü inisiyatif almasina isyan edebilmektedirler. Oysa bütün dünyada geleneksel olarak bir kural vardir ki isveren durumunda olanlarin sürekli müdahalelerinden veya kurulacak bir müsterek yönetimle her zaman agirliklarini hissettirmelerinden bahsedebiliriz. Bunu sanatçi kimligi ile bagdastiramayanlar oldugu gibi meseleye ideolojik olarak bakanlar da bulunabiliyor. O yüzden Sayin Basbakanimiz çok da isabetli bir düsünce ile özerk veya devlete ait bir yapiyi degil, bundan sonra özellestirme alaninin daha da genislemesi ile rekabetin ve kalitenin daha da yükselecegini ve özgürlük alanlarinin daha da güçlenecegini ifade etti. Bu konu Bakanlar Kurulumuzda tam bir kabul gördü." [page_end]TIYATRODA TÜRKIYE'YE ÖZGÜ BIR MODEL GETIRILEBILIR Konuyu toplantida enine boyuna masaya yatirdiklarini söyleyen Arinç, "Bu konudaki kararimiz kesindir. Bu konuda teknik bir çalismanin dünyadaki örnekleri de dikkate alinmak suretiyle çünkü elimizdeki veriler devlete ait tiyatro ve sanatin pek çok çagdas bati ülkesinde bulunmadigini gösteriyor. Sadece bazi eserlere sponsor olmak suretiyle veya imkan hazirlamak suretiyle yari zamanli çalisan sanatçilardan bahsedilebiliyor." diye konustu. Tiyatro konusunda Türkiyeye özgü bir modelin de meydana getirilebilecegini vurgulayan Arinç, ilgili bakanliklarin konu hakkinda bir ön inceleme yapacaklarini ve Bakanlar Kuruluna sunacaklarini, ardindan da kesin kararin verilecegini kaydetti. STANDART&POORS HAKSIZ VE YERSIZ BIR KARAR VERDIStandart&Poors sirketinin Türkiye'nin kredi notu görünümünde yaptigi degisikligin sorulmasi üzerine de Bülent Arinç, kredi derecelendirme kurulusunun kredi notunu degistirmedigine, sadece kredi notu görünümünü pozitiften duragana çevirdigine dikkat çekti. Ancak bu degisikligi haksiz ve yersiz bir karar olarak niteleyen Arinç, Maliye Bakanligi ve Hazine'nin kurulustan gerekli açiklamalari isteyecegini dile getirdi. Sirketin bazi rakamlari yanlis aktardigini kaydeden Arinç, bu rakamlarin sorulacagini ve SP'deki bilgilerin yanlis oldugunu savundu.Bakanlar Kurulu toplantisinda Suriye'nin de gündeme geldigini aktaran Arinç, "Maalesef Suriye ile ilgili gelismeler olumlu degil," dedi. Arinç, Suriye'den gelen bilgilerin burada öldürmelerin devam ettigini gösterdigini kaydederek, BM ve Arap Birligi'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'in kararlarinin uygulanmasi, Suriye Devlet Baskani Bessar Esed'in de alinan kararlara uymamasi halinde Birlesmis Milletler'in daha radikal kararlar almasi için Türkiye ve bazi ülkelerin baski olusturacagini kaydetti.
Ilçeye gelen turistlerin bazilari kayik ve tekne turu yaparken, bazilari balik tutma, bazilari da Egirdir Gölü'nün essiz manzarasini izleyerek piknik yapiyor. Egirdir'in kültür, tabiat varliklari ve dogal güzellikler yönüyle zengin olmasi yerli ve yabanci turistin ilgisini çekiyor. Egirdir'e ulasimin kolay olmasi, temiz havasi ve sakinligi ile turistlerin tercih sebebi olarak gösteriliyor. Baharin gelmesiyle birlikte spor kulüplerinin organizasyonlarinin artmasi ile yerli ve yabanci turist sayisindaki artis, Egirdir ve Isparta'daki otellerin doluluk oraninin yükselmesine sebep oldu. Isparta ve Egirdir'deki otellerin taleplere cevap verememesi sonucu bazi spor kulüpleri konaklama için Burdur ve diger illeri tercih etmeye basladi. Istanbul'dan Egirdir'e antreman çalismalari için gelen Bahçesehir Üniversitesi Futbol Takimi Belediye Baskani Osman Nuri Özmeral tarafindan ilgiyle karsilandi. Takim 26 kisilik ekibiyle Köprübasi mevkiindeki çim sahada antreman çalismalarina basladi. Antreman çalismalarini yerinde izleyen Belediye Baskani Özmeral, "Egirdir'e hos geldiniz. Güzel ilçemizi tercih ettiginiz için tesekkür ediyoruz. Gördügünüz gibi sahamiz hazir ve personelimiz de size yardimci olacak. Bu saha her zaman bütün takimlara ve bütün sporculara açiktir." dedi.Egirdir Merci Otel'de bir hafta konaklayacak olan Bahçesehir Üniversitesi Futbol Takimi sorumlusu ve Rektör Danismani Ismail Türker Kursun, Baskan Özmeral'in misafirperverligi ve samimi davranislarindan duydugu memnuniyeti ifade etti. Egirdir'de konaklama tercihini ve Bahçesehir Üniversitesi spor faaliyetleri hakkinda bilgi veren Ismail Türker Kursun, "Egirdir'i çok begendik. Istanbul'da oturdugumuz için Egirdir'i çok bilmiyorduk. Isparta'dan Egirdir'e geliste tepeden gölü ve muhtesem manzarayi görmeye basladigimizda büyülenip çok etkilendik. Iyi ki Egirdir'e gelmisiz. Biz deniz çocuguyuz. Burasi tam bize göre bir yer. diye konustu. Öte yandan sporun baharla birlikte hizlandigini belirten Egirdir Altingöl Otel Müdürü Zaliha Aslan, son günlerde otelin doluluk oraninin arttigini, sporcu kafileleri yaninda yabanci turistlerin de gruplar halinde Egirdir'e gelmeye basladigini belirtti. Merci Otel Isletmecisi Cemal Egemen de otellerinin 10 Mayis'a kadar dolu oldugunu Alman, Amerikan ve Anzak gruplarin Egirdir'e gelecegini ifade etti.
Kampüs alaninda düzenlenen törende Rektör Prof. Dr. Alper Akinoglu Atatürk Aniti'na çelenk sundu. Etkinlikler, kortej yürüyüsü ile devam etti. Spor alaninda ise ögretim görevlisi Sef Ugur Sayinbatur yönetimindeki ÇÜ Gençlik Bandosu esliginde tören geçisi yapildi. Daha sonra Ögrenci Konseyi Baskani Ahmet Serdar Tat, bu yil ÇÜ'ye emanet edilen 57. Alay Sancagi hakkinda bilgi verdi. Çanakkale Savaslari'nda üstün kahramanlik gösteren 57. Alay Sancagi'nin tamaminin sehit düstügünü hatirlatan Tat, "Dünya tarihine en kahraman alay olarak geçen bu birlik, son askeri sehit olana dek çatismis. Süngü hücumlari ile 20 bin kisilik Anzak birligine üç gün geçit vermemistir. 57. Alay'in bu direnisi sirasinda diger birlikler Conkbayiri'na yetiserek, savunmaya devam etmislerdir. Ve savasin sonunda 'Çanakkale geçilmez' deyimi ile tarihe mal olmuslardir." dedi. Ahmet Serdar Tat, daha sonra 57.'nci Alay Sancagi'na Akinoglu'na takdim ettim. Akinoglu, sancagi öperek teslim aldi.ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akinoglu ise senliklerle spor, eglence, sanat ve bilimin güzelliklerini bir arada yasatmak istediklerini ifade etti. Ögrenci Konseyi'nin 57. Alay Sancagi'ni ÇÜye getirmesini büyük bir basari olarak degerlendiren Akinoglu, bu kutsal emaneti bir yil boyunca muhafaza edeceklerini kaydetti. Üniversiteler arasindaki bu 'devir-teslimlerle' gençler arasinda 57. Alay'in unutulmamasi hedeflendigini anlatan Akinoglu, alayin en küçük sehidinin 9 yasindaki bir su getiren çocuk oldugunu dile getirdi. Bahar ve Spor Senlikleri'nin üniversitenin yani sira Adana'daki gençlerle de paylasildigini açiklayan Akinogulu, ev sahipligi yaptiklari aktivitede Türkiye'nin en önemli sanatçilarini agirlayacaklarini hatirlatti. ÇÜ ADANA'DA TÜTEN EN BÜYÜK BACADIRÇÜ'de su anda 43 bin olan ögrenci sayisinin önümüzde yil 48 bine yükselecegini ifade eden Akinoglu, bir üniversitenin varliginin ögrencilerinin niteligi, sayisi ve arastirma gücüyle ölçüldügünü aktardi. Ögrenci sayisini artirmak için yogun çaba gösterdiklerini belirten Akinoglu, sunlari söyledi: "Ulastigimiz ögrenci potansiyeli kontenjan artisi ve yeni bölümlerin açilmasi ile saglanmistir. Dün itibariyle Saglik Yüksek Okulu'nda ikinci ögretime ek 100 ögrencinin alinmasi kabul edildi. Önümüzdeki yil egitime baslayacak Iletisim Fakültesi'ne 60, Biyomedikal Mühendislige 40, Psikoloji Bölümü'ne 40 ögrenci alinacaktir. Fizyoterapi Bölümü'nün ögrenci kapasitesi artirildi. Ayrica Kozan Isletme Fakültesi'nin kurulmasi YÖK tarafindan kabul edildi. Yeni bölümler üniversitemize hayirli olsun."ÇÜ'nün döner sermaye ve diger gelirleriyle çok güçlü bir ekonomik yapiya sahip bulunduguna isaret eden Akinoglu, Adana'da birçok parametre geriye giderken kurumlarinda tam tersi bir ivmenin yasandigina dikkat çekti. ÇÜ'nün Adana'da tüten en büyük baca oldugunu vurgulayan Akinoglu, herkesin bunu böyle bilmesini istedi. Konusmalarin ardindan, ÇÜ halk oyunlari ekipleri ve jimnastik grubu çesitli gösteriler yapti. Etkinlikler, 7 Mayisa kadar konferans, söylesi ve konserle sürecek.
Hastane kaynaklari, çatismada 20 kisinin yasamini yitirdigini belirtti.Daha önce yapilan açiklamada 12 kisinin öldügü bildirilmisti.Abbasiye semtinde bulunan Bakanligin önünde eylem yapan protestoculara, kimligi belirlenemeyen kisiler tarafindan molotofkokteylli saldiri düzenlendigi bildirilmisti.Cumhurbaskanligi adayligi iptal edilen Selefi aday Hazim Salah Ebu Ismaili destekleyen gruplar ile bazi sol ve liberal görüslü örgütler, iktidarda bulunan Yüksek Askeri Konseyin görevi sivillere devretmesi istegiyle Savunma Bakanligi önünde geçen hafta oturma eylemi baslatmisti.
Isa Yazarin haberiSGK ve Dünya Saglik Örgütünün raporuna göre tedavi masraflarinin yüzde 9u sigara kaynakli. Hükümet 2,8 milyar TLyi bulan faturayi düsürmek için sigaraya paket basina 1,5 liralik saglik vergisi getiriyor.Sigaraya bagli hastaliklarin devletin saglik harcamalarinda önemli bir yer tutmasi, bakanliklari harekete geçirdi. Sigaraya, paket basina 1,5 TL saglik vergisi konulacak. Bu vergi, mevcut vergilerden bagimsiz ilave olarak uygulanacak. Çalisma Bakanligi ile Saglik Bakanliginin yaptigi çalismaya Maliye Bakanliginin da sicak baktigi ögrenildi. Sigaraya saglik vergisi konulmasindan Dünya Saglik Örgütü (DSÖ) ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafindan ortak hazirlanan ve DSÖ tarafindan yayinlanan raporun büyük etkisi var. Dünya örnekleri ve uygulamalari incelenen raporda, Türkiyedeki sigara kaynakli hastaliklari ve bu hastaliklarin yol açtigi saglik harcamalari ayrintili olarak yer aliyor. Buna göre devletin yaptigi saglik harcamalarinin yüzde 9u sigara kaynakli. SGK, Nisan 2010 ile Mart 2011 arasinda sigara kaynakli hastaliklarin tedavisi için 2,8 milyar TL ödeme yapti. Bu tablo, saglik harcamalarinin sürekli artmasinin da etkisiyle sigara üzerinden saglik vergisi alinmasini gündeme getirdi. SGK yetkilileri, daha önce düsünülen ancak sigaradaki ÖTV artisi nedeniyle gündeme getirilemeyen saglik vergisinin bu kez uygulamaya konulacagini aktardi.Son yillarda sigara ile mücadeleye büyük önem veren Türkiye, bu alanda önemli bir mesafe aldi. Ancak sigara aliskanligi hâlâ son derece yaygin. Dünya Saglik Örgütü ile SGKnin ortak raporuna göre, Türkiyede 16 milyona yakin tütün tiryakisi var. Bu kisilerin yarisi sigaranin yol açtigi hastaliklar sebebiyle hayatini kaybediyor. Her yil sigaraya bagli hastaliklar yüzünden hayatini kaybeden kisi sayisi ise 100 bin civarinda. Bir baska deyisle günde 300 kisi sigaraya bagli hastaliklar sebebiyle ölüyor. Sigaranin yol açtigi hastaliklarin basinda ise akciger kanseri geliyor. Tütün, erkeklerde yüzde 90, kadinlarda ise yüzde 80 oraninda akciger kanseri ölümlerine yol açiyor. Sigaraya bagli hastaliklarin tedavi süreci de son derece zorlu geçiyor. Hem hasta sayisi fazla hem de tedavi maliyetleri bir hayli yüksek. Dünya Saglik Örgütü ile SGKnin raporuna göre Nisan 2010 ile Mart 2011 tarihleri arasindaki bir yillik sürede 4 milyon 280 bin kisi tütüne bagli hastaliklar nedeniyle tedavi gördü. Bu hastaliklarin SGKya maliyeti, erkeklerde 2 milyar 37 milyon TL, kadinlarda ise 768 milyon TL oldu. Sigara kaynakli toplam tedavi harcamasi 2,8 milyar olurken bunun 1,2 milyari solunum yolu hastaliklarinin tedavisine ayrildi. Öte yandan sigara kaynakli hastaliklarin tedavisine ayrilan kaynagin da her yil arttigi görülüyor. Geçen yil 2,8 milyar TLnin harcandigi bu alana, bir önceki yil yapilan harcama ise 2,5 milyar liraydi. Raporda bu dogrudan maliyetlerin yani sira dolayli maliyetlere de dikkat çekiliyor. Bu raporu dikkate alan SGK yetkilileri, hem sigara aliskanliginin azaltilmasi hem de devlete olan tedavi maliyetinin bir bölümünün tiryakilerden tahsili için dügmeye basti.Basbakan: Intiharin özgürlügü olamazDünya Saglik Örgütü ile SGKnin hazirladigi rapora Basbakan Tayyip Erdogan, önsöz niteliginde kisa bir degerlendirme yazisi yazdi. Intiharin özgürlügü olmaz basligini kullanan Erdogan, Sigara tüketimine yönelik mücadeleyi çok önemsiyorum. Çünkü insanimizi çok seviyorum. Onlara zarar verecek hiçbir seyin bizim sorumlulugumuzda hayatta kalmasini istemiyorum. diye yazdi. Dünya Saglik Örgütü Türkiye tütünle mücadele sorumlusu Dr. Toker Ergüder ise sigaraya bagli hastaliklarin tedavisi için yapilan harcamaya dikkat çekerek, Bu yükün finansmani için paket basina bir maktu vergi ya da oransal bazda bir harcama vergisi düsünülebilir. dedi. Yillik ortalama 5 milyar paket düzeyinde bir kullanim olduguna isaret eden Ergüder, paket basina en az 50 kurus verginin isabetli olacaginin altini çizdi. 1,5 TL olmasi durumunda ise daha fazla insanin sigarayi birakacagini söyledi.
Taksim Meydani da yapilan 1 Mayis kutlamalari, seyyar saticilarin yüzünü güldürdü. Satislarin iyi oldugunu söyleyen saticilar, havanin da güzel olmasinin kendilerini mutlu ettigini belirtti. Taksimde 1 Mayis cosku içinde kutlandi. Meydandaki program devam ederken katilimcilarin alandan ayrilmaya basladiklari gözlendi. Polis arama noktalarini kaldirdi. Taksim ve çevresinde satis yapan seyyar saticilar satislardan memnun olduklarini ifade etti. Bazi saticilar ise olay çikmamasinin kendilerini sevindirdigini belirtti.
BlackBerry Music Gateway ile kullanicilar, BlackBerry® akilli telefon, BlackBerry® PlayBookT tablet veya Bluetooth® özellikli cihazlariyla ev veya araçlarinda kablosuz olarak müzik dinleyebiliyor*. BlackBerry Music Gatewaye baglanan kullanicilar, müzik parçalarini stereo sistemlerinden 30 feete kadar mesafeden kontrol edebiliyor.BlackBerry Music Gateway özellikleri:Daha Kolay Baglanti - BlackBerry Music Gatewaye NFC yardimiyla, NFC özellikli BlackBerry cihazi dokundurarak ** veya akilli telefon, tablet ve bilgisayar gibi Bluetooth özellikli cihazlarla standart Bluetooth üzerinden baglanilabiliyorKablosuz Özgürlügün Keyfini Çikarin - Kullanicilar, BlackBerry akilli telefon, BlackBerry PlayBook veya herhangi bir Bluetooth özellikli cihazdan müzik çalabiliyor. BlackBerry Music Gateway, cihazla birlikte verilen RCA veya 3,5 mm kablolar yardimiyla her türlü ev stereo ekipmanina veya araç stereo sistemine baglanabiliyorKablosuz Uzaktan Kumanda - parça çalma, degistirme ve ses seviyesi ayarlama gibi kontrollerin tamami cihazi uzaktan kumanda gibi kullanarak yapilabiliyor.Çoklu Görev - Müzik çalarken diger uygulamalara ulasip, internette gezilebiliyor. Telefon çagrisi geldiginde müzik otomatik olarak durakliyor ve çagri sona erdiginde kaldigi yerden devam ediyor. Kullanicilar kisisel müzik arsivlerini senkronize edebiliyor, BlackBerry Music Storedan albüm veya sarki satin alabiliyor veya BlackBerry App World® üzerinden BBMT Music, Pandora veya Slacker gibi çok sayida müzik uygulamasi ile daha zengin bir multimedya deneyimi yasayabiliyor. Fiyat ve zamanlama: BlackBerry Music Gateway, Haziran 2012den itibaren www.shopblackberry.com adresinden 49,99 ABD Dolari karsiliginda satin alinabiliyorBlackBerry Music Gateway resimleri www.blackberryworld.com/press adresindeki BlackBerry World Basin Odasindan indirilebilir*Bluetooth özellikli cihazlarin A2DP ve AVRCP profilleri bulunmalidir.** Dokunarak esleme ve baglanti özelligi için cihazda Yakin Alan Iletisimi (Near Field Communication - NFC) özelligi bulunmalidir.
Baskale'de agaç budayan 17 yasindaki genç, elektrik akimina kapilarak yaralandi. Van'in Baskale ilçesi Kale Mahallesi de 17 yasindaki Mahmut Erdogan, elektrik hatlari yakinindaki bir eve ait agaçlari budamaya basladi. Mahmut Erdogan, kestigi bir dal enerji hatlarinin üzerine düsmesiyle elektrige çarpildi. Çarpmanin etkisiyle agaçtan düsen genç yaralandi. Vatandaslar tarafindan hemen Baskale Devlet Hastanesi e kaldirilan genç müsahade altina alindi. Baskale Devlet Hastanesi e gelen Belediye Baskani Hecer Sarihan, doktorlardan gencin durumu hakkinda bilgi aldi. Hastaneye gelen Erdogan'in ailesi ile de görüsen Sarihan, durumunun iyi oldugunu belirtti. Polis olayla ilgili inceleme baslatti.
Sanliurfa Belediyesi havalarin isinmasi ile çok sayida personel ve araçla sinek ve fare avina çikti. 55 personelle zararli hayvanlara karsi kapsamli mücadele baslatan belediye, kentte hayvanciligin yapildigi 11 mahallede sark çibanina karsi da mücadele ediyor. Havalarin isinmasiyla Sanliurfa'da sivrisinek, karasinek ve tatarcik sinegi ile mücadeleye baslandi. Magara önlerine hayvan gübrelerinin gelisi güzel birakilmasi ile olusan ve insan sagligi için ciddi tehlikeler olusturan sivrisinek, karasinek ve tatarcik sinegi ile mücadele sirt pompasi, holder yetersiz kalinca arazözlerle ilaçlama yapiliyor. Yürütülen sinekle mücadelenin Sanliurfa'nin kaderi olan sark çibanin da kökünü kaziyacagi belirtiliyor.Sanliurfa Belediyesi Çevre ve Temizlik Müdürlügüne bagli 55 personelin 41'i sirt pompasi ve holderle sinekle mücadelesini sürdürürken, 5 arazözle de hayvanciligin yapildigi magara önlerindeki gübrelik alanlar ilaçlaniyor. Sinekle mücadele Dedeosman, Topdagi, Ekber mahallelerinde 400 civarinda magarada yürütülüyor. Belediye magaralar bölgesinde 278 kamyon gübreyi kati atik depolama bölgesine tasidi. 11 mahallede yogunluklu olarak hayvanciligin yapildigini belirten Sanliurfa Belediyesi Çevre Temizlik Isleri Müdürü Mehmet Palalioglu, larvalari bertaraf etmek için kireçleme yaptiklarini söyledi. Bu yil ilk defa hayvanciligin yapildigi bölgede gübrelerini topladiklari vatandaslara tezeklerine karsilik 2 ton kömür dagittiklarini ifade eden Palalioglu, sinekle mücadelede önemli bir basari sagladiklarini, sark çibani vakalarinda da büyük bir düsüs yasandigini dile getirdi.RÖGAR KAPAKLARINA FARE TUZAKLARI KURULDUSinekle mücadeleyi sehrin dört bir tarafinda bulunan rögar kapaklari altinda da sürdürdüklerini hatirlatan Palalioglu, 8 bin civarinda rögar kapagi altina 36 kisilik personelle lagim farelerine tuzaklar kurduklarini söyledi. Rögar kapaklari altina jelli pastalarla tuzak kurarak fareleri yok ettiklerini ifade etti.Palalioglu, sinekle mücadelenin de yogun bir sekilde devam ettigini kaydetti. Palalioglu söyle konusmasini söyle sürdürdü: Yani sirt pompasi veyahut holder fayda etmiyor. Artik sonuç çözüm olarak bu sene arazözle mücadeleye basladik. Arazözle bölgede ilaçlama yapiyoruz. O gübrelik alanlarda hatta öyle alanlar var ki bir arazöz dahi yetmiyor. 4 arazözle 5 arazözle bir gübrelik alani sadece ilaçliyoruz ve yillik bizim ilaç tüketimimiz ortalama 20 bin litre."
Adana Emniyet Müdürlügü Kaçakçilik ve Organize Suçlarla Mücadele Sube ekiplerince 101 adet tarihi sikke ele geçirildi. Merkez Çukurova ilçesinde yapilan operasyonda konuyla ilgili 3 süpheli göz altina alindi. Adana Valiligi'nden yapilan yazili açiklamada, Kültür ve Tabiat Varliklarini Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan savciliga çikartilan zanlilardan A.Y. tutuklanirken, 2 kisi tutuksuz yargilanmak üzere serbest birakildi.
AA muhabirinin aldigi bilgiye göre, Halepe bagli Azez mintikasi yakinlarindan gelen silah sesleri özellikle 21.00-22.00 saatleri arasinda yogunlasti.Silah seslerinin Azez mintikasi yakinlarinda Suriye ordusu ile muhalifler arasinda yasanan çatismalardan kaynaklandigi belirtildi.Silah seslerinin duyulmasi üzerine Kilisteki konteyner kentte kalan Suriyeliler de olaya tepki göstererek, Suriye yönetimi aleyhine slogan atti.Bu arada Suriyeden kaçan 4 kisinin mayinli bölgeden geçerek Kilisteki konteyner kente geldigi iddia edildi.
Özerbas, ulusal ve uluslararasi alanda bu konuya dikkat çekmek istediklerini belirterek, 10 kisilik bir ekiple tiyatral bir gösteri sunduk. Oldukça olumlu tepkiler aldik. Çocuk gelinlerin azalmasi için herkesin bir seyler yapmasini istiyoruz. dedi. Ukraynada düzenlenen saç tasarim yarismasina Erzurumdan katilan 10 kisilik Türk kuaför ekibinin, çocuk gelinlere hayir konulu gösterisi büyük ilgi gördü. Ayakta alkislanan ekip, yarismada birinciligi elde ederek, çocuk gelinler konusunda farkindalik olusturmaya basladi. Ahmet Özerbas, Gösteride ben, çocuk yastaki kizimi baslik parasi karsiliginda kendisinden yasça büyük birine veriyorum. Dügünde eglenceler yapiliyor. Bu sirada kizimi dügünden kaçiriyorlar. En sonunda da Çocuk gelinlere hayir. Kiz çocuklari okusun diye Rusça pankart açiyoruz. Kiz çocuklari gelinlik degil, okul kiyafeti giymeli. diye konusuyor.Gösteri sonunda ayakta alkislandiklarini belirten kuaför Ahmet Kemal Özerbas, Kendisine çok büyük gelen bir gelinlikle kuaföre getirilen kiz çocuklari içimi acitiyor. seklinde konusuyor.
ITÜden yapilan açiklamaya göre, Amerikan Havacilik ve Uzay Enstitüsü tarafindan Amerikan Cessna Uçak Sirketi ve Raytheon Füze Sistemlerinin destekleriyle düzenledigi Tasarla, Yap, Uçur/Design,Built, Fly temali 16. Insansiz Hava Araci Yarismasina dünyanin dört bir yanindaki üniversitelerden 68 takim katildi.Yarismada, takimlardan, insansiz, elektrik motorlu ve uzaktan radyo kontrollü olarak uçurulan bir hava aracinin tasarimi, üretimi ve görevleri yerine getirecek uçuslarini gerçeklestirmesi istendi. Bu sene temel uçus görevleri olarak, 4 dakikalik bos uçus, 3 tur boyunca 8 alüminyum blogu tasima uçusu ve 2 litre su barindiran bir su tankindan 100 metre irtifada suyun tahliye edilerek geri dönülmesi olarak belirlendi.ITÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi ögrencilerinden olusan ATA Takimi, görev uçuslarindan sonra 167,41 puan alarak yarislari, Illinois, Virginia Tech, MIT gibi ABDnin en iyi üniversitelerini geride birakarak, dördüncü olarak tamamladi.Bu sonuçla, yarisma tarihi boyunca Türk takimlarinin aldigi en iyi dereceye ve ABD disindan katilan ülke takimlari içinde alinan en basarili ikinci dereceye imza atildi.Açiklamada görüslerine yer verilen ITÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Sahin, Türkiyeye simdiye kadar en iyi dereceyi getiren takim üyelerini tebrik ederek, Amerikada düzenlenen yarisma, ögrencilerimize mühendislik egitimleri boyunca edindikleri kazanimlari pratige dönüstürme olanagi tanimaktadir. Bir kez daha gördük ki ögrencilerimize gereken destegi verince dünyanin en iyi üniversitelerini rahatlikla geçecek projelere imza atabilmektedir ifadesini kullandi.Takim kaptani Uçak Mühendisligi 4. sinif ögrencisi Sercan Ertem de Vestel, Aselsan, TÜBITAK, ITO, TAI, GEDON, ITÜ Rektörlügü ve ITÜ Uçak Mühendisligi 1984 girislilerin sponsorlugunda yarislara katilan ATA uçaginin önümüzdeki yil ilk üçte yer almayi hedefledigini söyledi.Türkiyeden 8 takimin katildigi yarislarda, ODTÜnün Nymph Noir Takimi 23, Hava Harp Okulunun Scorpion Takimi 36. sirada yarisi tamamladi.
Her yil geleneksel olarak düzenlenen Kuran'i Kerim'i Güzel Okuma Yarismasi bu yil Eyüp Belediyesi'nin katkilari ile gerçeklestirildi. Eyüp Belediyesi Spor Salonu'nda düzenlenen Avrupa Yakasi Imam Hatiplerarasi Kuran'i Kerim'i Güzel Okuma Yarismasi saygi durusu ve Istiklal Marsi ile basladi. Etkinlige Eyüp Ilçe Kaymakami Osman Kaymak, Eyüp Ilçe Milli Egitim Müdürü Muhammed Öztürk, Din Ögretim Genel Müdürü Grup Baskani Hüseyin Demirbas, Eyüp Müftüsü Dr. Muammer Ayan, jüri üyeleri, ögrenciler ve velileri katildi. Eyüp Belediyesi'nin katkilari ile gerçeklestirilen yarismada ögrenciler, tek tek sahneye çikarak Kuran'i Kerim'den ayetler okudu. Kuran'i Kerim'i Güzel Okuma Yarismasi'nda 1. olan Beyoglu Anadolu Imam Hatip Lisesi ögrencisi Hanefi Laçin ödülünü Eyüp Ilçe Kaymakami Osman Kaymak'in elinden aldi. Yarismada 2. olan Zeytinburnu Anadolu Imam Hatip Lisesi ögrencisi Bilal Agbal, 3. Bahçelievler Anadolu Imam Hatip Lisesi ögrencisi Abdülsamet Himmet, 4. Istanbul Anadolu Imam Hatip Lisesi ögrencisi Mehmet Ceylan ve 5. Eyüp Anadolu Imam Hatip Lisesi ögrencilerinden Riza Islam oldu. Kuran'i Kerim'i Güzel Okuma Yarismasi'nda derece olan ögrencilere ve Jüri üyelerine çesitli hediyeler verildi.
Özbek asilli Rus Aliser Usmanov ve Roman Abromoviç, Ingiltere'nin zenginler listesinde ilk üçe girdi. Ingiliz Sunday Times gazetesinin yayinladigi en zengin 1000 kisi listesinde, ilk sirada 20,6 milyar dolar serveti ile çelik devi Lakshmi Mittal yer aldi. Mittal, geçen yildan bu yana servetinde yüzde 27 kayip yasamasina ragmen 7. kez Ingiltere in en zengin is adami olmayi basardi. Metal sanayisinden elde ettigi serveti ile Rusya'nin en zengini olan Usmanov, 20 milyar dolarla Ingiltere'de ikinci sirada. Chelsea'nin sahibi ve petrol baronu Roman Abromoviç ise 15,4 milyar dolarla üçüncü sirada. Abromoviç de geçen yila göre servetinde 1,3 milyar dolarlik kayip yasadi. Ingiltere'nin en zengin 1000 is adaminin toplam serveti 673,5 milyar dolar. Ülkede milyarder sayisi 73'ten 77'e çikarken, son 12 ayda 1000 zengin servetlerini yüzde 4,7 oraninda artirdi.
Hakkaride polis tarafindan dün gece evinde arama yapilan Il Genel Meclis Baskani BDPli Ferzende Yilmazin, KCK sorusturmalari kapsaminda hakkinda yakalanma karari bulundugu belirtildi. Van Özel Yetkili Cumhuriyet Bassavciligi Vekilligi tarafindan yürütülen sorusturmalar kapsaminda KCKdan hakkinda daha önce yakalama karari bulunan Hakkari Il Genel Meclisi Baskani Yilmazin, Yüksekova ilçesi Yesildere Mahallesi deki evine operasyon düzenlendi. Emniyet Müdürlügü Terörle Mücadele Subesi ekipleri tarafindan yapilan operasyonda, evde arama yapildi. Il Genel Meclis Baskani Ferzende Yilmaz gözaltina alindi. Yilmaz, çikarildigi mahkemece tutuklandi.
Saglik Bakani Recep Akdag, darbe döneminde milleti sömürenlere artik müsamaha gösterilmedigini söyledi. Darbeleri yapanlari Ülkenin yüzkarasi olarak nitelendiren Akdag, Bir de bu darbelere çanak tutanlar var. Darbelerin saksakçilari, alkislari hatta hasa huzurdan darbelerin postal yalayicilari var. dedi.AK Parti Kütahya 4. Olagan Il Kongresi de konusan Saglik Bakani Recep Akdag, gündeme iliskin mesajlar verdi. Demokrasilerin küçük bayraminin kongreler, büyük bayraminin da seçimler oldugunu ifade eden Akdag, Darbelerin ise demokrasinin kara günleri oldugunun altini çizdi. Akdag söyle konustu:Darbeleri yapanlar, demokrasinin de ülkenin de yüz karasidir. Bir de bu darbelere çanak tutanlar var. Darbelerin saksakçilari, alkislari hatta hasa huzurdan darbelerin postal yalayicilari var. Bunlar milletin ruhuna yabanci olan kisiler ya da basitçe menfaatçilerden olusuyor. Ben 52 yasindayim bunca yilin içine darbe, muhtira, post modern darbeler sigdi. Bunlarin sonuna geldik Allaha çok sükür. Bu darbe saksakçilari için rüzgarin nereden geldigi önemli degil. Bunlar bazen de kasalarini doldurmayi düsünenlerdir. 28 Subat a postal sesini duyduktan sonra yüksek yargi üyeleri, yüksek ögretim kurulu üyeleri ve üniversitelerden anli sanli hocalar vardi. Hem de bunlarin içinde en tepeye tirmananlar vardi. Sermaye sahipleri, medya patronlari, köse yazarlari vardi. Degerli kardeslerim her kim 28 Subat a birilerinin postalini yalamissa sözümüz onadir. Onlar da bilsinler ki bu zulme ortak olmuslardir.INTIKAM DUYGUSU ILE YAPMADIKCHP Genel Baskani Kemal Kiliçtaroglu un AK Parti intikam aliyor sözünü hayirlatan Saglik Bakani, Kiliçtaroglu un söyledigi gibi biz bunlari intikam olsun diye yapmadik. Bunlarin müsebbibi kimse bugün tarafsiz ve bagimsiz yarginin yakalarina yapismasi kadar dogal bir sey olamaz. Bu darbe kalintilarini istemiyoruz. biz bu milletin ruh köküne yabancilarin, bu milleti tekrar sömürmesine istismar etmesine izin vermiyoruz. bunlar 1960da Adnan Menderes ve arkadaslarini sehit edenlerin kafa ve ruh yapisini tasiyanlardir. Andan Menderes 1950de Kütahya Milletvekili olarak Meclise girdi. Bahsettigim kafa yapisina saip olanlar bu milletin serefli evlatlarini daragacina götürüp sehit edenlerdir. Ayni kafalar 12 Eylülde asmayip da besleyecekmiyiz kafasida. Kim ben Ergeneokunun avukatiyim dediyse iste onlar 1960in, 1980in, 28 Subatin kafa yapisini tasiyan darbe heveslilerine alkis tutan ve adeta vesayetinizden memnunuz diyenlerdir. Bunlar bütün bu konustuklarimizi AK Partililer intikam duygusu ile hareket ediyor diyenlerdir. Bizim intikamla isimiz olmaz. Biz millete sevdaliyiz. Biz adaletten yanayiz. Zalimden yana olmadik bundan sonra da olmayacagiz. dedi.
Rusya Premier Lig Sampiyonluk Grubu da Zenit, Dinamo Moskovayi 2-1 maglup ederek sampiyon oldu.Rusya Premier Lig Sampiyonluk Grubu da Zenit St. Petersburg ile Dinamo Moskova karsi karsiya geldi. Petrovsky Stadyumu da oynanan maçta gülen taraf, 2-1lik skorla ev sahibi ekip Zenit oldu.Zenite maçi ve sampiyonlugu getiren goller, 29. dakikada Roman Shirokov ve 35. dakikada penalti vurusuyla Aleksandr Kerzhakovdan geldi. Dinamo Moskova ise 43. dakikada Alexandru Epureanu ile farki 1e indirse de, bu gol maglubiyeti engelleyemedi.Bu sonuçla puanini 84e çikartan Zenit St. Petersburg, bitime 3 hafta kala lig tarihindeki 3. sampiyonlugunu ilan etti.
Manavgat Gida Tarim ve Hayvancilik Müdürü Gida Yüksek Mühendisi Birol Tuncel, 40 gün içinde Manavgatin yüksek köylerinde 30 bin küçükbas hayvana mavidil asisi yaptiklarini söyledi. Mavidil hastaliginin sineklerin hasta hayvanlari sokarak kan almasi ile bulastigini belirten Tuncel, Ilçe Gida Tarim ve Hayvancilik Müdürlügü veteriner hekimlerinin köylerde mavidil asilama çalismasini araliksiz sürdürdügünü kaydetti. Mavidil hastaliginin Antalyanin yüksek kesimlerinde görüldügü belirten Tuncel, kan emici siniklerin hayvandan kan alimina bagli bulasan hastalik sonucu koyunlarin dillerinin kisa sürede morardigini söyledi. Mavidil hastaligi asisi yapilmayan koyunlarin hastaligin bulasmasi nedeni ile ölebilecegine dikkat çeken Tuncel, koyun üreticilerin hastalik tehlikesine karsi bir an önce küçükbas hayvanlarin asisini yaptirmasi uyarisinda bulundu. Tuncel, Muhtemel mavidil hastaligina karsi Manavgatta 30 bin koyuna asi yaptik. Asi çalismamiz araliksiz devam ediyor. Köy köy dolasarak koyunlara mavidil asisi yapiyoruz. dedi. 
Ligin 3üncü haftasinin ilk maçinda Istanbul Büyüksehir Belediyespor, sahasinda Sivassporu 4-2 yendi. Ev sahibi takimin gollerini 8. dakikada penaltidan Webo, 45+1de Serhat Gülpinar, 77. dakikada Doka ve 88. dakikada Ömer Can Sokullu kaydetti. Sivassporun gollerini ise 14 ve 19. dakikada Eneramo atti.Sivasspor, yenilmesine karsin maç fazlasi ve averajla lider durumda bulunuyor.Ligde yarin saat 15.00de Eskisehirspor-Bursaspor karsilasmasi oynanacak.Grupta olusan puan durumu söyle: Takimlar O G B M A Y AV P-------------------------------------------------1. Sivasspor 3 1 1 1 7 5 2 292. Büyüksehir Bld.Spor 3 1 1 1 7 6 1 293. Bursaspor 2 1 0 1 3 6 -3 284. Eskisehirspor 2 0 2 0 2 2 0 27
Ahmet Kekeçin yazisiKendisi gitmekten yana... Hakkinda açilmis "tahkir ve tezyif sorusturmasini" gerekçe göstererek "buralari" terk etmek istedigini, "böyle bir ülkede yasayamayacagini" söylüyor. Japonya'ya yerlesecekmis. Hatta Tokyo'da ev bakma hazirliklarina bile baslamis. Diyor ki, "Mahkûm olursam sanat hayatim biter, mahvolurum..." Ben de diyorum ki, bir sey olmaz... Hakkinda açilmis sorusturma davaya dönüsürse ve kaybedersen, pek pek alti ay cezayla yirtarsin. O da kuvvetle muhtemel "tecile" ugrar ve sanat hayatina kaldigin yerden devam edersin. Bu satirlarin yazari hakkinda da çok dava açildi... Hâlâ açiliyor. Bir sey olmadi... Üstelik, istenen cezanin yekûnu, Fazil'inkini rahatlikla 100'e katlar... Bir sey olmuyor sonuçta... Hele, Fazil Say gibi, "dünyaca ünlü olmanin" masuniyetine siginan ve sik sik bu pozisyonunu hatirlatan bir sanatçiya hiçbir sey olmaz. Mesele sudur: Fazil Say, bu toplumla, bu toplumun deger tercihleriyle ilgili "kiyici ve asagilayici" bir dili tercih ettigi için ceza yasasinin ilgili maddesine toslamistir. Keske böyle bir sorusturma açilmasaydi da, bir de Fazil Say'in, "Ben dünyaca ünlü bir sanatçiyim, her yerde konser verdim, bestelerim var... Bakin giderim ha!" tehdidiyle karsilasip, kendimizi "borçlanmis" hissetmeseydik. Peki, gitsin mi, kalsin mi? Bir televizyon kanali (üstelik Fazil Say'i koruma insiyakiyla kalkisan bir televizyon kanali) böyle bir baslik açtigi için "yazi konusu" yaptim. Yoksa benim hadime degil Fazil Say'a yer tayin etmek. Hiç kimsenin haddine degil. Bana sorarsa, hiçbir yere gitmesin. Üslubu problemli de olsa, inanç ve deger tercihleriyle ilgili kiyici bir dili de benimsese, "öteki"ni asagilamayi "üstün sanat göstergesi" de saysa, Fazil Say bu ülkenin bir degeridir. Bu ülkenin sanatçisidir. Bu ülkenin Glenn Gould'udur. Müzikten anlayan müstesna bir isim olarak elbette düsüncelerini söyleyecek, ucuzculuga prim vermeyecek, yoz müzige"yoz müzik" diyecek ama bütün bunlari üslubu dairesinde yapacak. Kimse Fazil Say'a, "Niye inanmiyorsun?" demiyor. Sunu diyor: "Niye inananlarin inanma biçimleriyle dalga geçiyorsun birader?" Kimse Fazil Say'a, "Niye arabesk müzigi asagiliyorsun?" demiyor. Sunu diyor: "Niye zaten asagiladigin müzigi bir de yavsaklikla itham ediyorsun?" Kimse Fazil Say'a, "Atatürkçülükten ve laiklikten vazgeç" demiyor. Sunu diyor: "Atatürkçü ve laik olmak sana ekstra paye vermez. Hele, tahkir ve tezyif hakki hiç vermez... Atatürkçüysen, edebi dairesinde Atatürkçü ol..." Kimse Fazil Say'a "Kötü sanatçisin" demiyor. Sunu diyor: "Iyi bir sanatçisin. Büyük de bir sanatçisin... Ama maalesef iyi bir insan degilsin..."