Bos vakitlerinizin degerini hiç düsündünüz mü?

Ahmed Sahinin yazisi Kesin olan gerçek odur ki, bosa harcadigimiz vaktimiz, tüm nakdimizi versek de geriye getiremeyecegimiz degerimizdir. Bosa harcanan vakit, kibrit çalip yakilan kagit parçasi gibi uçup havaya gitmistir. Artik vaktini bosa harcayan kimseye düsen sey sadece pismanlik, sadece üzüntü ve hatta vaktin gerçek degerini biliyorsa derin bir vicdan azabi çekmektir. Neler yapilip neler kazanilmazdi ki o bosa harcanan vakitte? Gel gör ki, insan bir bakima nisyan kelimesinden alinma derler. Yani unutkanlik, ihmal ve ilgisizlik vardir onun yapisinda. Nakitten de kiymetli olan vaktini bazen kolayca bosa harcar da hiç de titremez, üzüntü duymaz. Halbuki büyük zatlarin vakitlerini degerlendirme konusunda gösterdikleri titizlik ve dikkatleri bizleri düsündürmektedir. Demek ki büyükler, kazandiklari ilim ve irfani, vakit degerlendirmede gösterdikleri titizlikle elde etmekteler.. Isterseniz iki büyük müçtehidimiz Imam-i Safii ile Imam-i Malikten örneklerle bakalim vakit degerlendirmede gösterdikleri dikkat ve titizliklerine.. Imam-i Safii Hazretleri, bir ara Mekkeden kalkip Medineye Imam-i Malik Hazretlerini ziyarete gider. Sihhatli hadisleri Muvattainda toplayan büyük müçtehidi yerinde ziyaret etmek ister. Medineye gelip de kapisinda görüsmek için izin isteyince gelen cevap düsündürücü olur: Bir müskülünüz varsa sorun, cevabi verilsin. Yoksa imamin görüsme günü degil, bos vakti yoktur! Mekke valisinden bir mektup getirdigini söylemesi üzerine disariya çikip bir iskemle üzerine oturan Imam-i Malik Hazretleri, genç misafirin uzattigi mektubu okurken: Bu mektubu size getiren Muhammed bin Idris es Safii genç alimlerimizdendir.. cümlesine gelince, hemen ayaga kalkan Imam Hazretleri: -Sübhanellah, der, Resulüllahin bayragini dalgalandiran zat da mi bizimle görüsmek için araya vasita koyacak? Hemen kucakladigi genç imami alip odasina bundan sonra götürür, Imam-i Safiiye ancak bundan sonra vakit ayirir. Genç imam, büyük müçtehidin vaktini böylesine dikkatli ve titiz sekilde kullanmasina hiç sasirmaz. Çünkü kendisi de Mekkeden Medineye dogru yola çiktiginda arkadaslarindan hemen geriye kalarak Kuran-i Kerimin hatmine baslar, Medineye gelinceye kadar da yol boyunca tam 16 tane hatim okumaya muvaffak olur, yolda geçen vaktini bile bosa harcamaktan böylesine bir dikkatle kaçinir, hem yol yürür hem de hatim okuyarak nakitten de kiymetli vaktini degerlendirmis olur. Ancak Imam-i Malik, odasina alip vakit ayirdigi genç misafirine hemen teklifini yapar: -Hazirladigim su hadis kitabi Muvattai bir okuyayim da dinle, böylece vaktimizi de degerlendirmis olalim! Genç imamin cevabi ise ondan geride degildir: -Efendim der, siz zahmet buyurmayin, ben okuyayim da siz dinleyin. Ben degerli kitabiniz Muvattai Mekkede iken ezberleyip de gelmistim huzurunuza! Ve Imam-i Safii, müellifinin huzurunda kitabini ezbere okur, böylece o da vaktini tam degerlendirerek ezberlediklerini kitabin sahibine kontrol ettirmis olur. Evet, onlar nakitten de kiymetli bulduklari vakitlerini iste böyle degerlendirmis, degil bir iki saat, belki bir iki dakikayi bile bosa geçirmekten titremisler, sonunda da ilim irfan yolunda erisilmez yüceliklere böyle ulasmislardir.. Vakit degerlendirmede Efendimiz (sas)in su ikazi düsündürücü olmustur: -Insanlar iki nimetin kiymetini bilmekte aldanmislardir. Biri, sihhatleri, ikincisi de bos vakitleridir! Evet bu bir gerçektir. Ne sihhatli günlerimizin degerini tam takdir ediyoruz ne de bos vakitlerimizin kiymetini tam idrak edebiliyoruz.. Bundan dolayi Basranin büyük velisi Hasan-i Basri Hazretleri bos vakitleri degerlendirme konusunda uyarida bulunarak demis ki: -Ben sahabeden öyle zatlara eristim ki, onlar sizin paranizi bosa harcamaktan çekindiginizden çok fazla, vakitlerini bosa harcamaktan çekiniyorlardi! Televizyon karsisinda tükettigimiz vakitlerimize bilmem siz ne dersiniz?
Kaynak:
http://www.moralhaber.net/Haberi OkuEtiketler: , dünya haberleri, Güncel Haberler, Kitap Haberleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder