Auckland sehri yakinlarindaki Franklin Hayvanat Bahçesi'ndeki bir filin bakicisini öldürdügü belirtildi. Jumbo ismi verilen 39 yasindaki filin eski sirk hayvani oldugu ve 3 yil önce hayvanat bahçesine getirildigi kaydedildi. Polis, ölen bakicinin kimligi ile ilgili bilgilerin yakinlari gelenek kadar açiklanmayacagini aktardi.
Kamil Elibolun haberiVatandasi uyarmak için art arda kampanyalar düzenlenirken ilginç bir tablo ortaya çikti. Milletvekillerine taninan ayricaligin ardindan yargi mensuplari da örtülü dokunulmazliga büründü. Son üç yilda bin 800 yargi mensubuna trafik cezasi kesildi. Bunlardan 830una itiraz edildi. Hakimler, 635 meslektasina yazilan cezalari iptal ettiMilletvekillerinden sonra savci ve hakimler de trafikte örtülü biçimde dokunulmazlik zirhina büründü. Son üç yilda bin 800 yargi mensubuna trafik cezasi kesildi. Bunlardan 830ina itiraz edildi. Hakimler, 635 meslektasina yazilan cezalari iptal ederken, sadece 45 itirazi reddetti.Haklarinda trafik idari para cezasi ile trafik kurali ihlal tespit tutanagi düzenlenen yargi mensuplarinin itirazini degerlendiren Istanbul, Ankara, Antalya, Batman vb. illerdeki bazi mahkemelerce verilen kararlar yargi mensuplarina trafikte dokunulmazlik sagladi.HAKIM TRAFIK IHLALI YAPMAZHukukçular, Karayollari Trafik Kanunu uyarinca trafik suçu isleyen Savci ve Hakimlere kesilen idari para cezalari ya da tutulan ihlal tespit tutanaklari hakkinda mahkemelerin verdigi skandal kararlarin Anayasanin esitlik ilkesine aykiri oldugunu savundu.Hukukçular, Büyük bölümü itiraz eden yargi mensuplari lehine sonuçlanan mahkeme kararlari trafikte ayricalikli ve imtiyazli bir sinif olusturdu görüsünde. Antalyada yaptigi kirmizi isik ihlali MOBESE kameralarinca tespit edilen ve kayda alinan bir Agir Ceza üyesinin itirazina bakan mahkemenin, Agir Ceza Mahkemesi üyesi bir hakim trafik suçu islemez diye karar verdigi öne sürüldü.635 CEZA IPTAL EDILDI2009-2011 yillari arasinda ülke çapinda bin 800 Savci ve Hakim hakkinda trafik kural ihlal tespit tutanagi ile trafik idari para cezasi tutanagi düzenlendi. MOBESElerce kirmizi isik ve asiri hiz ihlali yaptigi tespit edilen araçlarin plakasina yazilan ceza tutanaklari tescil adreslerine gönderildi. Tutanaklara yapilan ihlalin fotografi da eklendi. Video kamerali radar ekipleri de ayni sekilde ihlal yapan araç plakalarina ayni sekilde arkadan ceza yazdi.Haklarinda islem yapilan bin 800 yargi mensubundan 830i trafik cezalarina Sulh Ceza ya da Trafik Mahkemelerinde itiraz etti. Mahkemeler 635 cezayi iptal etti. Sadece 45 itiraz reddedildi. Bin dolayindaki cezanin yasal sürede itiraz edilmedigi için mahkemelere tasinmadigi degerlendiriliyor.YARGITAY IÇTIHATIMahkemelerin iptal ettigi somut olaylardan biri geçen yil Batmanda yasandi. Batmanda video kamerali trafik ekibi 11 Mart 2011 günü Turgut Özal Bulvarinda radar uygulamasi yapti. Ekibin kamera açisina giren özel bir araç kavsakta kirmizi isiktan geçip gitti. Trafik ekibi ihlale iliskin görüntüyü alarak aracin tescil plakasindaki adrese ceza gönderdi. Kirmizi isik ihlali yapan sürücünün Batman Adliyesinde görevli Cumhuriyet Savcisi Ö.Ö. oldugu 2. Sulh Ceza Mahkemesine yapilan itirazla ögrenildi. Mahkeme 20 Mayis 2011de verdigi kararda, Savciya kesilen cezayi Yargitay 7. Ceza Dairesinin içtihatlari dogrultusunda hukuka aykiri oldugunu savunarak iptal etti.HAKIMLER VE SAVCILAR KANUNUNA ATIFÜst düzey emniyet yetkilileri, MOBESE ya da video kamerali radar ekiplerince isledikleri trafik suçu kayda alinan ve plakasina ceza yazilan sürücülerin Savci ve ya Hakim olduklarini bilmelerinin mümkün olmadigini savunarak söyle dedi: Ancak, yüzüne ceza yazmak için durdurulan araç sürücüsünün yargi mensubu oldugunu anlayabiliriz. Zaten o durumda tespit tutanagi düzenleyip Bassavciliklara gönderiyoruz. Vekillerde oldugu gibi yargi mensuplarina kesilen cezalar da mahkemelerce iptal ediliyor. Iptal gerekçelerinde Hakimler ve Savcilar Kanununa atifta bulunuluyor. Trafik ihlali yargi mensuplarinin göreviyle alakali bir durum degil. Bu Kabahatler Kanunu kapsaminda bir suç ve idari yaptirimi gerektiriyor.GENELGE YAYINLANMISTITrafik suçu isleyen savci ve hakimlere ceza yerine tespit tutanagi düzenleme uygulamasi Içisleri Bakanliginin 2005de yayinladigi bir genelgeye dayaniyor. O dönemin Içisleri Bakani Abdulkadir Aksunun imzasiyla 81 Il Valisine gönderilen genelgede, Anayasa Mahkemesi, Sayistay, Danistay, Yargitay baskanlari, üyeleri ve savcilari, tetkik hakimleri, raportörleriyle, asker-sivil tüm hakim ve savcilara ceza yerine ihlal edilen kuralla ilgili tespit tutanagi düzenleme talimati verilmisti. Trafik denetim ve kontrollerinde yürürlükte olan bu genelgeye göre hareket ediliyor.TALIMATLA VEKILLERE AYRICALIKIçisleri Bakanligi, geçen ay verdigi talimatla milletvekillerin fotograflanan trafik ihlallerinin Meclise gönderilmesini istemisti. Bakanlik milletvekillerinin özel araçlarina yazilan cezalarin tescil adreslerine degil TBMM Baskanligina gönderilmesi için 81 il valisine talimat vermisti. 80 ilde uygulanan MOBESE ve KGYS gibi elektronik denetleme sistemlerine aktif görevdeki 541 vekilin özel araçlarinin plakalari yüklenmisti.Sehir içi ve sehirlerarasi yollarda yapilan trafik denetimlerinde kirmizi isik, hatali sollama, asiri hiz gibi ihlaller nedeniyle durdurulan vekillerin yüzüne ceza yazilamiyordu. Içisleri Bakanliginin milletvekillerinin yüzüne karsi ceza yazilmamasinin ardindan elektronik denetim sistemlerine yansiyan trafik ihlalleri konusunda düzenlemeye gitmesi vekillere trafik dokunulmazligi yorumlarina neden olmustu. Yeni düzenlemeye gidilmesinde bazi milletvekillerinin evlerine gönderilen trafik ihlallerine iliskin MOBESE ve KGYS ceza makbuzlarinin etkili oldugu iddia edilmisti.GÖRÜSLER:CEZALAR HERKES IÇIN GEÇERLIDIR Adalet eski Bakani Hikmet Sami Türk: Trafik ihlalinin hangi kosullarda gerçeklestigini bilmek önemlidir. Diger meslek gruplarinin itiraz ettigi cezalarda iptal oranina da bakmak gerekir. MOBESE kameralarinin bu tarz olaylarin aydinlatilmasinda önemli rolü var. Yarginin meslektas koruma tutumuna girmesini düsünmek istemem. Böyle bir seyin olmamasi gerekir. Trafik kurallari bellidir. Bu kurallarin ihlalini cezalandirmak dogrudur. Ama burada çok kolaylikla mi ceza yaziliyor ona bakmak gerekir. Bu cezalar herkes için geçerlidir. Hakim tarafsizdir. Biliyorsunuz adalet tanriçasinin gözleri baglidir. Taraflardan hiç kimseyi tanimiyorum demektir. Hakimler burada oldugu gibi taraflara hiçbir yakinligi olamaz. Dolayisiyla hakimlerin meslektaslarini korumasi söz konusu olmamalidir.DOKUNULMAZLIKLARIN SINIRLANDIRILMASI LAZIMAdalet eski Bakani Mahmut Oltan Sungurlu: Ister milletvekili ister hakim, savci olsun millet imtiyazi kabul etmiyor. Demokratik toplumda böyle bir seyin lüzumu da yok. Milletvekillerinin bazi dokunulmazliklari var ama bu dokunulmazliklarin sinirlandirilmasi gerekir. Bunlardan hakimler, savcilar ve milletvekilleri ve siyasiler istifade etmez tam aksine toplumun antipatisini kazanirlar. Fiili durum nasildir bilmiyorum ama imtiyaz yanlistir yapilmamasi gerekir.SUISTIMAL EDILIYOREmekli Askeri Hakim Faik Tarimcioglu: Dokunulmazliklar bürokrasi karsisinda sifirlaniyor. Hakim ve savcilar ile bürokrasinin dokunulmazligi her zaman ön plandadir. Dokunulmazliklar imtiyaz seklinde uygulaniyorsa yanlis yapiliyordur. Bu dokunulmazliklar kisilerin suç isleme özgürlüklerini saglamaz. Milletvekili, savci veya hakim suç islemisse bu dokunulmazlik zirhindan istifade etmemelidir. Suç isleme özgürlügü kimseye taninamaz. Su anki düzenlemede bu durum sürekli suistimal ediliyor. Zaten örneklerde nasil suistimal edildigi de görülüyor. Üstelik eskiden de bu tarz durumlar olmustu. Darbelerde de bu dokunulmazlik durumu kullanildi. Kendilerinde her türlü suçu isleme yetkisini gördüler. Memurlara kimse dokunamadi, üst bürokrasidekiler bu durumu daha fazla kullandi. Hakim ve savcilar ayri dokunulmazligi bir erk olarak degil bürokrasinin bir parçasi olarak kullandi.IMTIYAZ KESINLIKLE KABUL EDILEMEZIstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Sen: Cezayi kesen polisin belli bir süre içinde teblig edip ispat etmesi gerekiyor. Bunlari yaptiktan sonra ceza yiyen kisinin savci ve hakim olmasinin hiçbir önemi yoktur. Bir ara polisler hakim ve savcilara ceza kesemez gibi haberler çikti. Imtiyaz kesinlikle kabul edilemez. Ceza yiyenin hakim ve savci olmasi önemli degil önemli olan trafik ihlali yapildiginin ispatlanmasidir. Karar bakilmasi gerekir. Hukuk önünde herkes esittir.
Fenerbahçeli Volkan Demirel, Fenerbahçe Kulübü Baskani Aziz Yildirima sezon sonunda iki kupa alacaklarinin sözünü verdigini söyledi. Ögleden sonra Baskan Aziz Yildirim'i Metris'te ziyaret eden tecrübeli kaleci çikista basin mensuplarinin sorularini cevapladi. Yildiz oyuncu, "Galatasaray derbisinde aldigimiz galibiyetin ardindan baskanimizi ziyaret ettik. Onu tüm galibiyetler ama özellikle Galatasaray maçlarinin galibiyeti çok mutlu eder. Bunu bildigim için ziyaret etmek istedim. Herkese, size de çok selamlari var. Insallah en kisa sürede yanimizda olacaktir." dedi.Bir gazetecinin, "Baskan Aziz Yildirim'a hediye getirdin mi ?" sorusuna ise milli kaleci, "En büyük hediye ona Galatasaray maçinin galibiyetidir. Zaten ondan baska hediye istemezdi. Ona güzel galibiyet hediye ettik." diye cevapladi.Volkan Demirel, sezon sonunda iki kupayi da kaldiracaklari konusunda Baskan Aziz Yildirim'a söz verdiklerini belirterek, "Baskanimiza iki kupayi birlikte kaldiracagiz dedim. Eger beraber kaldiramazsak buraya iki kupayi getirecegimizin sözünü verdim." diye konustu. Tecrübeli futbolcu, baskan Aziz Yildirim'in saglik durumunun iyi oldugunu ve bir an önce ona kavusmak istediklerini de belirterek, Biz bir aileyiz, biz Aziz Yildirimin evlatlariyiz. Artik ailenin birlesmesine müsade etsinler. diyerek sözlerini tamamladi.Volkan Demirel, Ziraat Türkiye Kupasi da Kardemir D. Ç Karabükspor ile 26 Nisan Persembe günü Ankarada oynayacaklari maçla ilgili bir soruya ise cevap vermedi.
Fenerbahçe Sükrü Saracoglu Stadyumu gezilerine bu kez Trabzon'daki bir okulun ögrencileri katildi. Trabzon'da egitim veren Özel Gülbahar Hatun ilkokulu ögrencilerinden bir gurup sabah saatlerinde Fenerbahçe Sükrü Saracoglu Stadi i ve Maraton bölümünde bulunan müzemizi ziyaret etti. Trabzonspor formalari ve atkilariyla Fenerbahçe Sükrü Saracoglu Stadyum hatirasi fotografi çektiren ögrenciler, Dereagzi Lefter Küçükandonyadis Tesisleri'ni de gezecekler.
Vali Kizilcik, Trabzon Belediye Baskani Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoglu, Il Emniyet Müdürü Ertan Yavas, Il Kültür ve Turizm Müdürü Ismail Kansiz ve Il Özel Idaresi Genel Sekreteri Ibrahim Kul ile restorasyon çalismalari devam eden tarihi Alacahan'da incelemelerde bulundu. Trabzon'un kültürel degerlerinin korunarak yasatilmasi konusuna büyük önem verdiklerini ifade eden Kizilcik, Il Özel Idaresi Genel Sekreteri Kul ve firma yetkililerinden Alacahan'daki restorasyon çalismalarinin hizlandirilmasini istedi. Trabzon'un kültürel açidan birçok zenginligi içinde barindirdigini kaydeden Vali Kizilcik, "Alacahan, Trabzon'umuzun önemli kültürel zenginliklerinden birisidir. Trabzon'umuzun tarihi ve kültürel zenginliklerini turizme kazandirilmasi için bir dizi proje hazirladik. Bu kapsamda projesi hazirlanan konaklarimizin restorasyon islemlerini hizla bitirmeyi amaçliyoruz. dedi. Alacahan'in kullanimi konusunda henüz bir karar vermediklerini ifade eden Kizilcik, söyle devam etti: "Restorasyon çalismalari bittikten sonra Alacahan'in kullanimi konusunda karar verecegiz. Trabzonlu hemsehrilerimizin de görüsünü alip oranin en rantabl sekilde kullanilmasi için çalisacagiz. Alacahan tarihi yapisi korunarak Trabzonumuza kazandirilmis olacak." Çevrede bulunan esnaflarla da sohbet eden Vali Kizilcik, restorasyon bittikten sonra alanin kullanilmasi konusunda esnafin da görüs belirtmesini istedi.
CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, Gaziantepte doktor Ersin Arslanin 17 yasindaki bir çocuk tarafindan öldürülmesine iliskin, O çocuk dedesinin maasini alabilseydi cinayet islenmeyecekti. Bu yapiyi Recep Tayyip Erdogan tahlil edebiliyor mu- dedi.Kiliçdaroglu, partisinin grup toplantisinda yaptigi konusmada, Soner Yalçinin Samizdat kitabini okudugunu, kitabin, ayni zamanda, Silivri toplama kampininin bir akademiye dönüstügünü gösterdigini ifade etti. Kitaptan bazi bölümler okuyan Kiliçdaroglu, (Benim ülkemde, bir gazeteci yazar, hapse atilarak, yayinevine, gazetesine baski yapilarak sonsuza kadar sessizlige, unutulusa mahkum edilmeye çalisilir. Ama benim ülkemde gerçekler de inatçidir, mutlaka yazilir) diyor Soner Yalçin. Bu kitabi okudugunuz zaman Silivri toplama kampinin öyküsünü görüyorsunuz. Okuyup da duygulanmamak, üzülmemek, bu ülkede ne oluyor- diye sormamak mümkün degil. Bu kitap, 21. Yüzyilin önemli bir belgesi. Soner Yalçin, hiç üzülme. Ben, Yalçin gibi, kaya gibi adam dediysem bir bildigim vardir. Sen kaya gibi adamsin, yürekli adamsin diye konustu.Elektrik ve akaryakita sik sik zam yapildigini, üreticilerin, esnafin perisan oldugunu, çalisan esnafin cezalandirildigini savunan Kiliçdaroglu, bütün bunlari tartismak istediklerini, ancak iftira ve yalanlarla engellendiklerini ileri sürdü.Bir vatandasin kendisine gönderdigi yaziyi okuyan Kiliçdaroglu, sunlari söyledi: Diyor ki Ben soförüm. Üç kisilik aileyiz. Mutfak ve temizlik harcamasi 250, isinma 100, kira 150, tüp 60, elektrik 65, su 22, iletisim 40, ekmek 36, çocuklarin masraflari 120, giyim 60, ilaç ve hastane 20, pazar 120 lira. Her ay açik veriyorum. 30 yasindayim. Ben bu maasla geçinmeyi basardigim için kendimi tebrik ediyorum. Biz yurttasin halinden söz ediyor muyuz- Basbakan, Bu vatandasin durumu nedir- diye soruyor mu- Sormaz. Çünkü o, köskünde oturuyor, keyfi yerinde. Dostlarinin da keyfi yerinde. Dünyaliklari tamam. Sanki öbür dünyaya mal götüreceklermis gibi istif ederek gidiyorlar. Peki vatandasin durum ne- Bunlari görmüyorlar. -Maasi alabilseydi cinayet islenmeyecekti- Gaziantepte Doktor Ersin Arslanin 17 yasindaki bir çocuk tarafindan öldürüldügünü animsatan Kiliçdaroglu, Kim bu çocuk- 84 yasinda dedesi kanserden vefat ediyor. Bunun emekli ayligini çekmek için bankaya gidiyor ama çekemiyor. Bu durumun gerekçesi olarak doktoru öldürüyor. Türkiye bu noktada. Recep Tayyip Erdogan, bunu duysun. Neden insanlar bu hale geldi- O çocuk dedesinin maasini alabilseydi cinayet islenmeyecekti. Bu yapiyi Recep Tayyip Erdogan tahlil edebiliyor mu- AKP milletvekillerinin vicdanina sesleniyorum: Böyle bir tabloyu nasil uygun görüyorsunuz- diye konustu.Ersin Arslanin evli oldugunu, 3 ay sonra da çocugunun dogacagini anlatan Kiliçdaroglu, yasananlarin bir insanlik drami oldugunu söyledi.Saglik çalisanlarinin, Arslanin öldürülmesini protesto etmek için demokratik sekilde sokaklara çiktigini, Saglik Bakani Recep Akdagi da istifaya çagirdiklarini anlatan Kiliçdaroglu, Sayin Basbakan, Katarda çikip konusma yapiyor. Bunu, utanç verici dönemin, ilkel bir düsüncenin gerçegini sizin önünüze koymak için söylüyorum. Diyor ki Yapilan yürüyüsü kiniyorum. Bir Basbakan... Ileri demokrasi diyordu. Cinayete kurban giden doktor arkadaslarinin haklarini ariyorlar. O aciyi paylasiyorlar. Sen, o aciyi paylasanlari kiniyorsun. Bunlarin demokrasi kültürü yok. Vicdan yok diye konustu.Kemal Kiliçdaroglu, hangi görüsten olursa olsun, insanlarin demokratik yollardan hak aramalarina saygi duyduklarini, kendilerinin aleyhine yürüyüs yapilsa bile buna da saygi duyan bir gelenekten geldiklerini kaydetti. Özelikle basbakanlarin çok dikkatli konusmalari gerektigini belirten Kiliçdaroglu, Ama tem tersi, fincanci dükkanina giren fil gibi ortaligi kasip kavuruyor diye konustu. -Bagirarak, çagirarak konusuyorsa bilin ki bir sey var- Size altin degerinde bir bilgi verecegim diyen Kiliçdaroglu, söyle devam etti:Eger Basbakan herhangi bir konu hakkinda bagirarak, çagirarak konusuyorsa bilin ki orada bir sey var. Ya yolsuzluk ya kanunsuzluk ya da bir yalan var. Kesinlikle bundan emin olun.Hem çalacaksin hem bagiracaksin. Bagiriyor, çagiriyor... Neden bagiriyorsun, ne var ortada- Bagirip, çagirmani gerekçelendiren ne var ortada- Burada, bu kürsüde kaç haftadir, Egitim yasasinin içinde 20 milyar dolarlik bir yolsuzlugu koydunuz. Sen 20 milyar dolarlik ihaleleri Kamu Ihale Yasasinin disina niye çikardin- diyorum. Soru mantikli, anlasiliyor. Ama cevap yok. Ne yapiyor, bagiriyor, çagiriyor. Vay efendim siz Kurana karsisiniz. 20 milyar dolarlik hirsizlikla Kuranin ne ilgisi var- Siz camilere karsisiniz. 20 milyar dolarlik hirsizlikla camilerin ne ilgisi var- Siz Hazreti Muhammede karsisiniz- 20 milyar dolarlik hirsizlikla Hazreti Muhammedin ne ilgisi var- Biz hepsine saygi gösteririz. Bu konuda bir tereddütümüz yok. Ama biz hirsizlikla, yolsuzlukla, Kurani ve Hazreti Muhammedi bir araya getirmeyiz.Yolsuzluk yapacaksin, kilifini hazirlayacaksin ve kanun maddesi düzenleyeceksin. Biz itiraz edecegiz, sen de Kurana sarilacaksin. Senin din, iman edebiyati yaparak köseyi nasil döndügünü en iyi ben bilirim. Senin kirli çamasirlarinin hepsini dökerim ortaya. Istanbul Belediye Baskanligi yaptigin dönemde köseyi nasil döndügünü, bütün belgeleri ve raporlari ile ortaya koyarim.Ben SSK Genel Müdürlügü yaptigim dönemle, onun da Istanbul Belediye Baskanligi arti Basbakanlik yaptigi dönemle ilgili olarak, yüregi varsa, kendisine güveniyorsa devletin arsivleri elindedir, karsima çikar. Çikar mi- Önce temiz olmasi lazim bir adamin karsima çikmasi için. -(Onurlu bir Basbakan) diyecegim- Kiliçdaroglu, geçen hafta yaptigi konusmada, Diyanet Isleri Baskanligina ait Islam Ansiklopedisinden, Konyadaki Ulu Cami ile ilgili bir bölüm okudugunu animsatarak, sunlari söyledi:Diyanet Isleri Baskanina da bir çagri yaptim ve Onurlu bir din adami olarak bunlari açiklayin dedim. Söyledigi su Basbakanin: Siz Diyanet Isleri Baskanina hakaret etmissiniz. Tipik ahlaksizlik, tipik iftira. Bunu ancak kuldan, Allahtan korkmayanlar yapar. Benim, onurlu bir din adami diye söylemem, o makami sereflendirmek içindir. Ama siz bunu aliyorsunuz, tam tersine kullaniyorsunuz.Sayin Basbakan, Sen Diyanet Isleri Baskanini birak, ona söylediklerini bana söyle diyor. Yani, Bana söyle ki onurlu bir Basbakan olayim. Sana söylemem, kusura bakma. Ne zaman söylerim; eger sen Deniz Feneri hamileri, fitre hirsizlari, kurban, zekat hirsizlarinin kankasi olmaktan vazgeçersen, yalan ve iftira atmaktan vazgeçersen, cami soyguncularindan, ihale soyguncularindan hesap sorarsan ve o 20 milyar dolarlik hirsizliktan vazgeçersen, söz veriyorum, Diyanet Isleri Baskanligi için kullandigim, Onurlu bir Baskan ifadesini, senin için de kullanacagim, Onurlu bir Basbakan diyecegim.CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, darbelerle ilgili arastirma komisyonu kurduklari gibi darbe hukukunu ortadan kaldirmak için de komisyon kurulmasi çagrisinda bulunarak, Yüregin, cesaretin varsa, insan haklarini, demokrasiyi savunuyorsan kapimiz açiktir. Gelmiyorsan, darbe hukukunun arkasina saklaniyorsan, sen ikiyüzlüsün. Ikiyüzlülügünü de senin tescil ettirecegim dedi. Basbakan Erdogana cevap verdiKiliçdaroglu, partisinin TBMM grup toplantisinda, Basbakan Recep Tayyip Erdoganin kendisine yönelik sözlerine yanit verdi. Kiliçdaroglu, yasami boyunca hiç kimsenin önünde diz çökmedigini ifade ederek, SKK Genel Müdürlügü yaptigi dönemde, iki bakan hariç bütün bakanlarla kavga ettigini çünkü, diz çökmedigini, dogru bildigini yaptigini söyledi. Ama ben senin kimin önünde diz çöktügünü çok iyi biliyorum diyen Kiliçdaroglu, bir gazetede yer alan Erdoganin, Hikmetyarla çekilmis fotografini gösterdi. Kiliçdaroglu, iki fotograf daha göstererek, Süleymaniye Camii ile Hacibayram Camisinin onarimlarindan sonraki açilislarda Diyanet Isleri Baskaninin karede zor göründügünü söyledi. Kemal Kiliçdaroglu, Agzinla kus tutsan, bu yolsuzluklarin devam ettigi sürece sana onurlu bir Basbakan demeyecegim. Sen git Hikmetyarin dizinin dibinde çök, sen hala o çöktügün noktadasin. Seni o noktaya mahkum ettim, o noktadan çikamazsin. Çünkü senin kafanda demokrasi, çagdas düsünce yok. Sen o karanliga mahkumsun. Türkiyeyi bu hale getirmen, senin o diz çökmen yüzünden oldu dedi. -Bunlarda vefa yoktur- Erdoganin, Iranda bir gün süreyle nasil istiskal edildigine deginmedigini belirten Kiliçdaroglu, Bir gün süreyle ABD kuryeligini yaptin, seni beklettiler, hala Kimsenin önünde diz çökmem diyorsun. Diz çökmeyi birak, sen onun bile ilerisine geçtin diye konustu. Kiliçdaroglu, Erdoganin, ölülerle savasmayi bilen birisi oldugunu ileri sürerek, inançlarina göre ölenlerin hayirla yad edilmesi gerektigini anlatti. Kiliçdaroglu, sözlerini söyle sürdürdü: Senin ustan olan Erbakani hançerledin dedik. Bunlarda kadirsinaslik, vefa yoktur. En yakinlarini, kendi çikarlari için arkadan hançerleyebilirler. Çünkü bunlarin kültürü bu. Kalkiyorsun Ismet Inönü, Atatürkten söz edip, dönemlerini elestiriyorsun. O insanlar bu ülkeyi kurmak için savastilar, sen dog, baban ölmesin diye ugrastilar. Bu ülkeyi savasa sokmadilar. Onlarin içinde bulundugu kosullari bilmiyor musun- Savas onlarin kitabinda yazili degil. Mustafa Kemal, zorunlu olmadikça savas cinayettir diyor. Dönüp kendine bak, memleketi nasil savasa sokacagim diye çaba harciyorsun. Neden; birileri savasi sana ihale ediyor. Birak sen diz çökmeyi, sen parmakla çagrilan adam oldun. -Fikra anlatti- Kiliçdaroglu, Erdoganin, 28 Subatçilar seni tayin ettiler dedigini ifade ederek, 28 Subatçilar beni fislemisler; dogru. Beni fisleyen, onlari yazan adam beni nasil göreve iade eder. Bu çeliskiyi bile kafalarinda göremiyor, test edemiyorlar. Bu kadar yalan nasil olur- diye sordu. Konusmasinda bir fikra da anlatan Kiliçdaroglu, sözlerini, Adamin biri öbür dünyaya gider, karsisina melek çikar. Melege, buradaki bir sürü saatin ne oldugunu sorar. Yalan söylenildiginde akreple yelkovanin oynadigi cevabini alir. Atatürkün saatinin hiç oynamadigini gören adam diger liderlerin ve Erdoganin saatinin nerede oldugunu sorar. Melek, Onun saatini cehennemde zebaniler vantilatör olarak kullaniyor yanitini alir. Sabah aksam, akla hayala gelmedik bu kadar yalan, iftira atan hiçbir örnek görmedim. 60 yasini geçtim bu kadar kisa sürede yalan söyleyen, istismar eden bir lider, bir adam görmedim diye sürdürdü. -Aziz Nesinin yasamasini isterdim- Kiliçdaroglu, YGSde sifir alanlarin sayisinin 2010a göre yüzde 258,8 arttigini dile getirerek, bu tabloya üzüldüklerini anlatti. Kiliçdaroglu, Sayin Basbakan, Milli Egitim Bakani üzülür mü; onlarin derdi ögrenciler sifir alip almamis degil, derdi egitim yasasi içine koyduklar 20 milyar dolar. O parayi nasil götürürüz. Ona izin vermeyecegim Erdogan diye konustu. Hükümetin kendi içinde tutarli olmadigini ileri süren Kiliçdaroglu, Aziz Nesilin yasamasini isterdim, yeni kim bilir ne kitaplar yazacakti. Mizah yazarlarina sesleniyorum, not edin, yazin, çocuklarimiz ögrensin dedi. CHP grup toplantisini izleyen bir grup çocuga da Kiliçdaroglu, Onlar size Mustafa Kemali unutturmak, kin tohumlari ekmek istiyorlar. Sakin ola kindar olmayin, yüreginizde Yunusun, Mevlananin, Haci Bektasin sevgisi olsun diye seslendi. -Darbe hukukunun arkasina saklanip- -Kiliçdaroglu, Meclisin duvarinda Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir yazdigina isaret ederek, egemenligin kayitsiz sartsiz millete nasil yansiyacaginin temel sorun oldugunu belirtti. Kiliçdaroglu, yargi, parlamento bagimsiz degilse, yürütme organi parlamento üzerinde baski kurmaya çalisiyorsa, medya özgür degilse, Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir sözünün havada kalacagini söyledi. Kemal Kiliçdaroglu, yarginin, AK Partinin, yan kurulusu haline getirildigini, parlamentonun, Erdoganin iki dudagina baktigini, bu tabloda parlamentonun saglikli çalisamayacagini iddia etti. Darbe temizligi için darbecilerin yaptigi yasalari kaldiralim çagrisinda bulundugunu animsatan Kiliçdaroglu, Basbakandan da Darbelerden muzdarip olduk, 12 Eylül darbelerinin getirdigi hukuku demokratik sekilde beraber degistirelim demesini bekledigini ifade etti. Kiliçdaroglu, ancak Erdoganin çagrisina bir yanit vermedigini ifade ederek, sözlerini söyle tamamladi: Hani sen darbelere, darbelerin getirdigi hukuka karsiydin. Simdi darbe hukukun arkasina saklanip, darbe edebiyati yapiyorsun. Sen birak o safsatalari. Sen adam gibi darbe hukukunu sonlandirmak istiyor musun, istemiyor musun- Istiyorsan elini uzat, gel kaldiralim. Ama istemiyorsan darbeden bahsetme. Sen zaten sivil darbe yapiyorsun, vesayeti getirdin. Bizim teklifler, basin toplantisi yaptigim gün verilen teklifler degil, parlamento açildigindan beri CHP milletvekillerinin verdigi tekliflerdir. Darbe hukukun getirdigi demokrasiye aykiri kurallar varsa, gelin hepsini degistirelim. Kapimiz açik. Kanun tekliflerimiz eksik olabilir, yetersiz de bulabilirsiniz. Nasil darbelerle ilgili arastirma komisyonu kuruyorsak, gelin darbe hukukunu ortadan kaldirmak için de komisyon kuralim. Yüregin, cesaretin varsa, insan haklarini, demokrasiyi savunuyorsan kapimiz açiktir. Gelmiyorsan, darbe hukukunun arkasina saklaniyorsan, kimse kusura bakmasin, sen ikiyüzlüsün. Ikiyüzlülügünü de senin tescil ettirecegim.
UEFA U19 Kadinlar Avrupa Sampiyonasi finallerinin kura çekimi yapildi. Türkiye'nin de katildigi sampiyonada rakipleri ilk turda Portekiz, Danimarka ve Romanya oldu.Antalyada 2-14 Temmuz 2012 tarihleri arasinda düzenlenecek olan UEFA U19 Kadinlar Avrupa Sampiyonasi finallerinin kura çekimi WOW Topkapi Palace Hotelde gerçeklestirildi. Iki grupta 4er takimin mücadele edecegi ve Türkiye in A Grubu da yer aldigi finallerin kura çekimi, turnuvanin tanitim elçisi olan Milli Takimlar Teknik Sorumlusu ve A Milli Takim Teknik Direktörü Abdullah Avci, UEFA Kadin Futbolu Komitesi 3. Baskanvekili Sheila Begbie ile UEFA Kadin Futbolu ve Futsal Müsabakalar Direktörü Mikael Salzer tarafindan gerçeklestirildi. Bu yil 11. gerçeklestirilecek UEFA U19 Kadinlar Avrupa Sampiyonasi'nda Türkiye, kadin futbolu kategorisinde tarihinde ilk kez uluslararasi bir turnuvaya ev sahipligi yapacak. Kura çekimi öncesi davetlilere Ingilizce seslenen Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) üyesi Selim Koray, Antalya'nin futbol sever bir sehir oldugunu, bu sehrin gerçeklestirdigi ikinci turnuva oldugunu açikladi. Bu yil gerçeklestirilecek olan UEFA U19 Kadinlar Avrupa Sampiyonasi'nin 11.'sinin yapilacagini hatirlatan Koray, "Futbol genellik erkeklerin oynadigi oyun olarak algilanmaktadir. Ancak bu spor dalina ilgi duymaya baslayan kadinlarin sayisi da artis göstermektedir. Bu turnuva refah, cinsiyetin, irk etnik kökene bakilmaksizin kadinlarin da futboldaki yerini göstermeye yardimci olacaktir." dedi.UEFA Kadin Futbolu Komitesi 3. Baskanvekili Sheila Begbie'de bu turnuvanin geçen yil Italya'da güzel bir organizasyonla gerçeklestirildigini hatirlatti. Antalya'da da heyecan verici müsabakalarin kendilerini bekledigini kaydeden Begbie, katkilarinda dolayi TFF'ye de tesekkür etti. UEFA U19 Kadinlar Avrupa Sampiyonasi kura çekim sonuçlari ise su sekilde: A Grubu: Türkiye, Portekiz, Danimarka, Romanya B Grubu: Ispanya, Sirbistan, Ingiltere, Isveç.
Cihan Haber Ajansina açiklamalarda bulunan Psikopatolog Deniz Kezban Çakici, Fransa'da yeni bir sagin dogdugunun altini çizdi.Fransa'da ilk tur seçimlerinde yüzde 18 oy oraniyla üçüncü parti konumuna yükselen Marine Le Pen, seçimlerin en çok konusulan lideri olmaya basardi. Milli Cepheyi (FN) üçüncü parti konumuna tasiyan seçmenin tercihi de tartisilirken, yapilan arastirmada asiri saga oy vereleri büyük çogunlugunun en büyük endisesinin güvenlik sorunu oldugu vurgulandi. Avrupada yasanan ekonomik kriz ve hizla yükselen issizligin de seçmenin FN'yi tercih etmesinde önemli rol oynadigi belirtildi. Ilk turda Milli Cepheyi özellikle yabancilarin yogun oldugu bölgelerde yüzde 21'in üstüne çikarken Gard bölgesinde yüzde 25,5 ile ilk sirada yer almayi basardi. Konuyla alakali Cihan Haber Ajansina açiklamalarda bulunan Psikopatalog Deniz Kezban Çakici, Fransa'da 'yeni sagin' dogdugunu belirterek Görünümleri degismis ve çok daha keskin.'' yorumunda bulundu. Çakici, asiri sagin artik birkaç adim sonrasini da hesaba kattigini belirterek Marine Le Pen'in Nicolas Sarkozy sonrasina hazirlik yaptigini söyledi. Fransa'da son dönemde yasanan krizler artik insanlarin canlarini yakmaya basladigini belirten Çakici, Avrupa'da daha önce asiri sag partilerin yasattiklarina ragmen insanlarin bu partileri hala tek kurtulus gördügünün altini çizdi. Fransa'da son dönemde yasanan olaylara da deginen Çakici güvenlik meselesinin sisirildigine vurgu yapti. Toulouse olayinin arkasindaki sir perdesinin hala aralanamadigini belirten Çakici, Devletin bu olayin neresinde oldugu aydinlatilmali. diye konustu. Asiri sagin son dönemde Avrupa in genelinde yüksekdigine de vurgu yapan psikopatolog, ekonomik irizle birlikte sosyal yardimlarin sifirlanmasi, issizlik ve kota uygulamasi gibi birçok nedenin bu duruma yol açtiginin altini çizdi. Çakici Avrupalilarin, gelecegini de çok iyi göremedigine vurgu yapti. Asiri sagin aldigi oy Avrupada da endiseye sebep olurken Lüksemburg Disileri Bakani Jean Asselborn, bunda Fransa Cumhurbaskani Nicolas Sarkozy'nin parmagi oldugunu söyledi. Asselborn, Yabancilar, euro ve Schengen ile alakali sert söylemler asiri sagin yükselisinde önemli rol oynadi.'' diye konustu.Fransa'da bu konudaki tartismalara deginen Cumhurbaskani Nicolas Sarkozy de asiri sag partiye oy verenlere saygi duyulmasi çagrisinda bulundu. Sarkozy, Front National'e giden oylari ise epki oylari diye nitelendiri. François Hollande da Le Pen'in seçmenini ikinci tur seçimleri öncesi ikna etmek için ugrasacagini söyledi. Front National lideri de bu açiklamalara tepki göstererek kendi partisine oy veren seçmeni kimsenin küçümsememesi gerektigini söyledi. Le Pen, kendisine verilen oylarin bilinçli kullanildiginin da anlasilmasi gerektiginin önemine vurgu yapti.Cumhurbaskanligi seçimlerinin ilk turunda 6,4 milyon seçmenin oy verdigi asiri sagci parti seçmeninin, ikinci turda da kilit rol oynamasi bekleniyor.
Dinç, e-reçete sistemi ile sahte reçete yaziminin sona erecegi ve vatandasin bilgisi olmaksizin TC kimlik bilgileriyle ilaç yazilmasinin önlenecegini söyledi. SGK'nin 1 Temmuz itibariyle Türkiye genelinde e-reçete uygulamasina geçecegini açiklayan SGK Konya Il Müdürü Dinç, Konya'nin pilot bölge olarak 1 Mayis itibariyle sisteme erken geçecegini belirtti. E-reçetenin en büyük getirisinin sahte reçeteyi önlemesi oldugunu vurgulayan SGK Konya Il Müdürü sistemin faydalarini söyle anlatti: "Bu sistem gerçek kisi disinda ilaç yazilmalarinin önüne geçecek. Vatandasin bilgisi olmasizin TC kimlik numarasi kullanilarak ilaç yazilmasinin da önüne geçilmis olacak. Reçetelerde silinti, kazinti, çok sik karsilastigimiz ilaç ilaveleri son bulacak. Doktor yazisini yanlis okuyarak yanlis ilaç verme durumunun da önüne geçmis olacagiz." Sistemin kurumun arsiv sorununu da ortadan kaldiracagini anlatan Dinç, yalnizca Konya, Karaman, Nigde ve Aksaray bölgesinde 2011 yilinda 12 milyon 916 bin 807 manuel reçete yazildigina dikkat çekti. Türkiye genelinde de günde ortalama 1,5 milyon manuel reçete yazildigi bilgisini veren Cem Dinç, E-reçeteye geçildiginde suistimaller ortadan kalkacak, kagit israfi giderilecek. Böylelikle denetim de daha seffaf hale gelecek. Hem de takip edilebilir bir sistem ortaya çikmis olacak. Bu sisteme is yeri hekimleri, üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve devlet hastaneleri dahil olacak. Is yerinde bulunan kurum hekimleri bunun disinda olacak." dedi.
Muhalif Suriye Haber Agi (SNN), Samin merkezindeki Merçide bir otomobilin infilak ettigini, patlamada üç kisinin öldügünü duyurdu.Patlamayla ilgili ayrintili bilgi vermeyen SNN, bölgede genis güvenlik önlemleri alindigini belirtti.Bu arada, ülkenin çesitli kentlerinde muhaliflere karsi düzenlenen operasyonlarda üç istihbarat görevlisinin öldürüldügü ileri sürüldü.Yerel kaynaklar, muhaliflerin üç istihbarat görevlisini öldürdügünü iddia ederek, Sam, Haseke, Lazkiye, Idlib, Hama ve Humustaki operasyonlarin devam ettigini belirtti.SNN, Samin Harasta semtinde de güvenlik güçlerinin tutuklamalar yaptigini ve semtin birçok yerinde keskin nisancilarin oldugunu bildirdi. Harastada operasyonlar yüzünden elektrik ve iletisimin kesildigi, halkin disari çikmaktan korktugu ifade ediliyor.Suriye Insan Haklari Izleme Örgütü de Hamada agir silahlarla ates açildigini duyurdu.Suriye Genel Devrim Konseyi de Suriye ordusunun, sivil yerlesim bölgelerine agir silahlarla bombardimana bugün de devam ettigini açikladi.
Istanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkin, emniyet müdür yardimcilari ile Taksim'de 1 Mayis incelemesinde bulundu. Müdürlerinden bilgi alan Çapkin, 1 Mayis'in huzurlu ve güvenli bir sekilde geçmesi için çalismalarini sürdürdüklerini söyledi. 1 Mayis'a günler kala Hüseyin Çapkin, emniyet müdürleri ile birlikte Taksim'de incelemelerde bulundu. Emniyet Müdür Yardimcisi Kamil Karabörk, Güvenlik Sube Müdürü Yunus Dolar ve Beyoglu Emniyet Müdürü Osman Yildirim'dan bilgi alan Çapkin, Taksim'in her noktasini titizlikle inceledi. Çalismalarini tamamlayan Hüseyin Çapkin, basin mensuplarinin sorularini cevapladi. 1 Mayis'in, 2 yildir nasil kutlaniyorsa kardesçe, isçi bayrami seklinde kutlanacagina inandiklarini belirten Çapkin, "1 Mayis'la ilgili önlemleri almaya çalisiyoruz. Onunla ilgili planlamalar yapiyoruz. Bir sikintili durumun olacagini sanmiyoruz. Isçilerimiz 1 Mayis'i huzur içinde kutlasin, diye her türlü önlemi almaya çalisiyoruz." dedi. Nevruz öncesi bulunan ve geçtigimiz günlerde Kozlu Mezarligi'nda bulunan bombalarin hatirlatilmasi üzerine Çapkin, "Herhangi bir sey beklemiyoruz. Her türlü alternatifi düsünürüz biz. Polisiz biz. Herhangi bir beklentimiz yok, böyle bir ihtimal de yok." seklinde cevap verdi. Çapkin, daha sonra yanina gelen küçük çocuklarla hatira fotografi çektirdi. Vatandaslarla da bir süre sohbet eden Hüseyin Çapkin, daha sonra Taksim'den ayrildi.
Beyoglu da, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami coskuyla kutlandi. Bazi çocuklar Taksim Meydani da ve Istiklal Caddesi de 23 Nisan mutlulugunu yasadi, bazilari ise bu coskudan habersiz, geçimlerini saglamak için su satti, flüt çalarak para toplamaya çalisti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami tüm yurtta coskuyla kutlandi. Statlarda yasanan bayram coskusu sokaklara ve caddelere tasti. Istiklal Caddesi ve Taksim Meydani da da çocuklarin katilimiyla biz dizi etkinlik gerçeklestirildi. Kimileri balonlarla gezintiye çikti, kimileri sicak havayi da firsat bilerek dondurma yedi. Meydandaki müzik ziyafeti de çocuklarin ilgisini çekti. Caddedeki kalabaligin arasina karisan 23 Nisan çocuklari, rengarenk görüntüler olusturdu. Bir de 23 Nisandan ve bayramin coskusundan habersiz olanlar vardi. Yasamlarini sürdürmek, ailelerine ekonomik olarak katkida bulunmak mecburiyetinde kalan çocuklar, akranlarinin mutlulugunu seyretmekle yetindi. Kimisi flüt çalarak bir kaç kurus para toplama çalisti kimisi de sicak havayi firsat bilip su satarak para kazanmanin derdine düstü. Beyoglu da, 23 Nisanda bu iki manzara bir arada yasandi.
Genelkurmay Baskani Orgeneral Özel, TBMM Baskani Cemil Çiçekin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami dolayisiyla verdigi resepsiyona katildi. Burada gazetecilerin sorusunu yanitlayan Orgeneral Özel, Uluderede yasanan olayla ilgili olarak hiçbir seyi gizlemiyoruz, elimizdeki her seyi savcilara veriyoruz. TBMM Insan Haklarini Inceleme Komisyonunun bünyesindeki alt komisyon da bize basvurmustu. dedi.Bir gazetecinin Komisyon bilgi gelmedigini açikladi sözleri üzerine Orgeneral Özel, Istedigi bilgileri Diyarbakir Özel Yetkili Savciliginin yetkisi çerçevesinde verdik onlara. Bilgileri savciligi da verdik. Savciligin uygun görecegi sekilde olanlari da verdik Komisyona. Yargi gizlilik karari almis ama kimse bunlara riayet etmiyor diye konustu.Anitkabirde düzenlenen törene katilmamalarinin nedenin sorulmasi üzerine de Orgeneral Özel, Yönetmelige göre Anitkabire kimlerin gidecegi belli açiklamasinda bulundu. Terörle mücadelede sadece profesyonel askerlik yeterli degilGenelkurmay Baskani Orgeneral Necdet Özel, terörle mücadelede sadece profesyonel askerliginin yeterli olmayacagini belirterek, Karma olmasi lazim, hem zorunlu askerlik hem profesyonel askerlik. Bunun bir de maliyeti var. Maliye Bakanina bir sorun bakalim dedi.TBMM Baskani Cemil Çiçekin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami dolayisiyla TBMM Tören Salonunda verdigi resepsiyona katildi.Gazetecilerin sorularini yanitlayan Orgeneral Özel, terörle mücadelede sadece profesyonel askerliginin yeterli olmayacagini belirterek, Karma olmasi lazim, hem zorunlu askerlik hem profesyonel askerlik. Bunun bir de maliyeti var. Maliye Bakanina bir sorun bakalim dedi.Bir gazeteci, Orgeneral Özele resepsiyonunun esli oldugunu belirterek, Sizin eslerinizi göremedik dedi. Bunun üzerine Özel, gazeteciye, Merak ediyorum bakalim. Yarin ne yazacaksiniz karsiligini verdi. Ayni gazetecinin, Sizin söylediklerinizi yazacagiz sözleri üzerine Özel, Benim söylediklerimi yazmiyorsunuz. Söylemediklerimi yaziyorsunuz dedi.Hangi takimi tuttugunun sorulmasi üzerine de Orgeneral Özel, gülerek, Tüm takimlarin üyesiyim. Her takima yakistiriyorlar diye konustu. 
Genelkurmay Bakanligindan yapilan açiklamada, bazi basin ve yayin organlarinda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami dolayisiyla Anitkabirde düzenlenen törene Genelkurmay Baskani Orgeneral Necdet Özelin katilmadigina dair haberler yer aldigi belirtilerek, Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapilacak Törenler Yönetmeligi geregince, daha önceki yillarda oldugu gibi bu yil da Anitkabirdeki törene askeri personelin katilmadigi bildirildi.Genelkurmay Baskanliginin internet sitesindeki açiklamada, Anitkabirdeki törene Genelkurmay Baskani Orgeneral Özelin katilmadigi yönünde haberlerin bazi basin ve yayin organlarinda yer aldigi hatirlatildi.Açiklamada, Basbakanligin, Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapilacak Törenler Yönetmeligi geregince, daha önceki yillarda oldugu gibi, bu yil da söz konusu törene askeri personel katilmamistir. Diger taraftan, Birinci Meclis ve TBMMde yapilan törenlere ve aksam düzenlenen resepsiyona Sayin Genelkurmay Baskani ve kuvvet komutanlari istirak etmislerdir denildi. 
Israil Disisleri Bakani Avigdor Lieberman, resmi temaslarda bulunmak amaciyla Azerbaycan'a geldi.Israil'in Bakü Büyükelçiligi'nden yapilan açiklamada, iki ülke arasindaki diplomatik iliskilerin kurulmasinin 20.ci yildönümü münasebetiyle gerçeklestirilen ziyaretin ana gündemi ekonomik ve kültürel iliskiler. Konuk Bakan programi çerçevesinde Azerbaycan Diller Üniversitesi'nde Israil Kültür Merkezi'nin açilisini yapacak. Lieberman Azerbaycan'da yasayan Yahudi cemaati mensuplariyla da görüsmelerde bulunacak. Azerbaycan'in kuzeyindeki Guba sehrine bagli ''Kirmizi Kasaba'' da yasayan halkin tamami Dag Yahudileri'nden olusuyor.
Istanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Zeytinburnu'ndaki fabrika yanginina iliskin açiklamalarda bulundu. Vali Mutlu, yanginin tiner gibi yanici bir maddenin parlamasi sonucu çiktigini, ilk bilgilere göre can kaybi ve yaralanma olmadigini söyledi. Taksim Meydani'ndaki 23 Nisan Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayrami kutlamalarina katilan Vali Hüseyin Avni Mutlu, Zeytinburnu'ndaki yanginla ilgili su ifadeleri kullandi: Tekstil atölyelerinin oldugu bölgede, tinere bagli yanici maddenin parlamasi sonucu baslayan yangin 68 atölyeyi etkileyecek sekilde, su anda devam ediyor. 80 civarinda itfaiye ekibi yangina müdahale ediyor. Burada, agirlikli olarak iplik ve deri islemeciligi yapiliyor. Bu nedenle yangini kontrol altina almak zorlasiyor. Bana gelen ilk bilgilerde yarali ve can kaybi yok." YANGIN ANADOLU YAKASINDAN DA GÖRÜLDÜ Bu arada Zeytinburnu'ndaki fabrika yangini Istanbul'un Anadolu Yakasi'ndan da görüldü. Fabrikadan yükselen dumanlar, Selimiye ve Maltepe'den izlendi. Istanbul'un tarihi silüetinin arkasindan yükselen dumanlar ilginç bir manzara olusturdu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 24. Dönem Istisare Toplantisinda Türkiyenin gündem maddeleri hakkinda karsilikli fikir alisverisleri yapilacagi, iç ve dis politikadaki tüm gelismelerin masaya yatirilacagi bildirildi.MHP Basin Biriminden yapilan yazili açiklamada, MHP milletvekillerinin sekizerli gruplar halinde katilacagi 24. Dönem istisare toplantisinin 24 Nisanda baslayacagi ifade edildi.Bu kapsamda Türkiyenin temel sorun ve gündem maddeleri hakkinda karsilikli fikir alisverisleri yapilacagi ve iç ve dis politika alanindaki tüm gelismelerin masaya yatirilacagi belirtilen açiklamada, sunlar kaydedildi:Arap Baharinin aldigi mesafe, Suriyeyle ilgili konu basliklari, Iran ve diger bölge ülkeleriyle Türkiyenin iliskileri degerlendirmeye ve analize tabi tutulacaktir.Ayrica yeni anayasa sürecinin yani sira, asker-sivil iliskileri, darbe sorusturmalari, AKPnin uyguladigi politikalar, terör ve bölücülük meselesine ek olarak ekonomik durum da istisare toplantisinin ana gündemlerinden bazilari olacaktir. 
Oy verme islemi yerel saatle 08.00'de baslarken, 18.00'a kadar devam edecek. Büyük sehirlerde ise oy verme 2 saat daha uzun sürecek. 10 adayin yarisacagi ilk turu Cumhurbaskani Nicolas Sarkozy ve Sosyalist aday François Hollandein kazanmasi bekleniyor. Sarkozy kaybetmesi durumunda, son 30 yilda yeniden katildigi cumhurbaskanligi seçimlerini kaybeden ilk Fransa lideri olacak. Fransa'da seçimlerin ikinci turu ise 6 Mayis'ta yapilacak.
Nuray Babacanin haberiBasbakan Tayyip Erdogan, AK Partinin son MYK toplantisinda ele alinan tasarinin bir an önce yasalasmasini istedi. Içisleri ve Maliye Bakanligi'nin ortaklasa hazirladigi tasariya göre, daha önce açiklanan Aydin, Denizli, Mugla, Tekirdag, Trabzon, Sanliurfa, Kahramanmaras, Balikesir, Van, Manisa, Hatay, Malatya ve Mardin büyüksehir ilan edilecek. Böylece 29 il büyüksehir statüsünde olacak.Basbakan ayrintilari sorduNüfusu 750 bini asan sehirlerin büyüksehir yapilmasina iliskin yasa tasarisiyla ilgili çalismalar tamamlandi. Geçtigimiz pazartesi günü yapilan MYK toplantisinda basbakana ayrintilariyla sunulan tasarida, il sinirlarinin büyüksehir belediye siniri olarak esas alinmasi planlandi. Buna göre, sehirlerde gecekondulasma ve afet riskine karsi makro planlari uygulamak amaciyla yetki reformu yapilacak. Gecekonduyu önlemekIstanbul ve Izmit örneginde oldugu gibi Türkiye genelinde illerin cografi sinirlari, belediye siniri kabul edilecek. Böylece büyük ölçekli imar planlarinda il belediye meclislerinin kararlari esas olacak. Ilçe ve ilk kademe belediyeleri daha çok belirlenen makro plan içinde çalisacak. Ak Parti yöneticileri, "Birçok ilde gecekondular, kenar mahalleler olusuyor. Bunlari makro planlarla engelleyecegiz. Çarpik kentlesmeyi önlemek amaçlaniyor. Sadece cografi büyüklügü genis olan Ankara gibi iller için özel statü yapabiliriz" dedi.
Besiktas Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, Trabzonspor karsisinda maglup olduklari için üzgün olduklarini söyledi. Havutçu, 1-0 kaybettikleri maçin ardindan yaptigi açiklamada, "Öncelikle maglup oldugumuz için üzgünüz. Ilk yarida istedigimiz oyunu oynayamadik. Özellikle orta sahada rakibe çok uzak kaldik ve onlarin rahat oynamasina firsat verdik." dedi. Ikinci yarida ise etkili olan tarafin kendileri oldugunu anlatan genç teknik adam, söyle devam etti: "Ikinci yarida oyun hakimiyeti bizdeyken yakaladigimiz iki tane net pozisyon ve direkten dönün topumuz vardi. Biz golü bulamadik ama Trabzonspor yakaladigi firsati gole çevirdi. Ikinci yaridaki oyunumuzla galibiyeti hak ettigimize inaniyorum." Futbolculardan Fernandes da maçin genelinde Trabzonspor'un daha etkili oldugunu belirterek, "Rakibimizin de bizim de pozisyonlarimiz vardi ama gole çeviremedik." dedi. Quaresma da kaçirdigi gol pozisyonuyla ilgili olarak sunlari söyledi: "Güzel bir pozisyondu. Atmak istedim ama atamadim. Bu da futbolun içerisinde dogal bir durumdu, üzgünüm."
BM Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriyede 300 kisilik gözlemci misyonu (UNSMIS) kurulmasini öngören karar tasarisini oybirligiyle kabul etti.
Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG), Mimar Sinan Üniversitesi'nde 'Yasayan Mimar Sinan'i anlamak" konulu bir panel düzenliyor. 25 Nisan Çarsamba günü 14:00 - 16:00 saatleri arasinda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin Findikli'daki Ana Merkez Bina Yerleskesi, Sedad Hakki Eldem Oditoryumu'nda düzenlenecek panel ile ustalarin ustasi büyük mimar Mimar Sinan'i anlamaya çalisip, sevgi, saygi ve özlemle hatirlayip, yad edilmesi hedefleniyor.Açilis konusmasini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Yalçin Karayagiz ile MMG Genel Baskani Avni Çebi'nin yapacagi paneli MMG Genel Baskan Yardimcisi Osman Sahbaz yönetecek. Panele konusmaci olarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Suphi Saatçi, Istanbul Il Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Mimar Sinan Arastirmalar ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Demet Binan ve Istanbul Sehir Üniversitesi Yönetim Psikolojisi Uzmani Ibrahim Zeyd Gerçik katilacak. Panelde Mustafa Aksay'in hazirlayip sundugu bir de 'Mimar Sinan eserleri gösterimi' yapilacak.
Türk pop ve caz müziginin usta sesi Ayten Alpman vefat etti. Geçirdigi rahatsizlik dolayisiyla Sisli Osmanoglu Hastanesine kaldirilan Alpman, yapilan müdahalelere ragmen hayatini kaybetti. Akciger yetmezligi nedeniyle öldügü belirlenen Alpmanin yakinlari ile sevenleri, ölüm haberinin ardindan hastaneye geldi.Istanbulda 1930da dogan Alpman, Nisantasi Kiz Lisesinde ögrenciyken Ilham Gencer sayesinde müzikle tanisti. Liseden sonra Gencerin solistlik teklifiyle Istanbul Radyosunda programa baslayan Alpmanin radyoda söyledigi ilk parça You Are Always in My Heart oldu.Sahneye ilk kez Taksim Belediye Gazinosunda Tip Balosunda çikan Alpman, daha sonra tanistigi Arif Mardinin tesvikiyle caz sarkilari söylemeye basladi. Alpman, 1952de Yesilköy Deniz Park Otelinde ilk profesyonel sahne çalismasini yapti, 1953te de Ilham Gencer ile evlendi. Ayten Alpmanin ilk plagi olan Sayanora/Passion Flower tas plak olarak 1959da yayinlandi. 1960ta Ilham Gencerden ayrildiktan sonra Ismet Siral Orkestrasi ile çalismaya baslayan Alpman, 1963te çalismak için Isveçe gitti. Iki sene boyunca Siralla, bir sene de bir caz orkestrasiyla sahne çalismasi yapan Alpman, daha sonra Türkiyeye geri döndü.Fecri Ebcioglunun israriyla Türkçe parçalar söylemeye baslayan Alpmanin ilk çalismasi Inan Bana/Ayrildik Yalnizim, 45lik plak olarak yayinlandi. Sezen Cumhur Önal ile birkaç 45lik çalismasi yapan Alpman, Ebcioglu ile birlikte plak yaptiklari Sensiz Olamam ile ilk büyük çikisini gerçeklestirdi. Alpmanin 1972de yaptigi ve sözlerini Fikret Senesin yazdigi Bir Baskadir Benim Memleketim plagi pek ilgi görmedi. 1974te Kibris çikartmasi ile TRTde Memleketim çok sik çalinmaya baslayinca sarki tekrar 45lik plak olarak piyasaya sürülerek büyük satis rakamlarina ulasti.Son profesyonel sahne çalismasini 1990da Yeniköy Bilsak Kulübünde yapan Alpman, 1995te ses tellerinde olusan nodüllerden ameliyat oldu.Alpmanin en sevilen sarkilarindan olusan bir albümü 1999da yayinlandi. Ayten Alpmanin baslica eserleri; Istersen, Memleketim, Sensiz Olmam, Tek Basina ve Yanimda Olsa seklinde siralanabilir.
Irakin kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani, bu dönemden sonra silahla bir yere varilamayacagini belirterek, Bundan sonra PKK silah yöntemini sürdürürse sonucuna kendi katlanir. Ben PKKnin Irak Kürdistaninda hüküm sürmesine müsaade etmem dedi.Türkiyedeki temaslarinin ardindan Sheraton Otelde basin mensuplarinin sorularini yanitlayan Barzani, Türk yetkililerin kendisine PKKnin silah birakmasi konusunda bir talep ilettigi konusundaki haberlerin hatirlatilmasi üzerine, bu meselenin silahli yöntemlerle çözülemeyecegini barisçil yöntemlerle çözülmesi gerektigini söyledi.Barzani, Barisçil yöntemlerle çözülmesi için çabalarimiza devam edecegiz. Barisçi yöntemlerle çözülmesi için her türlü katkida bulunmak istiyoruz dedi.Türkiye ile Kandil arasinda arabuluculuk yapip yapmadigi yönündeki soru üzerine de Barzani, sunlari söyledi.Bizim üzerimizden Kandille herhangi bir toplanti ve görüsme gerçeklesmedi. Ben PKKya silah biraktiririm demis degilim. Silah çaginin geride kaldigini söylüyorum. Bana kulak asilirsa barisçil yöntemler aramalilar. Bu dönemden sonra silahla bir yere varilamaz. Bundan sonra PKK silah yöntemini sürdürürse sonucuna kendi katlanir. Ben PKKnin Irak Kürdistaninda hüküm sürmesine müsaade etmem.
Kutlu Dogum Haftasi vesilesiyle Kâinatin Efendisi Hz. Muhammed (sav) çesitli faaliyetler ve programlarla, sonsuz sevgi, hürmet ve hasretle yâd ediliyor. Kalpler, ruhlar ve gözler O'nun muhabbet ve hasretiyle doluyor. Bütün kâinatin ve varliklarin yüzü suyu hürmetine yaratildigi Gönüller Sultani'ni, Zamanin ve Mekânin Efendisi'ni (sav) bir haftaya sigdirmak elbette imkânsiz. Biz de bu münasebetle Ezel ve Ebed Sultani Sevgili Peygamberimizi gönül dolusu salât ve selamlarla aniyoruz. Allah bizleri, davasina sadik, sünnetine ittiba eden, sefaatine nail olan, O'na layik ümmet eylesin! (Amin) Somuncu Baba dergisi Nisan 2012 sayisinda, Nesil Yayinlarindan çikan OSMANLI'NIN GIZLI TARIHI kitabimin 3. Bölümünde yer alan, 'Osmanli'nin Peygamber Sevgisi' baslikli alt bölümü özetle de olsa iktibas etmis. Kutlu Dogum Haftasi dolayisiyla önemine binaen dergide yayimlanan kismi buraya da aktariyorum: OSMANLI'NIN RESURULLAH VE EHL-I BEYT ASKI Osmanli'nin özünü ve temellerini besleyen manevî unsurlarin en basinda ilâ-yi kelimetullâh aski ve peygamber sevgisi gelmistir. Osmanli sultanlari, hayatlari boyunca gaza meydanlarinda bu mukaddes degerlere karsi sonsuz sevgi, saygi ve bagliliklarini ispatlama sevdasiyla harikalar sergilemistir. Peygamberimize ve mukaddes beldelere hürmet, muhabbet, hizmet ve sadakat soylu ceddimizin her daim siari olmustur. Padisahlar devlet islerinin aksamamasi için seyhülislâmlarin verdigi fetvaya dayanarak hacca gidememisler, ancak Hz. Peygambere ve mübarek topraklara karsi Veysel Karâni gibi gönül baglamaktan da geri kalmamislardir. Osmanli, Yavuz Sultan'in tabiriyle Harem-i Serif'in hadimi olma telâkkisini, buralar elinden çikana kadar sürdürmüs, Haremeyn'e sancak asmaktan, vali ve kadi göndermekten bile hayâ etmistir. Osmanlilar Resurullah'in, Ehl-i Beyt'in ve Ashâb-i Kirâm'in kabirlerini ihya edip hatiralarini günümüze kadar tasimaya öncülük etmis; hünkârlar, hanim sultanlar ve devlet erkâni Mekke ve Medine'de hayir kurumu, medrese ve imarethane insasi için birbirleriyle yarismislardir. DEVLET-I ÂL-I MUHAMMEDÎ Her seyden önce Osmanli, devlet hâline geldikten hemen sonra kurdugu askerî birligi, O'nun davasini güttügünden ötürü "Peygamber ocagi" payesiyle onurlandirmis, neferini de "Mehmetçik" adiyla taltif etmistir. Ordusuna verdigi isimlerden biri de "Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye"dir. Devletinin baska bir adini ise Sultan Vahdeddin'in ifadesiyle, "Devlet-i Âliye-i Muhammediye" koymustur. II. MURAD'IN VAKFETTIGI MIRAS Ceddimiz, Kâbe ve çevresinin tamir ve imarina, hacilarin hizmetlerinin görülmesine ve hac yolunun güvenlik ve isleyisine ayri bir titizlik göstermistir. Bu hizmetleri bir ibadet nesvesi içerisinde yerine getirmis ve bunu devletinin aslî görevlerinden saymistir. Mesela Peygamber müjdesine erismis Fatih gibi büyük bir dâhiyi yetistiren Sultan II. Murad, malinin yüklü bir kismini Mekke ve Medine fukarasi ile Kâbe, Ravza-i Mutahhara ve Mescid-i Aksa'da yetmis bin kere okunacak Kelime-i Tevhid'in ve Kur'ân hatimlerinin sevabinin ruhuna ita edilmesi için harcanmasini vasiyet etmistir. [page_end] FATIH'IN ESSIZ SEVGISI Peygamber askiyla yanmada basi çeken Osmanli padisahi belki de Fatih Sultan Mehmed'dir. Öyle olmasaydi asirlar öncesinden Hz. Peygamberin övgüsüne herhalde mazhar olamazdi. O'na karsi tarifsiz muhabbetini, en güzel biçimde Istanbul'un Fethi'nde ortaya koymustur. Rumeli Hisari'ni, O'nun güzel ismi "Muhammed"in Arapça yazilisina göre insa etmis, fethin gerçeklesmesi için de O'ndan söyle imdat dilemistir: "Avn-i ilâhî ve imdâd-i peygamberi ile beldeyi düsman elinden alacagiz!" Baska bir misrada ayni hissiyatini su sekilde dile getirmistir: "Ey Muhammed mu'cizât-i Ahmed'i muhtar ile/ Umarim gâlib ola a'dâ-yi dine devletim." CEM SULTAN'IN KÂBETULLAH BEYTI Osmanli'nin, hassaten de Kâ'be-i Muazzama'ya hürmet ve alakasi bambaskaydi. Cem Sultan'in hac fârizasini ifâ ettikten sonra yazdigi su beyitler, padisahlarin duygularina tercüman olan en harika sözlerdendir: "Kâbetullah'a varip bir kez tavaf eyledim/ Bin Karaman, bin Acem, bin memleket-i Osman'dir." HÜRMETIN SEMBOLÜ: NÂKIBÜ'L ESRAFLIKDevlet-i Âli Osman, Efendimiz'e ve Ehl-i Beyt'e hürmet ve hizmetini müesseseler kurarak da fiilen göstermistir. Peygamber soyuna mensup Seyyid (Hz. Hüseyin) ve Seriflerin (Hz. Hasan) secerelerini çikarip kaydetmek ve her türlü hizmetlerini görmek amaciyla "Nâkibü'l Esraflik" müessesesi kurmus ve basina da Âl-i Beyt'ten "Nâkibü'l Esraf" adli bir memur atamistir.Osmanli, Nâkibü'l Esraflara hürmet ve ihtiramda o kadar ileri gitmistir ki mesela III. Ahmed, I. Mahmud ve III. Mustafa'nin Eyüp Sultan türbesindeki cülus merasimlerinde, seyhülislâm ile beraber Nâkibü'l Esraf kiliç kusandirmistir. Savaslarda ise padisahla birlikte Nâkibü'l Esraf da sefere katilmis ve Hz. Peygamber'in sancagi dibinde yürümüstür.IKINCI MAHMUD'UN SIIRIVehhâbiler, Mekke ve Medine'de çok büyük zulüm ve vahsette bulunarak, Ehl-i Sünnet Müslümanlari kiliçtan geçirip, seleften yadigâr kalmis bütün türbeleri ve camileri yikinca; Sultan Ikinci Mahmud, Vehhâbi eskiyasini def ve tard ettikten sonra, buradaki bütün eserleri yeniden insa ve ihya eylemistir. 1820'de Hücre-i Saadet'e hediye ettigi samdanla birlikte gönderdigi asagidaki siir, Ikinci Mahmud'un Resûlullah'a besledigi hürmet ve muhabbetin bir vesikasidir: Samdan ihdâya eyledim cüret ya Resûlallah! Muradimdir Ulyâya hizmet, ya Resûlallah! Degildir ravzaya sayeste destâvri-i naçizim, Kabulünde kil ihsan u inayet, ya Resûlallah! Kimim var hazretinden gayri, hâlim eyleyem i'lâm, Cenabindandir ihsan u mürüvvet, ya Resûlallah! Dahîlek, el-emân, sad-el-emân, dergâhina düsdüm Terahhüm kil, bana eyle sefaat ya Resûlallah! Dü-âlemde kil istishâb han-i Mahmûd-i adlîyi, Senindir evvel ve ahirde devlet ya Resûlallah! [page_end] SULTAN ABDÜLHAMID'IN HASSASIYETI Hazreti Peygambere ve O'nun davasina, ceddi Yavuz gibi, en fazla gönül verip, kendini adayan ulu hakanlardan biri de cennet mekân Sultan Ikinci Abdülhamid'di. Abdülhamid Han, Peygamberimize olan tazim ve muhabbetini, O'nun kutsal beldesine hizmetler götürmekle ve Islam Birligi gayesini gerçeklestirmeye çabalamakla, arz-i endam ettirmeye çalismistir. Hicaz bölgesiyle münasebetleri kuvvetlendirmek ve mukaddes topraklarla aradaki mesafeyi kaldirmak niyetiyle yaptirdigi Hicaz ve Bagdat Demiryolu, bunun en güzel ifadesi olmustur. Bu projenin gerçeklesmesi için pek çok Islam Ülkesinden gelen yardimlarin yani sira padisah da 50 bin lira bagista bulunmustur. Demiryolu yapiminin Medine'ye ulastigi esnada, Sultan'in verdigi su çok özel talimat; onun, Ehl-i Beyt'in sahsinda Hazreti Peygamber'e olan sevgi, saygi ve bagliliktaki hassasiyetini göstermesi açisindan, esine az rastlanir müthis bir misâldir: "Mümkün olan âletlerin üzerine keçeler sariniz ki fazla gürültü olmasin ve Ehl-i Beyt'in ve burada yatanlarin ruhlari rahatsiz olmasin! " SON SÜRRE ALAYI Devlet-i Âl-i Islâm'in mukaddes mekânlara meftuniyetinin en müsahhas misallerinden biri de her yil hac mevsiminde Mekke ve Medine'deki Seyyid, Serif, ulema ve fakirlere para ve hususî hediyeler götüren "Sürre Alaylari"dir. Ilk kez Çelebi Mehmed devrinde tertiplenen Sürre Alaylari'nin tasidigi en kutsal hediye Kâbe örtüsüydü ve yenisiyle degistirilen eski örtü büyük bir hürmet ve itina ile getirilerek çesitli camilere pay edilirdi. Devlet, Sürre Alaylari'na o denli ehemmiyet veriyordu ki çöküs devrine girdigi I. Dünya Harbi'nde bile Sultan Resad, yabancilardan borç almak pahasina ecdadindan tevarüs eden bu harikulade gelenegi kesintiye ugratmamistir. TARIHÇI ISMAIL ÇOLAK'IN "OSMANLI'NIN GIZLI TARIHI" ve diger kitaplarini 444 24 14ten isteyebilir ya da internet üzerinden asagidaki web adreslerinden alabilirsiniz: WWW.KITAPOKUSAK.COM
Simav Saglik Sen, Simav Devlet Hastanesi bahçesinde, sendika üyeleri ve hastane çalisanlariyla protesto eylemi düzenledi.Burada bir konusma yapan Simav Saglik Sen Ilçe Temsilcisi Sedat Kizilaslan, Bu son olay da göstermektedir ki toplumsal siddet, bugün akil almaz boyutlara ulasmistir. 17 yasindaki bir çocugun bir hekimi, bunun da ötesinde bir insani öldürecek boyutlara gelmesine ya da getirilmesine neden olan psikososyal faktörleri önleme ve caydirici tedbirleri alma gerekliligini bugün de vurguluyoruz. Ayrica geçtigimiz aylarda Saglik Bakanligi ile baslattigimiz, saglikta siddetin önlenmesine yönelik çalismalarin içi maalesef doldurulamamistir. Bugüne kadar özelde saglikta siddetin, genelde ise toplumsal siddetin önlenmesine yönelik çalismalarin ötelenmesiyle yarin baska illerde baska bir doktor, hemsire veya saglik çalisaninin da magdur olabilir. dedi.Pankartlarin da açildigi protestonun sonunda, Opr. Dr. Arslanin ruhuna Fatiha okunarak dagilindi.
Konuyla ilgili açiklamada bulunan Dargeçit Kaymakami Adem Ünal, Ilk belirlemelere göre is kazasi. Elinin yanlislikla tetige gelmesi ve ates alan silahinin önce parmagina ardindan çikan kursunun karnina isabet etmesi sonucu agir yaralaniyor. Ardindan Dargeçit Devlet Hastanesi de yapilan tüm müdahalelere ragmen askerimiz sehit olmustur. seklinde ifade etti.Ordu nüfusuna kayitli oldugu ögrenilen 21 yasindaki Adem Tasçi in ölümüne iliskin Dargeçit Cumhuriyet Savciligi in sorusturma baslattigi ögrenildi.
Zürih üzerinden Istanbula gelen Barzaniyi, Atatürk Havalimani VIP salonunda Disisleri Bakanligi Müstesari Feridun Sinirlioglu karsiladi.Burada kisa bir süre dinlenen Barzani, daha sonra Atatürk Havalimanindan ayrildi.Barzani, Basbakan Recep Tayyip Erdogan ile Dolmabahçedeki Basbakanlik Çalisma Ofisinde bir araya gelecek.
Tunus a temaslarini sürdüren Kültür ve Turizm Bakani Ertugrul Günay, Türkiye'nin Tunus Büyükelçisi Akin Algan'in onuruna verdigi resepsiyona katildi. Algan'in konutunda gerçeklesen resepsiyona Tunus Kültür Bakani Mabrouk ile Ulastirma Bakani Karim Harouni de katildi. Bakan Günay, Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafindan Tunus'un Drejba Adasi'nda düzenlenen Akdeniz Turizminin Gelecegi konulu 6. Uluslararasi Konferansin ardindan Tunus'taki üçüncü gününde Büyükelçi Algan'in onuruna verdigi resepsiyona katildi. Bakan Günay'i, esi Gülten Günay ve kizi Pinar Günay da yalniz birakmadi. Günay, Tunuslu bakanlar ve esleri ile birlikte bir süre sohbet ettikten sonra yemege geçildi. Yemegin ardindan Bakan Günay Tunuslu misafirlerini disariya kadar ugurladi. Resepsiyondan sonra Bakan Günay Büyükelçi Algan'a kitap hediye etti. Bakan Günay'in esi Gülten Günay ise Tunuslu bakanlarin eslerine hediyeler verdi.
