Türkiye´nin bölgede rol model olmasi demokratiklesme sürecine bagli
Kuruldugu 1998 yilindan beri Türkiyenin önemli meselelerini tartisan Abant Platformunda, bu kez misafir aydinlarin gözüyle Türkiye tartisildi. Türkiye Üzerine Farkli Bakislar konusuyla baslayan Abant Platformu üç gün sürdü. Abantta Türkiyenin dis politikasinin çesitlendirilmesi olumlu bir gelisme olarak deglendirilirken Ortadogu ve Kuzey Afrikada verdigi sözler ve bu sözleri hayata geçirme kapasitesi arasindaki boslugun ise giderilmesi gerektigi ifade edildi.Türkiyenin bölgede rol model olarak algilanmasi ekonomik basari ve siyasi gelismelerle ilgili olduguna dikkat çekilerek, Türkiyenin bu rolü hayata geçirebilmesinin ise kendi demokratiklesme sürecindeki basarisina bagli oldugu vurgulandi. Demokratiklesme, Türkiyenin Demokratik Dönüsümü, Türkiyenin Dis Politikasi ve Ortadogu, Avrupa Birligi Yolunda Türkiye, Türkiyenin Ekonomik Gelisimi, Türk Medyasina Bakis basliklarinda yapilan 5 oturumun ardindan tartisilan konular maddelestirildi. Joost Lagendijk, Bunun amaci uzlasi metin ortaya çikarmak degil. Çünkü bu zaten imkansizdir. Bu belgenin amaci, tartismalarimiz sirasinda öne sürülen maddeleri tekrar siralamaktir. dedi. Müzakerelerin ardindan metne son sekli verildi. Toplanti, toplu fotograf çekimi ile sona erdi. Abant Platformundan çikan sonuçlar ise söyle:Türkiyedeki mevcut kültür demokratiklesmeyi engelleyici etkileri olan bir aidiyet ve ötekilestirme anlayisina dayanmaktadir. Söz konusu anlayisin temel unsurlari olan otoriter yapilar ve ataerkil hiyerarsi aileden siyasi hayata kadar yansimakta, özellikle siyasi hayatta çogunluk hakimiyeti ve demokratik olmayan kurumsal yapilar seklinde kendini göstermektedir. Bu anlayis kaliplarini besleyen iki temel kurum aile ve egitimdir. Yasama, yargi ve yürütme gibi temel kurumlarin kuvvetler ayriligi çerçevesinde gelistirilmesi demokratiklesme açisindan önemlidir. Ne var ki bu kurumlardaki insanlarin kültürü demokratiklesme önünde engel olabilir. Bireysel haklar, hukukun üstünlügü saglanmadan teminat altina alinamaz. Çünkü devletin adil davranacagindan ve haklarini koruyacagindan emin olamayan bireyler bu teminati farkli gruplarda arayacaklardir. Bu, özellikle kadinlar için önemlidir. Türkiyenin insan haklarini etkin biçimde koruyan liberal demokratik bir anayasaya ihtiyaci vardir. Türkiye demokratiklesme anlaminda ciddi mesafe kaydetmistir. Ne var ki bu dönüsümün zaman alan bir süreç oldugu hatirdan çikarilmamalidir. DIS POLITIKA VE ORTADOGU Türkiyenin dis politikasinin çesitlendirilmesi olumlu bir gelismedir. Buna karsin Türkiyenin Ortadogu ve Kuzey Afrikada verdigi sözler ve bu sözleri hayata geçirme kapasitesi arasindaki bosluk giderilmelidir. Türkiyenin bölgede rol model olarak algilanmasi ekonomik basari ve siyasi gelismelerle ilgilidir. Türkiyenin bu rolü hayata geçirebilmesi kendi demokratiklesme sürecindeki basarisina bagli olacaktir. Türkiyenin dis politikasina Ortadogu ile daha iyi iliskiler de dahil olmak üzere yeni boyutlarin eklenmesi Avrupa Birligine tam üyeligin önemini ikame edemez. 2015e kadar olan dönem sadece Türkiye için degil, ayni zamanda Ermenistan için de 1915 olaylarinin nasil ele alinacaginin düsünülmesi konusunda degerli bir firsattir. AVRUPA BIRLIGI Türkiyenin ABye tam üyelik süreci karsilikli ekonomik menfaatlerle ilgili olmanin yani sira temelde evrensel degerler, hayat standartlari ve demokrasi ile ilgilidir. Vizelerin kaldirilmasini hedef alan kolaylastirma süreci memnuniyetle karsilanmaktadir. Vizelerin kaldirilmasi, ABnin insanlarin hayatinda önem tasimaya devam ettigini gösterecek ve ABye katilim konusundaki toplumsal istegi güçlendirecektir. Müzakerelerin tikanmasindaki sorumluluk; AB üyeligi yönündeki çabalari yavaslatmasindan ötürü hükümete ve yeni basliklar açilmasini engellemesinden ötürü AB ve AB üyelerine aittir. EKONOMI Türk ekonomisi geçtigimiz on yil içinde kayda deger bir gelisme göstermistir. Ne var ki bu gelisme, aralarinda cari bütçe açiginin da bulundugu bir takim yapisal sorunlara da neden olmustur. Mevcut ticari iliskilerin korunmasi kaydiyla yurt disi pazarlarin çesitlendirilmesi bu problemlerin asilmasi adina önem tasimaktadir. Hükümet, ekonomik kalkinmanin itici gücü olan egitim ve altyapiya yatirim yapmayi sürdürmeli, yatirimlarda katma deger ve yenilik öncelikle hedef alinmalidir. Kalkinmada basarinin sadece ekonomik kriterlerle ölçülmesi yaniltici olabilir. Çevre, yenilenebilir enerji, bölgesel dengesizlikler ve gelir dagilimi gibi konulari da içine alan kapsamli kalkinma stratejileri benimsenmelidir. MEDYA Türkiye toplumundaki mevcut kutuplasmanin medya üzerinde direkt olumlu ve olumsuz etkileri söz konusudur. Bir yandan birçok görüsün medyada yer almasi sayesinde çogulculuk ve demokrasi kültürü güçlenmekte, öte yandan tarafli ve önyargili habercilik medyaya karsi güvensizlige neden olmaktadir. Mevcut ceza kanunu bireylerin, gazetecilerin ve ifade özgürlügünün degil, devletin menfaatlerinin korunmasini esas almaktadir. Bu bakis açisi tutukluluklara ve kötü muameleye karsi duyarsiz kalinmasina neden olmaktadir. Türkiye medyasindaki sorunlar profesyonellesme, mesleki etik, ifade hürriyeti, is iliskileri ve siyasi-kültürel etkiler etrafinda yogunlasmaktadir. Kadin gazetecilerin esit muamele görmemesi buna örnek gösterilebilir. Öte yandan, bu sorunlarin Türkiyeye özgü olmayip dünyanin her yerinde görüldügü gözden kaçirilmamali ve dengeli bir yaklasimla ele alinmalidir. Azinlik gazeteleri ihmal edilmemeli ve esit muamele görmelidir. Gazetecilik müfredati bu meslegin temel unsurlari ile ilgili olan mesleki etik, haberlestirme ve sorumlu medya ile ilgili dersler içermelidir. Medyada sektöründeki düsük maaslar ve çalisan haklari gazetecilik mesleginin cazibesini azaltmakta ve kalifiye kisilerin kendilerini sektörden uzaklastirmasi sonucu kapasite kaybina neden olmaktadir.Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , Ekonomi Haberleri, Gündem Haberleri, hürriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder