Yunanistan önce vatandasliktan çikarildigini söyledi, sonra özür diledi
Yunanistan'in vatandasliktan çikarildigini iddia ederek pasaportuna el koydugu Yunan vatandasi Bati Trakya Türk'üne 24 saat sonra pasaportu iade edildi. Edirne'nin Pazarkule Sinir Kapisi'nin karsisindaki Yunanistan'in Kastanies Sinir Kapisi'ndan Türkiyeye giris yapmak için gelen MHP Bursa Osmangazi Baskan Yardimcisi Dr.Mehmet Aslanoglunun, 2002 yilinda vatandasliktan çikarildigi iddia edilerek pasaportuna el konuldu. Aslanoglu'nun yaninda bulunan Bati Trakya Türkleri Dayanisma Dernegi Teskilat Baskani Ahmet Koç ile MHP Bursa Il Yönetim Kurulu Üyesi Ridvan Tümenoglu durumdan Türkiye'deki yetkilileri bilgilendirdi. Kendisinin çifte vatandas oldugunu ve Yunan Pasaportu ile yillardan beri giris yaptigini savunan Aslanoglu, söyle devam etti: Ben çifte vatandasim. Yillardan beri Yunanistan'a girip çikiyorum. 27 Haziranda Yunanistan'a girerken Yunan vatandasi idim.Daha sonra 28 Haziran'da Yunanistan'dan çikis yaparken Yunan vatandasi degildim. Sonra 29 Haziran'da Türkiye'ye girerken tekrar Yunan vatandasi oldum. Pasaportuma el konulduktan sonra uzun müddet bana bilgi verilmedi. Kendimi anlatmaya çalistim ama dinlemediler. Ancak 24 saat sonra özürle birlikte Yanlislik oldu diyerek pasaportumu iade ettiler. Aslanoglu, kendisine bunlari yasatan Yunan makamlari hakkinda avukati araciligi ile dava açacagini söyledi. Aslanoglu,bugün Ipsala Sinir Kapisi'ndan tekrar Türkiye'ye giris yapti. Bati Trakya Türkleri Dayanisma Dernegi Genel Baskani Burhanettin Hakgüder'de yaptigi açiklamada, Yunanistan'da siyasi irkçiliktan sonra hukuki irkçiliginda hortladigini ifade ederek, Bu uygulama 1998 yilinda yürürlükten kaldirilmis olsa dahi,irkçi YunanVatandaslik Kanunu'nun 19. Madde uygulamasin halen devam ettiginin açik bir belgesi haline gelmistir: diye konustu.Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , Egitim Haberleri, Medya Haberleri, internethaber
Bediüzzamanin birinci talebesi olan Haci Hulusi Yahyagil, vefatinin 26. senesinde ailesinin talebelerinin ve sevenlerinin katilimi ile okunacak mevlid-i serif ile yad edilecek. Program, önceki yillarda oldugu gibi Elazig'da, Risalei Nur Dershanesi olarak kullanilan binanin bahçesinde, 1 Temmuz Pazar günü sabah saat 10.00da yapilacak. Programa, yurt içinden ve yurt disindan yaklasik 5 bin kisinin katilimi bekleniyor. Mevlit programina, Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Ahmet Aytimur, Hüsnü Bayram, Nusret Kocabay, Dursun Kutlunun katilmasi bekleniyor. Programa katilacak olanlar, önceki yillarda oldugu gibi Risale-i Nurdan dersler yapip, Bediüzzaman ile yasadiklari hatiralarini anlatacak. Programda okunan hatmi serifler bagislanip, dualar edilecek. Mevlit programinda Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Hulusi Yahyagile gönderdigi ve su ana kadar nesredilmemis olan mektuplarin bir kismi, kitapçik halinde misafirlere hediye edilecek.
Basbakan Yardimcisi Bekir Bozdag, Baskanlik sistemi, Türkiye'de yeteri kadar bilinmiyor. Bazilari da bilinmemesini, tartisilmamasini istiyor. dedi. Memleketi Yozgat'a, askerlik subesi açilis törenine katilmak üzere Millî Savunma Bakani Ismet Yilmazla birlikte gelen Bozdag, daha sonra basin mensuplarinin sorularini cevapladi.Baskanlik sisteminin yeni anayasa yapilirken tartisilmasinda fayda oldugunu belirten Basbakan Yardimcisi Bozdag, Türkiye 200 yildir, belki biraz daha fazla süredir sistem tartismasi yapiyor. Onun için bu tartismanin, yeni anayasa sürecinde yapilmasinda fayda var. Yasama ve yürütmenin birbirinden kesin hatlarla ayri ve birbirine karsi bagimsiz oldugu sistemin adi baskanliktir. Baskanlik sistemi, siyasi istikrari temin eder. Hesap verebilirlik bakimindan da, hesabin sorulabilmesi bakimindan da netlik ifade eder. Milletin iradesinin tek elde toplanmasini önler, çünkü yasamayi ayri güçlendirir, yürütmeyi ayri güçlendirir. Yasamanin yürütmeye, yürütmenin yasamaya hakim olmasina izin vermez. seklinde konustu.Bazilarinin, baskanlik sisteminin tek adamciligi, diktatörlügü ortaya çikardigini iddia ettigini söyleyen Bozdag, Bu söylemler fevkalade yanlis, çünkü baskanlik sisteminin kendisi, tek adamlik ve diktatörlük yönetimi olmasin diye ortaya çikmistir. Bugün bazi ülkelerle ilgili örnekler var, onlar baskanlik özellikleri tasimayan sistemlerdir. Baskanlik sisteminin gerçek niteliklerini tasiyan uygulama ABDdedir. Orada kuvvetler birbirinden tam ayri, birbirine karsi tarafsiz ve bagimsizdir. dedi. Dogru örneklerle tartismak gerektigine dikkat çeken Bekir Bozdag, sunlari kaydetti: Bazilari bu meseleyi dogru örnekler üzerinden de olsa tartismak istemiyor, çünkü millet ögrenirse mevcut sistemi sorgulamaya baslar diye endise ediyorlar. Kendileri, yüzde 51,1 alarak iktidar olamayacaklarini düsünüyorlar. Radikal gruplarin veya marjinal siyaseti takip edenlerin, toplumun yüzde 51,1 oyunu alarak iktidara gelme imkani yok. O yüzden marjinal fikir sahipleri, marjinal gruplar, marjinal siyaset üretenler, radikal ekipler veya siyasal olarak bu çogunlugu elde edemeyeceklerini düsünenler, ellerinden geleni isbirligi içinde yapmak için gizli bir konsensüsle bu sisteme karsi çikiyor. Türkiye bu sistemi tartisacak, inaniyorum ki bir gün bu sisteme geçecek ama diyoruz ki dogru zamanda geçsin. Gecikerek degil, zamaninda geçmesi Türkiyenin yararinadir.
A Milli Erkek Voleybol Takiminin da yer alacagi Avrupa Ligi dörtlü finalleri yarin Ankara´da baslayacak. Finallerde Türkiye´nin yani sira Hollanda, Ispanya ve Slovakya A Milli Erkek Voleybol Takimlari mücadele edecek. Baskent Voleybol Salonunda oynanacak turnuvada maçlar Sports TV´den naklen yayinlanacak. Günlük 5 TL olarak belirlenen dörtlü finallerin biletleri. www.biletway.com´dan satisa sunuldu. A Milli Erkek Voleybol Takimi, yarin saat 17.30´da, Ispanya ile karsi karsiya gelecek. Ay - yildizli ekip bu mücadeleden galip ayrilmasi halinde finale yükselecek. ORTAK GÖRÜS ANKARA SEYIRCISI Bu arada, uzun bir grup sürecinden sonra Ankara´da önce final, ardindan da madalya arayacak ay - yildizli takim oyuncularindan Ankarali voleybolseverlere mesaj var. Milli takim oyunculari, kendilerini hazir hissettiklerini, ancak seyircinin itici gücüne çok ihtiyaçlari oldugunu belirtiyorlar. Kaptan Ulas Kiyak, Biz her zaman sahiplenip bagirlarina bastilar. Yine öyle olacagina inaniyoruz. derken, Emre Batur, Ankara´da voleybol seyircisi müthis, onlarla çok daha iyi olacagimiza inaniyoruz. yorumunu yapti. Ahmet Pezük, Ankara Türk voleybolunun ugurlu sehri. Bizi yalniz birakmayacaklarina inaniyoruz. dedi. Gökhan Gökgöz ise, gençligindeki idealini gerçeklestirmek üzere oldugunu belirterek, Özellikle biz gençlerin Ankara seyircisinin önünde A Takim´da oynamak hayali vardi. Bu hayalin gerçek olacagina inaniyoruz. seklindeydi. A Milli Erkek Voleybol Takiminin 12 kisilik kadrosu su isimlerden olusuyor: Ulas Kiyak, Berkan Bozan, Serhat Coskun, Kemal Elgaz, Emre Batur, Gökhan Gökgöz, Burutay Subasi, Halil Ibrahim Yücel, Emin Gök, Ahmet Pezük, Murathan Kisal ve Ramazan Serkan Kiliç. Dörtlü finalin maç programi Yarin 15.00 Hollanda - Slovakya 17.30 Türkiye - Ispanya 1 Temmuz Pazar 13. 00 Üçüncülük - Dördüncülük maçi 16.00 Final
Serbest piyasada gün ortasi itibariyla 1,8169 TL'den alinan dolar 1,8175 TL'den satilirken, 2,2857 TL'den alinan euronun satis fiyati ise 2,2865 TL olarak gerçeklesiyor. Euro-dolar paritesi 1,2578 seviyesinde. Istanbul serbest piyasasinda islem gören dolar, euro, sterlin, Japon Yeni, Suudi Arabistan Riyali ve diger para birimlerinin gün ortasi itibariyla fiyatlari söyle:Döviz Cinsi Alis Satis Günlük fark (Yüzde)ABD Dolari (Serbest Piy) 1,8169 1,8175 -0,49Euro (Serbest Piy) 2,2857 2,2865 0,62Avustralya Dolari (Serbest P) 1,8400 1,8520 0,38Kanada Dolari (Serbest Piy) 1,7650 1,7740 -0,11Isviçre Frangi (Serbest Piy) 1,9016 1,9031 0,61Danimarka Kronu (Serbest Piy) 0,3062 0,3073 0,16Ingiliz Sterlini (Serbest Piy) 2,8304 2,8322 -0,06100 Japon Yeni (Serbest Piy) 43,6630 43,7630 0,8Norveç Kronu (Serbest Piy) 0,3022 0,3033 0,43Saudi Riyali (Serbest Piy) 0,4828 0,4856 -0,82Isveç Kronu (Serbest Piy) 0,2594 0,2602 0,04
ABDnin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Suriye'de 'kabul edilemez durumun' oldugunu söyledi. 236. Amerikan Bagimsizlik Günü Resepsiyonu'na katilmak üzere Adana'ya gelen Ricciardone, Hilton Oteli'ndeki kutlama öncesi basin mensuplarinin sorularini cevapladi. Gazetecilerin sorusu üzerine Ricciardone, "Suriyeliler için gerçekten çok aci bir durum. Türk ve Amerikan halki ayni aciyi hissetmekte. Orada kabul edilemez bir durum söz konusu." dedi. Hiç kimsenin savasin çözüm oldugunu düsünmedigini belirten Ricciardone, ABD'nin de ayni sekilde savastan yana olmadigina dikkat çekti. Türkiye'nin de ayni sekilde düsündügünü sandigini dile getiren Ricciardone, "Öyle inaniyorum ki Türk ve Amerikan hükümetleri ayni düsüncedeler. Suriye'de baris ve geçici bir durumun olusmasini istiyoruz. Bunun uzun bir zaman alabilecegini de öngörüyoruz. Hâlihazirda Suriye'de olmasini istedigimiz sey, oradaki acil amacimiz siddeti ve öldürmeyi durdurmaktir." seklinde konustu.ABD'nin NATO'da ve Disisleri Bakani Hillary Cilontonun da görüslerini açikladigini hatirlatan Ricciardone, "Cilonton, Türkiye ile ayni görüste olduklarini söyledi. Biz Türkiye ile hem ekonomik gelismelerde hem de barista müttefik, dost olarak yan yanayiz, destek veriyoruz." diye konustu. Daha sonra ABD Adana Konsoloslugu tarafindan hazirlanan resepsiyona geçen Ricciardone, davetlileri ayakta karsiladi. Vali Hüseyin Avni Cos, Bölge Adliye Mahkemeleri Cumhuriyet Bassavcisi Sabri Beytorun, Yüregir Kaymakami Abdullah Dölek, Emniyet Müdürü Mehmet Avci'nin yani sira çok sayida kurum temsilcisi ile Incirlik Hava Üssü'ndeki ABD'li rütbelinin katildigi programda bayrak merasimi gerçeklesti. ABD Adana Konsolosu Daria Darnell, buradaki açilis konusmasinda davetlilere tesekkür etti. Türkiye'den ayrilmaya hazirlandigini kaydeden Darnell, yaninda birçok güzel aniyi götürecegini söyledi. Darnell, görev süresi içinde Türkiye ile olan dostluk baglarini daha da güçlendirdiklerine isaret etti. Törendeki konusmasini Türkçe ve Ingilizce yapan ABDnin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ise misafirlerin Adana'da varliklariyla kendilerini sereflendirdigini vurguladi. Adana'da 1980-81 yillari arasinda çalistigini ve çok güzel anilara sahip oldugunu ve kizinin burada dünyaya geldigini anlatan Francis Ricciardone, sunlari söyledi: "Rahmetli Turgut Özal'in cumhurbaskani oldugu dönemde -1993'te- Incirlik Hava Üssü'nde kisa bir süre görev yaptim. Gelen tüm konuklara tesekkür ediyorum."Resepsiyonda daha sonra katilimcilara müzik esliginde ikramda bulunuldu.
Mali polisin Amerikali muhataplarinin yardimiyla baslattigi araba kaçakçiligi ile ilgili sorusturma kapsaminda incelenen arabalar emniyete getiriliyor. Satis belgeleri incelenen araçlar arasinda 2 yil önce narkotik operasyonunda ele geçirilen bir Hummer marka lüks cip de yer aliyor. Istanbul Mali Suçlarla Mücadele Sube Müdürlügü tarafindan ABD Adalet Bakanligi ve diger ilgili birimlerin destegi ile yürüttügü çalismada araçlarin incelenmesi sürüyor. Yurt disindan degerinin altinda faturalandirilarak Türkiye'ye getirildikleri ve bu nedenle kamunun zarara ugratildigi yönündeki iddialarin arastirildigi sorusturma kapsaminda lüks araçlarin sahiplerine ulasildi. Emniyete çagrilarak araçlariyla ilgili bilgi istenen kisiler, haklarinda inceleme yapilan araçlari da emniyete getirdi. 2010 yilinda narkotik operasyonunda yüklü miktarda eroin ele geçirilerek S.I yakalanmisti. Ayni operasyonda polis, teknik özellikleriyle dikkat çeken hummer markali araca el koymustu. Bu araç da mali polisin inceleme altina aldigi araçlar arasinda yer aliyor. Lüks araçlar emniyet müdürlügü bahçesine getirildi.
Amerikali emekli general Paul E. Vallely, Türk savas uçaginin Suriye tarafindan düsürülmesi hakkinda "Savas ilan etmeye gerek yok." degerlendirmesi yapti. 1993 yilinda özel kuvvetlerin basindayken ABD ordusundan emekli olan Vietnam gazisi Paul E. Vallely, Özgür Suriye Ordusu adli olusumun daveti üzerine geldigi Hatay'da basin toplantisi düzenledi. Vallely, 1993'te Amerikan ordusundan emekli olduktan sonra bir multimedya organizasyonu olan The Stand Up America US Project (SUA)'ti kurdugunu söyledi. FOX News'te askeri analizler yapan emekli tümgeneral, bölgeye insani yardim amaciyla geldigini kaydetti. Hatay'da daha çok Humus kentinden gelen Suriyeliler ile görüstügünü belirten Vallely, "Tanistigim Suriyeli gençler ilk defa çok umutlu olduklarini, daha önce çok siki bir rejim ve daha siki bir kontrol altinda yasadiklarini, ilk defa bir yesil isik gördüklerini, bagimsizliga dogru giden bir his ve ruh içerisinde olduklarini söylediler. Bu beni çok memnun etti. Bu arkadaslar özgürlükleri için kenetlenmis durumdalar ve bu ugurda çalismaya devam ediyorlar." dedi. SURIYE ORDUSU KENDI INSANLARINA KARSI SILAHINI DOGRULTMUS Bessar Esed'in açiklamalarini hayretle karsiladigini belirten Vallely, söyle detvam etti: "Ben 30 yil ABD ordusunun çesitli kademelerinde görev yaptim. Bizim görevimiz milletimizi dis tehlikelere karsi korumakti. Bu tüm dünya ordulari için de böyledir. Ancak bizim burada gördügümüz sey tam tersi. Suriye ordusu kendi insanlarina karsi silahini dogrultmus ve hiç düsünmeden öldürmek için kullaniyorlar." Amerikan hükümetini temsil etmediginin altini çizen emekli tümgeneral Vallely, "Ben burada The Stand Up America US Project (SUA) organizasyonunu temsil ediyorum. Bu organizasyonun bir amaci da Ortadogu'da gelisen olaylari analiz etmek, durum tespiti yapmak, bir takim önerilerde bulunmak, magdurun yaninda olmak ve onlarin ihtiyaçlarini karsilamaktir. Burada Suriyelilerle görüsmeye devam edecegim ve görüsmeleri tamamladiktan sonra ülkeme dönecegim. Ülkemde Suriyelilere yardim konusunda bir kamuoyu yaratmaya çalisacagim. Suriyelilere insani yardim saglanmasi konusunda çaba sarf edecegim." diye konustu. TÜRKIYE MÜKEMMEL BIR IS ÇIKARTIYOR Sinirdaki düzenleme ve organizasyonlardan dolayi Türkiye'ye çok tesekkür etmek istedigini belirten Paul E. Vallely, "Türkiye mükemmel bir is çikartiyor. Gerek sinirdaki koruma, gerekse Suriyeliler için yapilan düzenlemeler, organizasyonlar bakimindan harika isler yapiliyor. Dilerim Türk savas uçaginin Suriye tarafindan düsürülmesi gibi üzücü olaylar bir daha yasanmaz ve olay kontrol altina alinir. Ben Suriyelilere yardimlarindan ve karsi grubu verdigi desteklerden dolayi tesekkür ediyorum." dedi. GÜNES BATTIKTAN SONRA DA BIR TAKIM SEYLER YAPABILIRIZ Suriye'nin Türk savas uçagini düsürmesini militan bir tutum olarak degerlendiren Valley, "Savas uçagi düsürülen ülkenin, baskani, basbakani veya meclisi bir seye karar verir. Ama bana sorarsaniz eger benim elimde bir güç olsaydi ben öyle bir sey yapardim ki baskan Esed bir daha böyle bir seye kalkismazdi. Çünkü misilleme yapmak için illa ilan etmenize gerek yok. Günes battiktan sonra da bir takim seyler yapabiliriz siniz. Öyle seyler yaparsiniz ki o seyleri yaptiginiz kisinin sabah burnu kanar ve ne oldugunu da bilmez." ifadelerini kullandi.
Yozgat Bozok Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Temel Islam Bilimleri Anabilim Dalinda Yüksek Lisans ögrencisi alacak. Bozok Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dekanligindan yapilan yazili açiklamada, Temel Islam Bilimleri Anabilim Dali (Tefsir, Hadis, Islam Hukuku, Islam Mezhepler Tarihi, Kelam ve Tasavvuf, Arap Dili ve Belagati)nda 40 yüksek lisans ögrencisi alinacagini açikladi. Açiklamada, kisa süre içerisinde gerekli hazirliklari tamamlayarak 2012-2013 egitim ögretim yilina hazir hale gelen Ilahiyat Fakültesinin, bu yil ayni zamanda lisans ögrencisi de alacagi belirtildi. Açiklamada su ifadelere yer verildi: Yüksek lisans ögrencileri ile birlikte degerlendirildiginde yaklasik olarak 150 ögrencinin egitim görecegi ve Yozgat'in medari iftihari olan Ilahiyat Fakültesinin açilmasinda, hem lisans hem de yüksek lisans ögrencilerinin bu egitim ögretim yilinda egitime baslayacaktir. Yüksek Lisans ögrencilerinin alinmasinda büyük çaba ve gayret sarf eden Fakülte Dekani Prof. Dr. Ahmet Bedir'e tesekkür ediyoruz.
Türk yapi sektöründe Adana'dan dünyaya açilan Hisar Yapi Genel Müdürü Halil Oruçhan, çelik kapi, iç kapi ve mutfak agirlikli olarak gerçeklestirdikleri ihracatta öncelikli hedeflerinin Orta Asya ve Ortadogu ülkeleri oldugunu bildirdi. Yapi sektöründe yaklasik çeyrek asirlik tecrübesi ve kalite farkiyla rakiplerini geride birakan Hisar Yapi, özellikle çelik kapida gerçeklestirdigi ihracatla ülke ekonomisine katkinin yani sira, yurt disinda Türk ürünlerine duyulan güveni de güçlendirmenin gururunu yasiyor. Hisar Yapi Genel Müdürü Halil Oruçhan, ihracat yaptiklari ülkelerde bir dönem Çin mallarinin ragbet gördügünü ancak, bu ragbetin bir gün yerini hayal kirikligina birakacagini bildiklerini ifade ederek, Biz kalitemizden ödün vermeden sahip oldugumuz pazarlara sahip çiktik. Biz de Çin gibi kalitesizi ucuza satsaydik, pazarlarimizda kalici olamazdik. dedi. Çin ürünlerinin neden oldugu hayal kirikliginin ardindan Türk mallarina olan güvenin pekistigini vurgulayan Oruçhan, Dünya pazarlarinda artik insanlar markaya bakmaya basladi. Biz ürünümüzle, kalitemizle her zaman gönül rahatligiyla satis yapiyoruz. diye konustu. Oruçhan, bir ülkeye girmeden önce ciddi bir Pazar arastirmasi yaptiklarini, yilda yaklasik olarak yüzde 18 arasinda büyüdüklerini, bu büyümede de ihracatin önemli bir payinin bulundugunu kaydetti.KALITE KADAR YENI, FARKLI VE KULLANISLI TASARIMLAR DA ÖNCELIGIMIZBir baska hedef pazarlarinin ise Rusya oldugunu ifade eden Oruçhan, Su anda yeni bir pazar olarak da Rusya ile de ilgileniyoruz. Yakin bir zamanda arastirma yapmak için 4 günlük bir seyahatimiz olacak. Bu seyahatimizin sonucunda da Rusya'ya da ihracata baslayabiliriz. seklinde konustu. Genel Müdür Oruçhan, Hisar olarak mobilya sektöründeki birikim ve kazandiklari güveni yeni mutfak markasi olan ve yaklasik 3 yildir üzerinde çalistiklari Larice ile taçlandirdiklarini ifade ederek, sunlari kaydetti: Degisen, gelisen konut anlayisinda mutfaklar artik gündelik hayatin en öneli parçasini olusturuyor. Özellikle hanimlar, günlerinin önemli bir bölümünü mutfakta geçiriyorlar. Bu yüzden, mutfaktaki kalite ve konfor evin diger bölümlerinden geri kalmamali, aksine daha arti deger kazanmali. Evin en fazla kullanilan bölümünde tüm malzemeler birinci kalite olmali ki uzun yillar ihtiyaçlari karsilayabilsin. Kalitenin yani sira görsellik de çok önemli. Bu nedenle kalite kadar yeni, farkli ve kullanisli tasarimlar da önceliklerimiz arasinda yer aliyor. Türk tüketicisinin eylül ya da ekim ayindan itibaren bu markayla tanisacaklarini ifade eden Oruçhan, Türkçe karsiligi karaçam olan Larice ile dünyaya da açilacaklarini, bu ürünün yurt içi kadar yurt disinda da büyük ilgi görecegine inandiklarini sözlerine ekledi.
Mardin Belediyesi ve Mardin Valiligi tarafindan sit alaninda sürdürülen altyapi çalismasi sirasinda ortaya çikan su ve kanalizasyon borularinin hali görenleri hayrete düsürdü. Içme sulari için kullanilan pik ve asbest borularin çürük ve paslanmis hali yapilan çalismanin ne kadar önemli oldugunu ortaya koydu. Altyapi çalismasi nedeniyle yapilan kazilarda, içme suyu iletimini saglayan kanserojen etkiye sahip asbest borular ile pasli ve çürük pik borular ortaya çikti. 50 yil önce dösenen su ve kanalizasyon sebekesindeki asbest ve pik borularin basta kanser olmak üzere sarilik, hepatit ve enfeksiyon hastaliklarina neden oldugu belirtildi. Yer altindan çikan borularin adeta hastalik saçtigini belirten Mardin Belediye Baskani Mehmet Besir Ayanoglu, Mardinlilerin 50 yil boyunca bu borulardan su içtigini söyledi.Yapilan kazilar hakkinda bilgi veren Belediye Baskani Besir Ayanoglu, sunlari söyledi: Yapilan kazilarda ortaya çikan borular, çalismanin ne kadar önemli oldugunu gösteriyor. Mardin halki bugüne kadar asbest ve pik borulardan geçen sulari içiyordu. Asbest borular kanserojen etkiye sahip oldugu için tüm dünyada yasaklanmis. Dökme demirden olusan pik borular ise hepatit basta olmak üzere enfeksiyona neden olan mikroplarin adeta üretim merkezi. Ama bunlar göz önünde degil de yer altinda oldugu için kimse bunlari göremiyor." Kentin görünmeyen eksikligi olan altyapiyi yenilediklerini kaydeden Baskan Ayanoglu, "Içme suyu için tüm dünyanin kullandigi saglikli ve uzun ömürlü polietilen boru, kanalizasyon için de koruge boru kullaniyoruz. Hem bizler hem de gelecek nesiller saglikli temiz su kullanacak." seklinde konustu.
Rize'nin Ikizdere ilçesine bagli Mese köyünden at sirtinda Erzuruma dogru yola çikan 70 yasindaki Durali Havuz'un cesedine ulasildi. Attan düserek hayatini kaybettigi sanilan yasli adamin cesedi otopsi için Trabzon Adli Tip Kurumu'na gönderildi. Mese köyünde yasayan Durali Havuz, çarsamba günü, dag yolunu kullanarak atiyla Erzurum'un Ispir ilçesine gitmek üzere yola çikti. Köy halki, aksam saatlerinde Havuz'un bindigi atin köy civarinda basibos dolastigini görünce yasli adamin basina bir sey geldigi endisesiyle Ikizdere Ilçe Jandarma Komutanligi'na bildirdi. Jandarma ekipleri ve sivil savunma ekiplerinin baslattigi arama çalismalarinda sabah saatlerinde Havuz'un cesedine ulasildi. Ilçenin Garzavan Yaylasi yakinlarinda cesedi bulunan yasli adamin attan düserek hayatini kaybettigi düsünülüyor. Yasli adamin cesedi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Trabzon Adli Tip Kurumu'na gönderildi.
Diyarbakir eski DGM Hâkimi Ahmet Çaglayan, Ergenekon saniklarinin tutuklu halleriyle mahkeme bakanini bile tehdit ettiklerini belirterek, "Bunlar disariya çiksa neler yapmaz." dedi. Özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) kaldirilmasiyla ilgili degerlendirmede bulunan, AK Parti eski Usak milletvekili de olan Çaglayan, "Görev yaptigimiz dönemde, 3 yil 9 ayla yargilanan alt düzeydeki bir kamu görevlisini tutuklamadik diye bütün mahkeme heyeti tahkikat geçirdik. Ergenekon davasinin sanigi olan adam, mahkemede tutuklu oldugu halde hâkimi tehdit ediyor. Bu adam, disarida neler yapmaz. Bu tutuklamalar hakli. Mahkeme huzuruna getirildigi için, sorguladigi için tehdit ediyor. Sorulan soru sebebiyle tehdit edebiliyor. Bu adamin disaridaki kisiye göre hürriyetleri sinirlidir. Adam, sinirli hürriyetine ragmen hakkinda karar verecek hâkimi tehdit ediyor. Bu adam, elbette delilleri degistirebilecek güce sahiptir. Ayrica kaçma süphesi de vardir. Nitekim bazilari kaçip yurtdisina çikti." diye konustu. Bir mahkemeni, önüne gelmeyen bir dosya hakkinda, kendini görevli sayarak fotokopiyle karar verip CHP Denizli Milletvekili Ilhan Cihaner'i tahliye ettigini hatirlatan Ahmet Çaglayan, "Kanun nizam denen seyler hesaba katilmadi. Ergenekon'un kararlardaki tanimi, terör örgütüdür. Belki yapilacak degisiklikle bu tür davalar terör mahkemelerinde görülür." dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanliginin, Kopenhag Siyasi Kriterlerini karsilamaya yönelik yürütmekte oldugu Katilim Öncesi Araci (IPA-I) Özürlülerin Toplumsal Entegrasyonunun Gelistirilmesi projesi, Antalya Aile ve Sosyal Politikalar Il Müdürlügü'nde tanitildi. Özürlü kisilerin mallara, hizmetlere ve hayatin unsurlarina esit erisebilmesi için gelistirilen AB destekli proje, Antalya'daki kamu kurum ve kuruluslarinin yani sira yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluslarina (STK) anlatildi. Gelistirilen projeyle ilgili kurumlar ve alanda faaliyet gösteren STK'lar arasindaki isbirligini gelistirmek, Türkiye'de özürlülük politikasina bilgi, deneyim, görüs ve önerilerin yansitilmasi hedefleniyor. Özürlü ve Yasli Hizmetleri Genel Müdürlügü Arastirma Gelistirme ve Proje Dairesi Baskani Tayyar Kuz, Türkiye'de her alanda oldugu gibi birçok alanda da son 10 yil içerisinde çok ciddi degisimler oldugunu söyledi. On yil öncesinde özürlülerin bakimiyla ilgili Avrupa ülkelerine Türkiye'nin imrenerek baktigini söyleyen Kuz, "Bu hizmeti ülkemizde veremeyecegimizi düsünürdük. Son yillarda çikan özürlüler yasasiyla beraber biz gelismis ülke modellerini ülkemize getirdik, bu degisim ve dönüsüm bu tip projeyi de gerekli kildi." dedi. Kuz, özürlülerle ilgili sadece egitim alaninda istenen seviyeye tam olarak gelinemedigini, yeni baslatilan bu projelerle de bu sikintilarin çok kisa süre içerisinde giderilecegini açikladi. Proje koordinatörü Tolga Duygu da Antalya'daki kurumlara yeni gelistirilen ve AB'den de destek alinan proje hakkinda sunum gerçeklestirdi.
Fransa Ulusal Tüketim Kurumunun arastirmasina göre, 19 kola ürününün çogunda litre basina 20 küpe esit sekere rastlandi. Lightlardaki tatlandiricilar sagliga zararli çikti. Ve kolalarda çok düsük miktarda da olsa alkol bulunduFransada yapilan bilimsel bir arastirma, seker deposu kolanin obeziteye yol açtigini ortaya koydu. 60 Millons de consommateurs (60 Milyon Tüketici) isimli dergi, Fransa Ulusal Tüketim Kurumunun (INC) kolali içecekler üzerindeki arastirmasinin sonuçlarina açikladi. Dergi, ülkede saglik tartismasina yol açan sonuçlarin saskinlik verici oldugunu ve bu içecegi tüketenlerin artik daha temkinli olmasi gerektigi yorumunu yapti. En büyük tehlikenin koladaki seker miktariyla ilgili oldugunu belirten INC, tam 19 kola markasi (Coca-Cola, Pepsi, Auchan, Cora, Casino, Leader Price, Man U-Cola, v.b.) üzerinde yaptigi arastirmada; seker, tatlandirici, katki maddeleri, kafein ve alkole rastladi. Çogunda litre basina 100 gramdan fazla, yani 20 küpe esit sekere rastlanirken, bu rakam Coca- Colada 18, Pepsi de ise 17 olarak açiklandi. Light kolaya gelince; tatlandirici miktarinin vücuda zarar verecek kadar çok oranda oldugu belirildi. Kurum, fazla seker tüketiminin basta obezite olmak üzere, diyabet ve kardiyovasküler hastaliklara yol açtigi hatirlatti. Bilim insanlari, laboratuvardaki incelemede sürpriz bir sekilde tarçin, Hindistan cevizi ve turunçgiller gibi bazi bitki ve meyvelerin bulgularini da elde etti. Kurum, bazi insanlarin bu bitki ve meyvelere karsi alerjik oldugunu hatirlatarak, giderek artan gida alerjilerinin bir nedeninin de kola olabilecegi belirtildi. Daha önce gazli içeceklerde bulundugu bilinmeyen terpenin dogal ürün bileseni olarak a r o m a yaratmakta kullanildigi kesfedildi. ABDnin Kaliforniya eyaletinde kanserojen olarak kabul edilen fosforik asit veya amonyum sülfat karamel E150D isimli gida renklendirmekte kullanilan tartismali içerigin de kola üretiminde kullanildigi ortaya çikti. ÇOK DÜSÜK ORANDA ALKOL En sasirtici veriyse kolada alkola rastlanmasi oldu. Aralarinda Coca-Cola, Pepsi Cola, Coca-Cola Light Coke ve Coke Zeronun da bulundugu 10 içecekte alkole rastlandigini belirten uzmanlar, bu oranin ülkede alkollü içecek kabul edilen yüzde 1.2 oranindan çok daha düsük, 0.001 oraninda oldugunu bildirdi. Bu da litre basina 10 mg alkole karsilik geliyor. Fransadaki Coca-Cola direktörü Michel Pepin gizli formülü geregi bazi asamalarda alkolün kullanmis olabilecegini belirtirken, Pepsi adina konusan bir sözcü de bazi içeceklerde alkolün izine rastlanabilecegini, ancak Pepsi Colanin alkol içermedigini söyledi.
Taylandin turustik bölgelerinden Phuket sehrinde 60 yasindaki Avustralyali turist, kapkaççilar tarafindan biçaklandi. Kadin turist, çantasini kurtarmayi basarirken, hayatini kaybetti. Avustralyali turist Michelle Smith, gezi amaçli geldigi Taylandin Phuket sehrinde arkadasi Lynn Tammee Lee ile restoranda yemek yedikten sonra otellerine dönerken, kapkaççilarin kurbani oldu. Smith, çantasini almak isteyen motosikletli hirsizlara çantasini vermemek için çabaladi. Smith çantasi için adamlardan biri ile mücadele ederken, kalbinden biçaklandi. Kapkaççilar Avustralyali kadin turistin çantasini alamadan uzaklasirken, Michelle Smith ise olay yerinde hayatini kaybetti. Olay sonrasinda polis etraftaki güvenlik kameralarindan yararlanarak suçlulari bulmaya çalisti. Zanlilarin yeri hakkinda bilgi verene ise 10 bin dolar para ödülü vaat edildi. Uzun çalismalar sonucu 2 hirsiz yakalandi. Yakalanan kapkaççilar ise polise, sadece 10 dolarlik içkinin parasi için bölye bir olaya kalkistiklarini ve öldürme niyetleri olmadigini söylediler.Zanlilar tutuklanarak ceza evine gönderildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Darbe ve Muhtiralari Arastirma Komisyonu tarafindan dinlenen eski bakan Günes Taner, 28 Subat'in darbe süreci oldugunu söyledi. Dolmabahçe Sarayi'nda Nimet Bas baskanliginda toplanan komisyon üyeleri, bugün eski gazeteci Ekrem Kiziltas ve eski bakan Günes Taner'i dinledi. Ögleden sonra Taner'i dinleyen komisyon üyelerinin görüsmesi yaklasik 3 saat sürdü. Görüsme sonrasi basin mensuplarinin sorularini cevaplayan Taner, "28 Subat'i yapanlar zaten post modern darbe olarak adlandirmislar. Darbe midir degil midir? Eger devletin yönetimi kanunlarin kendilerine verdigi yetkileri kullanirken baskalari tarafindan herhangi bir sekilde müdahale veya tavsiye oluyorsa o zaten normal bir yönetim degildir. Siyasetin cevap verecegi yer Meclistir." dedi. 28 Subat'i darbe olarak görüyor musunuz? sorusuna Taner, "28 Subat süreci tabii ki darbe süreciydi. Adamlar durup dururken sapkasini alip 'ben buradan gidiyorum' diye gitmediler ki. Darbe ama nasil bir darbe süreci. Darbe var, darbecik var. Ama önemli olan su; Türkiye'nin ileriye bakabilmesi için sorgulama hakki olmasi lazim." cevabini verdi. Günes Taner, o dönemde baski görüp görmedigine iliskin soruya ise, "Benim karakterim geregi böyle bir sey olmadi. Ben baski görmem. Baski yapmak isteyenler olmus olabilir." cevabini verdi. Komisyon sözcüsü Idris Sahin ise, "28 Subat döneminde bakanlik yapmis Günes Taner Beyi dinledik. Kendisi 28 Subat sürecini post modern darbe olarak degerlendirdigini, fiili bir darbenin olmadigini, 28 Subat sürecinde tanimin post modern darbe olarak ifade edilebilecegini söyledi." diye konustu.
Antalya'da Muratpasa Belediyesi tarafindan Çaglayan Mahallesi'nde yaptirilan Çaglayan Spor Kompleksi 29 Haziran Cuma günü hizmete girecek. Çaglayan Mahallesi'nde 2019 ve 2030 sokaklar arasinda kalan yaklasik 4 bin metrekarelik alani kapsayan ve içinde; futbol, basketbol ile tenis sahasi barindiran spor kompleksi yapimi tamamlandi. Muratpasa Belediye Baskani Süleyman Evcilmen, ayrica bir idari bina, yürüyüs yollari, oturma ve dinlenme gruplarinin oldugu komplekste incelemede bulundu. Evcilmen, "Altyapidan sporcu yetismesi tesislerle mümkün. Bugüne kadar spor salonu, statlar, spor kompleksleri ve açik sahalarla bu eksigi gidermeye çalistik. Çaglayan Mahallesi Spor Kompleksi ile birlikte belediyemizin ücretsiz düzenledigi Yaz Spor Merkezleri'nin sezon açilisini da yapacagiz." dedi.
Istanbul Büyüksehir Belediyesi istiraklerinden ISBAK A.S., Akilli Ulasim Sistemleri (Intelligent Transportation Systems - ITS )sektörünün lider firmalarini Istanbulda agirladi. Taksim Metrosu Tanitim Merkezi'nde düzenlenen Instant Mobility Projesi Çalistayi'nda 8 ülkeden 21 firmanin proje koordinatörleri bir araya geldi. Nice, Roma ve Trondheim ile birlikte Istanbul'un da pilot sehir olarak seçildigi proje ile birlikte, farkli ulasim modelleri birlestirilerek gelecegin ulasim dalgasinin sekillendirilmesi ve kentsel ulasim yönetimine uygun bir vizyon saglanmasi hedefleniyor. Istanbul Büyüksehir Belediyesi ve istirak sirketleri yetkililerinin yani sira özel sektörden öncü firmalar ve çesitli üniversitelerden uzman akademisyenlerin de katilimiyla renklenen çalistay, Istanbul Büyüksehir Belediyesi AB ve Istanbul Uluslararasi Finans Merkezi (IFM) Sube Müdürü Eyüp Nafiz Korkut ve ISBAK Genel Müdürü Kasim Kutlunun açilis konusmalarinin ardindan yapilan sunumlar ve yuvarlak masa toplantisi ile devam etti. Çalistay, 27 ve 28 Haziran tarihlerinde de ISBAK Genel Müdürlügü'nde yapilacak oturumlarla tamamlanacak.
Yunus Emre Ayvazin haberiTürk Havacilik ve Uzay Sanayii AS (TUSAS) tarafindan gelistirilen ve Türk havacilik tarihinin en önemli isimlerinden Vecihi Hürkusun adini tasiyan, Türk Baslangiç ve Temel Egitim Uçagi (Hürkus), düzenlenen törenle hangardan çikariliyor.Hürkusun uçusu için düzenlene törene katilan Basbakan Recep Tayyip Erdogan, yaptigi konusmada Savunma sanayideki yatirimlara dikkat çekerek, Suriye ve Türkiye üzerine senaryo üretenlere sert mesajlar verdi Büyük ülkelerin her zaman düsmani olur dedi.Iste Basbakan Erdoganin konusmasindan satirbaslari;Basbakan Erdogan yaptigi konusmada Alçakça bir saldiri sonucu kaybolan pilotlarimiz Yüzbasi Ertan ve Tegmen Aksoyun da milletçe bulunmalarini temenni ediyor, ailelerine de sabirlar diliyorum. Bugün aileleri de aramizda bulunan hangarda bulunan uçagimiza ismini veren Vecihi Hürkus ve Nuri Demiraga milletçe çok sey borçluyuz. Bu iki isim Cumhuriyet Tarilimizin son derece önemli sahsiyetleri. Yeni nesil bu iki ismi tanimiyorlar, verdikleri büyük mücadeleyi yeterince bilmiyorlar. Vecihi Bey ve Nuri Bey tüm kisitlamalara ragmen eksilmez bir umutla Türkiyede havacilik sektörünün gelismesi için örnek bir mücadele yürüttüler, büyük sikintilara maruz kaldilar. Basarilari yeterince takdir edilemedi. Yunus zor sartlarda yasamis olmalarina ragmen savunma sanayine isimlerini silinmeyecek sekilde yazdirdilar. Onlarin hayat hikayeleri film, kitap oldu. Bu anlamli günde kendilerini tekrar rahmetle yad ediyor, milletçe sükranlarimi ifade ediyorum. TUSAS bundan 40 yil önce kendi uçagini kendin yap kampanyasi çerçevesinde kurulmus, 1980li yillara kadar TUSAS beklenen adimi atamadi. Yabanci uçaklarin lisansli üretimleri TUSASta basladi. TUSAS, neredeyse kapanma noktasina gelmisti. 2005 Yilinda biz TUSASi adeta yeniden canlandirdik ayagakaldirdik. Yabanci hisseleri satin aldik. Milli teknolojiye dayali havacilik projelerini ardi ardina baslattik. Buraya gelmeden önce ANKAnin uçuslarini ve termal kamera görüntü aktarmasini izledik. Hamdettik, sükrettik, bugünü gördük dedik. Emre Artik Insansiz Hava Aracimiz var. Atak helikopteremizin basarili manevralari ile gögsümüzü kabartti onu izledik. Önümüzdeki yil artik savas helikopterlerimizi kendi bu gördügünüz tesislerden üretmek suretiyle temin edecegiz. Göktürk gözlem uydumuz da hazirlaniyor insallah onunla da gurur ve mennuniyet duyduk. 1911 yilinda iki ithal uçakla baslayan havacilik tarihimizde bugün artik kendi uçagini kendi helikopterini ve uydusunu imal eden bir seviyeye ulasmis durumdayiz. ANKA ile dünyadaki üç ülkeden 1i Türkiyedir. ATAK helikopteri ile uydumuz ile bu sistemi dünyada yapan bir kaç ülkeden biri Türkiyedir. Türkiye savunma sanayinde de artik söz sahibidir. HIÇBIR ÜLKENIN TOPRAKLARINDA GÖZÜMÜZ YOKBiz Ankara için savunma ve havaciligin kalbi olma hedefini geçen yil belirlemistik ve bunu açikladik. Ankaranin Kazan ilçesinde ihtisas organize sanayi bölgemiz hizla yapilaniyor. Çikardigimiz yeni tesvik uygulamamizla da savunmayi ve havaciligi destekleyecek daha büyük yatirimlari görecegiz. Yolcu uçagi projemiz de bu bölgede baslayacak. Umuyorum ki Türkiye bu alanda da kendisini ispat edecektir. Biraz sonra üretim hattini terkedecek olan HÜRKUS uçagimiz, gerektiginde silahlandirma dahil çok maksatli kullanilabilecek bir aracimiz. TSK dünyanin en eski ordularindan biridir. Türkiye olarak büyük yatirimlarla elde ettigimiz basarilar. Dünyada artik biz Savunma Sanayinde de güçlendigimizin ifadesidir. Dünyanin en güçlü ordularindan birini biz artik kendi imalatimizla, kendi mühendislerimizle ve onlarin ortaya koydumuz eserlerle donatiyoruz. Yas ortalamasi 30un altinda bir ekip. Bu çok önemli. Gelecek Türkiyenindir. Bu noktada önümüz açik. Burada savunma kavraminin altini özellikle çiziyorum. Biz Türkiye olarak, Türk Milleti olarak saldiri niyetinde degiliz. Biz, barisi korumak, istiklalimizi korumak, Türkiyeye birlik ve bütünlügümüze yönelik her tehdidi bertaraf etmek, savunmak için yatirim yapiyoruz. Bizim hiçbir ülkenin topraklarinda asla ve asla gözümüz yok. Bize yönelik tehditlere karsi da var olan gücümüzle ayni zamanda tarihimizden aldigimiz güç ve ilhamla en sert çekilde cevap vermekte de tereddüt etmeyiz. Türkiyenin büyüklügünü test etmeye kalkanlara da hadlerini bildirmekten asla kaçinmayiz. Büyük devletlerin düsmanlari olur. Büyüyen ve etkili güç haline gelen devletlerin hasimlari olur, düsmanlari olur, çekemeyenleri olur. Büyüdükçe gelistikçe ilerledikçe belli çevreler Türkiye üzerine senaryolar üretecektir. Allahin izniyle biz bunlarin hepsini asacak bertaraf edecegiz. 2023 hedeflerine kararlilikla yürüyecek, dünyanin en güçlü 10 ülkesinden biri oldgumuzu ispat edecegiz. Ben bu projenin hayirlara vesile olmasini gönülden diliyor, bir kez daha katki veren emek veren her bir arkadasimiza sahsim, ülkem ve milletim adina tesekkür ediyor, hepinizi sevgiyle saygiyla selamliyorum dedi.Basbakan Erdogan, Hürkusu inceledikten sonra gazetecilere açiklamalarda da bulundu. Erdogan yaptigi açiklamada Atak Helikopterlerimizde seri üretime baslamis durumda. Türkiye savunma sanayinde çok çok önemli projelerini hayata geçiriyor. Bunun yaninda daha önce denizde bir çok üretimini yapmaya baslamisti. Denizalti ya viarincaya kadar, firkateynlere varincaya kadar, zirhli araçlar, tanklar üretimleri devam ediyor. Bugün biizim için çok çok anlamli oldu. Göktürk ayrica hayati bir proje ve onun da çok kisa bir zamanda uyduya firlatilacak onun adimi atiliyor. Bu da Türkiyenin nereden nereye geldigini göstermek bakimindan önem arz ediyor. Emegi geçen tüm teknisyenlerimize, isçilerimize basarilarinin artarak devamini diliyorum. Ankara Savunma Sanayinin merkezi olacak demistik. Bu yatirimlar bunun en açik ispatidir. Bundan dolayi gayet mutluyum. Burasi daha da büyüyerek devam edecek.[page_end]ZAMANLAMA DIKKAT ÇEKICIPlanlanmis bir törendi. Tevafuk oldu diyebilirim. Son iki üç gün içinde planan degil, aylar öncesinde belli olan bir törendi. Bugün de bunu gerçeklestirmis olduk. Ben inaniyorum ki en az sizin kadar bende duygulandim. dedi.Hürkus hangardan çikiyorTürk Havacilik ve Uzay Sanayii AS (TUSAS) tarafindan gelistirilen ve Türk havacilik tarihinin en önemli isimlerinden Vecihi Hürkusun adini tasiyan, Türk Baslangiç ve Temel Egitim Uçagi (Hürkus), düzenlenen törenle hangardan çikariliyor.Hürkus hangardan çikiyorBugün hangardan çikarilan Hürkus ilk uçusun 2013 yilinda gerçeklestirecek. Su ana kadar proje için 150 milyon dolar harcandi ve 4 tane uçak yapildi. Uçaklarin bazi küçük parçalari disinda tamami yerli üretim. Hürkusun malzemeleri disinda yazilimi da tamamen Türk mühendisleri tarafindan yapildi. Iki kisilik egitim uçagi Hürkusun maksimum hizi ise saatte 574 kilometre.Bu arada törenin düzenlendigi alanin üzerinde uçan yerli Insansiz Hava Araci Ankanin tören alanindan çektigi görüntülerin dev ekranda davetlilere izletilmesi ilginç görüntüler olusturdu.ÇALISMALAR 2006 YILINDA BASLADITürkiyenin havacilik ve uzay merkezi TUSAS in 2006 yilinda çalismalarina basladigi Hürkus, Türk mühendislerin ürettigi özgün egitim uçagi niteliklerine sahip.Avrupa Sivil Havacilik Otoritesi EASA CS 23 kurallarina göre tasarlanan egitim uçaginda, ögretmen ve ögrenci pilot arka arkaya oturabiliyor. Tek turboprop motorlu bir konfigürasyona sahip olan Hürkusun, gece ve gündüz görev yapabilme kabiliyeti bulunuyor.Genel kullanim, aletli uçus, seyrüsefer ve formasyon egitim asamalarini gerçeklestirebilme amaciyla üretilen Hürkusda, standart uçak sistemlerinin yani sira, kabin basinçlandirma, koltuk firlatma sistemi, uçak üzeri oksijen üretimi sistemi (OBOGS) de yer aliyor.Türkiyenin, gelismis bir hava aracinin tüm unsurlariyla birlikte hazirlanan ilk projesi Hürkusun tasariminda 50 mühendis, seri üretim safhasinda ise 50 mühendis ve 350 teknisyen çalisti.TUSAS tesislerinde yarin gerçeklestirilecek törene Basbakan Recep Tayyip Erdogan da katiliyor.VECIHI HÜRKUS KIMDIR?6 Ocak 1896 tarihinde Istanbulda dogan Vecihi Hürkus, askeri egitiminin ardindan katildigi 1. Dünya Savasinda uçak düsüren ilk Türk pilotu oldu.1918 yili yaz basinda Yesilköyde konuslanmis 9. Harp Tayyare Bölügünde görev alan Hürkus, bu bölükte görevliyken bir av uçagi tasarimi yapti. Hürkusun bu projesi Mondros Ateskes Anlasmasinin imzalanmasiyla yarim kaldi.1930lu yillarda ilk Türk Sivil Havacilik Okulunu (Vecihi Sivil Tayyare Mektebi 1932) açan Hürkus, okulda ilk Türk kadin pilotu Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetistirdi.1954 yilinda Türkiyenin ilk sivil havayolu sirketi Hürkus Havayollarini kuran Vecihi Hürkus, 16 Temmuz 1969da Gülhane Askeri Tip Akademisi Hastanesinde vefat etti.[page_end]NURI DEMIRAG KIMDIR?Nuri Demirag, Mühürzade Mehmet Nuri Bey (1886; Divrigi, Sivas - 13 Kasim 1957, Istanbul), Türk is adami, siyasetçi.Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollari insaatinin ilk müteahhitlerindendir. Türkiye'nin 10 bin kmlik demiryolu aginin 1250 km'lik bölümünün insasini gerçeklestirmis ve bu nedenle kendisine Mustafa Kemal Atatürk tarafindan "Demirag" soyadi verilmistir. Cumhuriyet döneminin sayili zenginleri arasina girmis ve hayirseverligi ile taninmis bir is adamidir.Türkiye'de ilk uçak fabrikasinin kurulusu, ilk sigara kagidi üretimi, ilk yerli parasüt üretimi gibi ilkleri gerçeklestiren, Istanbul Bogazi üzerine köprü yapilmasi, Keban'a büyük bir baraj yapilmasi düsüncelerini ilk kez gündeme getiren kisidir. Özellikle havacilik sanayisinde basarilari ile anilir.Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalafet partisi olan Milli Kalkinma Partisi'nin kurucusudur. Demirag, 13 Kasim 1957'de Istanbul'da seker hastaligi nedenile hayatini kaybetti. Zincirlikuyu Mezarligi'na defnedildi.Uçak FabrikasiDevrin en zengin is adami olan Demirag[4], 1936 yilinda devletin ilk uçak fabrikasina kurma girisimine basladi. O yillarda ordunun uçak ihtiyaci halktan ve zengin isadamlarindan toplanan bagislarla karsilanmaktaydi. Kendisinden uçak satin almak için baslatilan bir bagis kampanyasina katilmasi istendiginde "Benden bu millet için bir ?ey istiyorsaniz, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yasayamaz, öyleyse bu yasama vasitasini baskalarinin lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçaklarin fabrikasini yapmaya talibim." sözleriyle karsilik vermisti[4].Fabrikayi memleketi Divrigi'de kurmayi planlamisti. Ancak öncelikle Istanbul'da bir deneme atölyesi kurulacakti. Bu amaçla Çekoslovak bir sirketle anlasti. Istanbul'da Barbaros Hayrettin Pasa Iskelesi'nin yaninda atölye binasi insa edildi (Deniz Müzesi'nin solunda bulunan büyük sari bina). Deneme uçuslarini yapabilmek için Yesilköy'deki Elmaspasa Çiftligi'ni satin aldi ve üzerinde büyük bir uçus sahasi, hangarlar ve uçak tamir atöleysi yaptirdi. Uçus sahasi, Avrupa'nin en büyük havalimani olan Amsterdam Havalimani büyüklügünde idi[4]. Bu alan, günümüzde Uluslararasi Istanbul Atatürk Havalimani olarak kullanilir.Uçaklari kullanacak Türk pilotlarin yetismesi için bir havacilik okulu kurmak gerekiyordu. Pistin bulundugu arazide Gök Okulu kuruldu. Okul, 1943 yilinda kadar 290 pilot yetistirdi. Yesilköy'deki Gök Okulu'ndan önce Divrigi'de de bir Gök Ortaokulu açti. Sivas'in hiçbir ilçesinde ortaokul yokken açilmis bu okulda ögrencilerin tüm masraflari karsilaniyor; ögrenciler havaciliga özenmeleri için Istanbul'a getirtilip uçus dersleri veriliyordu.[3]Besiktas'taki uçak fabrikasinda üretilecek uçak ve planörlerin planini Türkiye'nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Resit Alan çizdi. 1936'da ilk tek motorlu uçak üretildi ve ND-36 adi verildi. 1938'de NuD-38 adli çift motorlu 6 kisilik yolcu uçagi yapildi. NuD-38, 1944 yilinda dünya havaciligi yolcu uçaklari A sinfina alindi. Ilk uçak siparisini 1938 yilinda Türk Hava Kurumu (THK) verdi.Nuri Demirag, havacilik alaninda çalismalarina 1939'da Türkiye'nin ilk yerli parasüt üretimini gerçeklestirerek devam etti. 1941'de tamamen Türk yapimi ilk uçak Istanbul'dan Divrig'e uçtu. Nuri Demirag'in oglu ve Gök Okulu'nun ilk mezunlarindan olan Galip Demirag, bu uçusta pilot idi[4].THK tarafindan siparis edilen 65 planör kisa sürede teslim edildikten sonra; NuD-36 adli 24egitim uçagi tamamlanmis, deneme uçuslari Istanbul'da gerçeklesmisti.Uçak Atölyesi'nin KapanmasiTHK'nin siparisi olan ve son olarak Istanbul'dan Eskisehir'e uçan uçaklarin teslimi için Eskisehir'de bir kez daha test uçusu yapilmasi talep edilmisti. Test uçusunu uçus tecrübesi az olan basmühendis Selahattin Alan'in kendisi yapti ve inis sirasinda kaza geçirerek hayatini kaybetti. Bu kazadan sonra THK siparisi iptal etti. Nuri Demirag, mahkemeye verdigi THK ile yillar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme THK lehine sonuçlaninca fabrika ve Gök Okulu kapandi;Besiktas ta üretilen uçaklarin uçus deneme testleri ve gök okulu için yapilan pistler, hangarlar, üzerlerindeki bütün yapili binalar o yillarda Dünyanin en büyük havalimani Amsterdam Havalimani büyüklügündaki bütün kurulu tesisler istimlak edildi. Bu havalimani günümüzdeki Atatürk havalimanidir. Ispanya, Iran ve Irak'tan alinan siparisler engellendi; elde kalan uçaklar hurdaciya satildi[6]. Nuri Demirag'in davayi kaybettikten sonra hükümet üyeleri ve cumhurbaskanina mektuplar yazarak yanlisligin düzeltilmesi için yaptigi girisimler basarisiz oldu; fabrika tekrar açilamadi.
Sahdeniz 2 havzasindan çikarilan dogalgazi Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulastiracak Trans Anadolu Dogalgaz Boru Hatti (TANAP) Projesi'nin resmi anlasmasi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Taner Yildiz ve Azerbaycan Enerji Bakani Natig Aliyev tarafindan imzalandi. Basbakan Erdogan ve Azerbaycan Cumhurbaskani Ilham Aliyev de anlasmaya sahit olarak imza atti. Imza töreninin ardindan Erdogan ve Aliyev ortak basin toplantisi düzenledi. Toplantida konusan Basbakan Erdogan, Azerbaycan ile Türkiyenin güçlü kardeslik ve akrabaglik baglariyla bagli iki devlet oldugunu söyledi. Merhum Azerbaycan Cumhurbaskani Haydar Aliyev'in Azerbaycan ve Türkiye için kullandigi Bir millet iki devlet sözünü hatirlatan Basbakan Erdogan, iki ülkenin her zaman bu bakis açisiyla yaklastiklarini dile getirdi. Türkiye ile Azerbaycan arasinda her vesile ile altini çizdikleri derin ve akrabalik ve komsuluk baglarinin yani sira enerji alanindaki stratejik önemi haiz iliskiler bulundugunu aktaran Basbakan Erdogan, Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum dogalgaz boru hatlarinin basari ile hayata geçirilerek iki ülkeyi farkli bir açidan yakinlastirdigini belirtti. Sahdeniz 2 havzasinda elde edilecek dogalgazin 6 milyar metreküplük kisminin Türkiye'ye 10 milyar metreküplük kisminin ise Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulastirilacagini aktaran Erdogan, projenin Azeri gazinin Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulastirilacak çok önemli bir asama oldugunu dile getirdi. Imzalanan anlasmalarla birlikte projenin hukuki altyapisinin tamamlanmasina yönelik önemli bir adim atildigini aktaran Basbakan Erdogan, projenin iki ülke arasindaki isbirligini derinlestirmekle kalmayacak, Azerbaycan ile Avrupa arasinda Türkiye üzerinden organik bir bag saglayacagini ifade etti. Dogu ile bati arasindaki enerji koridorunu olusturan projelerin bölgede güvenlik ve barisin gelistirilmesi ve ekonomik kalkinmanin saglanmasi yönünde önemli stratejik adimlar oldugunu aktaran Erdogan, projelerin sadece ticari bir yatirim olmanin ötesinde önemli bir anlam tasidigini vurguladi. Türkiye'de bulunmaktan büyük mutluluk duydugunu ifade eden Azerbaycan Cumhurbaskani Ilham Aliyev de Türkiye ile Azerbaycan arasindaki iliskilerin geldigi noktadan büyük gurur duydugunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Azerbaycan'in kaderi kaderimiz, sevinci sevincimizdir sözlerini hatirlatan Aliyev, bu sözün bu gün de Türkiye ve Azerbaycan için istikamet gösterdigini ifade etti. Projenin Avrupa'nin enerji arzi güvenligine önemli katkida bulunacagini belirten Aliyev, anlasmanin Azerbaycan'in yeni pazarlara açilmasini saglayacak önemde oldugunu belirtti. TANAP PROJESI TANAP Projesi'nin, 6 yilda 7 milyar dolar yatirimla gerçeklestirilmesi öngörülüyor. Projenin ilk etabi 2018 yilinda tamamlanacak. TANAP'i olusturan konsorsiyum içinde SOCAR, BOTAS ve TPAO ilk ortaklar olarak yer aliyor. TANAP projesi kapsaminda Türkiye'nin BOTAS ve TPAO ile beraber hissesi yüzde 20 olacak. Trans Anadolu Dogalgaz Boru Hatti ile Azerbaycan'dan çikarilacak dogalgaz, Gürcistan'dan geçip Türkiye üzerinden satilacak. Sahdeniz 2 Konsorsiyumu'nun 16 milyar metreküplük gazinin, 6 milyar metreküplük kismi Türkiye'ye satilacak. Projeden elde edilecek 10 milyar metreküplük dogalgaz ise TANAP ile Avrupa'ya Bulgaristan yada Yunanistan sinirindan teslim edilecek. TANAP Projesi için öngörülen 4 asamanin ilki 2018'de, ilk gaz akisiyla gerçeklesecek. 2020'de yillik 16 milyar metreküp, 2023'de 23 milyar metreküpe, 2026'da ise 31 milyar metreküp seviyesine ulasmasi hedefleniyor. Proje, gelecekte Türkmen gazinin Türkiye ve Avrupa'ya iletimi için alternatif bir hat olma özelligi tasiyor.
Mardinin Derik ilçesinde sehit olan polis memuru Sinan Kaya için Ilçe Emniyet Müdürlügü bahçesinde mevlid okutuldu. Mevlidi serife Derik Kaymakami Hüseyin Avci, Ilçe Emniyet Müdürü Cengiz Dilek, sehit polisin mesai arkadaslari ve vatandaslar katildi. Mevlid sonrasi yemek yenildi, dualar edildi. Vatandaslar, mevlid sonrasi yetkililere, Bu terörü bitirin, biz hepimiz kardesiz. çagrisinda bulundu.
Dünyada ilk kez uygulanacak deniz boru hatti ile adaya su saglayacak KKTC Içmesuyu Temini Projesi'nde geri sayim devam ediyor. 7 Mart 2011 tarihinde Basbakan Recep Tayyip Erdogan, KKTC Cumhurbaskani Dervis Eroglu ile KKTC Basbakani Irsen Küçük tarafindan temeli atilan Alaköprü Baraji ile Kibris'ta insa edilen Geçitköy Baraji'nda çalismalar devam ediyor. Temel atma merasiminde projenin planlanan bitis tarihi 12 Ekim 2014ken Basbakan Erdogan tarafindan 7 Mart 2014 saat 12.59'a çekilmesi üzerine yüklenici firma çalismalarini hizlandirdi. Firma tarafindan santiye sahasina konulan ve is bitim tarihine kaç gün, kaç saat, kaç dakika ve kaç saniye kaldigini gösteren saat geri sayimina devam ediyor. Bu saati gören isçilerde adeta zamanla yarisiyor. Orman ve Su Isleri Bakani Prof. Dr. Veysel Eroglu, konu ile ilgili yaptigi degerlendirmede, Bakanligimiz ve bagli genel müdürlüklerimiz zamanla yarisiyor. Geçen her bir saniye bizim için yeni bir baraj, yeni bir gölet, yeni bir kent ormani ya da meteoroloji istasyonu tesis edilmesi için atilan bir adimdir. dedi. Anamur (Dragon) Çayi üzerinde tesis edilecek Alaköprü Baraji'ndan alinacak su, dünyada ilk defa 80 kilometre uzunlukta uygulanacak deniz boru hatti ile ve deniz yüzeyinden 250 metre derinlikte askidaki bir boru hatti vasitasiyla Girne yakinlarinda insa edilen Geçitköy Baraji'na aktarilacak. Yapimi devam eden bu iki barajin yani sira ihalesi yapilan ve 6 Haziran'da sözlesmesi imzalanan deniz geçis hattinin çalismalarina baslanilmasi ile projenin bütün bilesenlerinin insaati baslamis olacak. Proje ile KKTC'ye yilda 75 milyon metreküp su tasinacak ve bu suyun yüzde 50,3'ü içme-kullanma suyuna, yüzde 49,7'si ise sulama suyuna tahsis edilecek. Geçitköy Baraji'nda biriktirilen suyla 48 bin 240 dekarlik bir arazide yapilacak sulu ziraat ile büyük bir gelir artisi da saglanacak. Ayrica Alaköprü Baraji'nin eteginde kurulacak 26 MW kurulu gücündeki hidroelektrik santralle yilda 111,27 milyon kilowatt saat elektrik üretilerek ekonomiye katki saglanacak.
Avcilar D-100 karayolunda bir otomobilin yol kenarindaki aydinlatma diregine çarpmasi sonucu sürücü hayatini kaybetti, 5 kisi de yaralandi. D-100 karayolundan Edirne istikametine seyreden 34 LSS 76 plakali otomobil, Avcilar Türksan duragi mevkiinde yoldan çikti. Asiri süratli oldugu iddia edilen otomobil, büyük bir gürültüyle yol kenarindaki aydinlatma diregine çarpti. Kazada, otomobilde bulunan Samet Sahin hayatini kaybetti. Otomobildeki 5 kisi ise itfaiye ekipleri tarafindan araçta sikistiklari yerden çikartilarak ambulanslarla hastaneye sevk edildi. Kazada, otomobilin motoru ve diger parçalari yola savruldu. Kaza nedeniyle bir süre trafige kapali kalan yol, aracin çekilmesinin ardindan yeniden açildi. Belediye ekipleri ise otomobilin çarptigi ve devrilme tehlikesi bulunan aydinlatma diregini vinç yardimiyla söktü. Polis, kaza ile ilgili ilgili sorusturma baslatti.
Mehmet Nayirin haberi Suriyenin Türk jetini vurmasinin ardindan atilacak adimlar netlesmeye basladi. Bugün Basbakan Recep Tayyip Erdogan partisinin grup toplantisinda Suriyeyle ilgili eylem planini açiklayacak. Eylem plani öncesinde Enerji Bakani Taner Yildiz Bakanlar Kuruluna Suriye brifingi verdi. Bakan Yildiz, Suriyeye enerji ambargosu uygulanip uygulanmayacagina Basbakan Recep Tayyip Erdoganin karar verecegini söyledi. Suriye elektrik ihtiyacinin yüzde 7sini Türkiyeden karsiliyor. Türkiyenin salteri indirmesi durumunda ülkenin kuzeyinin karanliga gömülebilecegi belirtiliyor. Türkiye ile Suriye arasindaki elektrik ticareti iki yil önce basladi. Suriyenin talebi üzerine Türkiye yillik 2 milyar kilovatlik elektrik anlasmasi imzalandi. ELEKTRIGE MUHTAÇElektrik ihracati Haziran 2011den bu yana sürüyor. Türkiye Elektrik Iletim Anonim Sirketinin 400 kilovatlik Birecik-Halep enterkonneksiyon hatti üzerinden gerçeklestirilen elektrik ihracati özel sektör araciligiyla yapiliyor. Türkiye, Suriyeye ayda ortalama 200 milyon kilovat elektrik satiyor. Ürdünden de elektrik alan Suriye, Türkiyenin satis miktarini iki katina çikarmasini istemisti. 31 MILYON KWYE DÜSTÜOcakta 232 milyon kilovat olan elektrik ihracati geçen ay 31 milyon kilovata düstü. Yetkililer düsüsün sebebini Insanlar savastan dolayi evinde elektrik kullanmiyor. Dükkânlarini açamiyor. Hayat durdu, tüketim azaldi diye açikladi. INSANI AMAÇLARLA SATIS KESILMEMISTIÜlkedeki iç karsilikliga ragmen ihracat simdiye kadar insani amaçlar nedeniyle devam etti. Türkiyeden giden elektrik ülkenin kuzeyinde bulunan Halepte kullaniliyor. AB elektrik sistemi Entso-Enin Suriyeye satisa Suriye sistemi kalitesiz. AB sistemini bozuyor diyerek karsi çikmasina ragmen Türkiyenin satisa devam ettigini aktaran yetkililer, 2012 sonuna kadar satis için Entso- Eden izin alindi. Teknik sorun yok dedi.