Zeynep Kaçmazin haberi Yüzügünüz parmaginiza dar geliyor, ayakkabi numaraniz büyüyor, eski fotograflariniza baktiginizda fiziksel olarak ciddi bir degisim gözlüyorsaniz mutlaka bir endokrinoloji uzmanina basvurun. Akromegaliye, büyüme hormonu salgilayan hipofiz bezinde olusan iyi huylu tümörler sebep oluyor. Akromegali, büyüme hormonunun asiri miktarda salgilanmasi sonucu gelisen bir hastalik. Ülkemizde 6 bin civarinda akromegali hastasi oldugu bilinse de belirtileri çok yavas ilerledigi için birçok kisi hastaliginin farkinda degil. Uzmanlar ise uyariyor: Yüzügünüz parmaginiza dar geliyor, ayakkabi numaraniz büyüyor, alt çeneniz öne dogru çikiyor ve eski fotograflariniza baktiginizda fiziksel olarak degisim gözlemliyorsaniz endokrinoloji uzmanina basvurun. Zira akromegali hastasi olabilirsiniz. Kendisi de akromegali hastasi olan Akromegali ile Yasam Dernegi Baskani Dr. Mehmet Özdenin yillardir hastaligina teshis konulamaz. El ve ayaklarin büyümesine, yüzünde kaba bir görüntü olusmasina, dislerinin seyreklesmesine, ayakkabi ölçüsünün 43 numaradan 47 numaraya çikmasina, aldigi elbiselere bir süre sonra sigmamasina, vücudunu kaplayan sigillere bir anlam veremez. Bu arada halsizlik, yorgunluk, solunum zorluklari, horlama, eklem agrilari da bas gösterir. Özden, dogru tani için yaklasik 10 yil bekledigini ifade ediyor. Bir doktor arkadasini ziyarete gittigini belirten Özden, Arkadasim daha ilk görüste Sen akromegali olmussun. dedi. Hipofiz bezinde bir santimetre çapinda tümör vardi. Tümör, küçük ama islevi büyüktü, hipofizin tüm fonksiyonlarini bozmustu. Karaciger ve kalbim büyümüstü. Hipofiz tümörü ameliyati geçirdim. Hâlâ da endokrinoloji uzmanlarinca izleniyorum. Zira büyüme hormonu düzensizliginin tahribatindan korunmak zorundayim. Buna ragmen 2 yil önce kalin bagirsak polip operasyonu geçirdim. Bozulan diz eklemlerim nedeniyle 3 ay önce de ayagima diz protezi takildi. diyor. Akromegali hastasi bir diger kisi de Hasan Ayhan. Asiri halsizlik nedeniyle doktora basvuran Ayhana seker hastaligi tanisi konulur. Ayhan, hastaligini söyle anlatiyor: Çesitli ilaçlar kullandim ancak sekerim kontrol altina alinamiyordu. Her geçen gün halsizligim daha da artiyor ve fiziksel degisimler meydana geliyordu. Birkaç yil sonra akromegali teshisi konuldu. Ameliyat oldum. Istanbul Üniversitesi Tip Fakültesi Iç Hastaliklari Anabilim Dali, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastaliklari Bilim Dalindan Prof. Dr. Sema Yarman, akromegalinin yavas ilerleyen ve kolay fark edilmeyen bir hastalik oldugunu belirtiyor. El ve ayaktaki büyümeye dikkat! Hacettepe Üniversitesi Tip Fakültesi, Iç Hastaliklari Anabilim Dali, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastaliklari Ünitesinden Doç. Dr. Selçuk Dagdelen, akromegalinin belirtilerini söyle siraliyor: El ve ayaklarda büyüme, dilde büyüme, yüz hatlarinda kabalasma, alt çenenin uzamasi, alnin öne dogru çikmasi, dis aralarinda açilma, terlemede artis, ciltte kalinlasma, yaglanma, uyku sirasinda nefes alma güçlügü, bas agrisi, eklem agrilari, yorgunluk, halsizlik. Hastalik teshisinde geç kaliniyor Türk Endokrinoloji ve Metabolizma Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Balci, dünyanin yasayan en uzun boylu insani olan (2 metre 51 santim) Sultan Kösenin de akromegali hastasi oldugunu söyledi. Toplumda görülme orani milyonda 60 civarinda olan hastaliga Türkiyede 6 bin kisinin yakalandigi tahmin ediliyor. Fakat bunlarin sadece bin 700ü tani aldi. Akromegalinin genelde 30-40 yas arasi eriskinlerde görüldügünü anlatan Prof. Çakir, hastalarin her ayri sikâyetini doktorlarin kendi uzmanlik alanlari içinde degerlendirmesinin taninin gecikmesine neden oldugunu aktardi. Teshisler bu nedenle 6-7 yili bulabiliyor.
Spor Toto Süper Final Sampiyonluk Grubu erteleme maçinda Besiktasi dün aksam 2 - 0 maglup eden Galatasaray, 2. haftada konuk edecegi Fenerbahçe maçinin hazirliklarina basladi.Sari - kirmizili ekip, 22 Nisan Pazar günü Fenerbahçe ile oynayacagi Spor Toto Süper Final Sampiyonluk Grubu ikinci haftasindaki maçin hazirliklarina ara vermeden basladi. Besiktas karsilasmasina ilk 11'de baslayan oyuncular, takimdan ayri yaptiklari rejenerasyon çalismasinin ardindan antrenmani tamamladilar. Florya Metin Oktay Tesisleri'ndeki idmanin ilk bölümünde ise isinma ve açma - germe hareketleri yapildi. Iki ayri grup hâlinde gerçeklestirilen 5'e 2 top kapma çalismasi sonrasinda çift kale maça geçildi. Bu bölüme kadar, kaleciler Ufuk Ceylan ve Aykut Erçetin, takimdan ayri kaleci antrenörü Claudio Taffarel esliginde özel bir antrenman yaptilar.Galatasaray Profesyonel Futbol A Takimi, Fenerbahçe maçinin hazirliklarini yarin saat 12.00'de Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yapacagi antrenmanla sürdürecek.
http://www.moralhaber.net/video-galeri/haber-politika/intikam-duygusuyla-yargilama-olmaz/
Mustafa Karakusun haberiCuma namazindan sonra camide bulunan cemaata seslenen Çeçenistan Devlet Baskani Ramazan Kadirov, baslarindan vurularak baskent Groznyde yol kenarina atilan yedi kadinin neden böyle bir ölümü hak ettiklerini anlatiyordu. Emrindeki güvenlik güçlerinin, bu ölümlerle baglantisi olmadigini savunan Kadirov, kötü yola düsmüs bu kadinlarin, akrabalari tarafindan öldürülmesinin normal oldugunu ve anlayisla karsiladigini söylüyordu. Kadirov bu cümleleriyle Çeçenistanda namus cinayetlerine onay veriyordu.Rusya Federasyonuna bagli Çeçenistan Cumhuriyeti Devlet Baskani Ramazan Kadirovun, ülkesini seriat kurallariyla yönetme isteginin altinda önemli bir politik gerçek yatiyor. Kadirov bu yolla siyasi rakipleri olan Islamci ayrilikçilari zayiflatmayi hedefliyor. Çeçenistanda Müslüman halki, kontrol altinda tutmak için Kadirovun uyguladigi politikalarin gerçek mimari ise Moskovada oturuyor. Bu kisi önümüzdeki mayis ayinda yeniden devlet baskanligi koltuguna oturacak Vladimir Putinden baskasi degil. Zengin petrol yataklarina sahip Çeçenistani Rusya Federasyonunun bir parçasi olarak tutmak isteyen Putin, bu konuda çok ince bir siyaset uyguluyor.PUTININ BÖL-YÖNET STRATEJISIHalkinin neredeyse tamami Müslüman olan Çeçenistanda bagimsizlik yanlilari ve Islamcilarla tek basina mücadele edemeyecegini anlayan Putin, böl ve yönet politikasi izledi. Rusyanin tam göbeginde bagimsiz Müslüman bir ülke istemeyen Vladimir Putin, bagimsizlik yanlilarini bertaraf etmek için Kadirov ailesiyle ittifak yapti. Putinin Kafkasya bölgesini elinde tutmak amaciyla oynadigi satranci iyi anlamak için 2004 yilinda bombali bir saldirida öldürülen Ahmed Kadirov ve oglu Ramazan Kadirovun hayat hikayesine bakmak gerekiyor.BIR ÇEÇEN 150 RUS ÖLDÜRSÜN FETVASIÇeçenistanin 1994-1996 yillarinda Rusyaya karsi mücadele verdigi Birinci Çeçen Savasinda basmüftü görevini yürüten Ahmed Kadirov, ayni zamanda Moskovaya karsi gerilla mücadelesi veren bir liderdi. Ogluyla birlikte Rusyaya karsi savasan Kadirov, her bir Çeçenin 150 Rusu öldürmesi yönünde bir fetva vermisti. Boris Yeltsin yönetimindeki Rusya, 1994-96 yillari arasinda Çeçenistan'a yönelik yaptigi basarisiz operasyonun ardindan 31 Agustos 1996 tarihinde Çeçenistanla masaya oturmak zorunda kaldi. Çeçenistan adina Aslan Masadov ile Rusya adina Aleksandr Lebed arasinda Çeçenistan'in siyasi statüsünün 5 yil içinde kararlastirilacagina dair anlasma imzalandi. Rus birliklerine ait savas uçaklari Çeçenistan'dan çekilme sürecinde baskent Grozniyi agir bombardimana tuttu ve bunun sonucunda binlerce sivil hayatini kaybetti.[page_end]BABA VE OGUL HALKINA IHANET ETTIRusyadaki siyasi istikrarsizlik ve ekonomik dar bogaza, Devlet Baskani Boris Yeltsinin hastaligi da eklenince ülke yönetilemez hale gelmisti. Söz konusu sartlar siradan bir bürokrat olan Vladimir Putinin yolunu açti. Çeçenistanin Rusyanin bir parçasi oldugunu savunan Putin, 1999de önce basbakan yardimcisi, kisa bir süre sonrada basbakan oldu. Dagistanda 1999 Ekim ayindaki direnisi Çeçen kökenlilerin baslattigini iddia eden Rusya, yeniden Çeçenistana girdi. Birinci Çeçen Savasinda Rusyaya karsi gerila mücadelesi veren Ahmed Kadirov ve oglu Ramazan Kadirov, Çeçen davasina ihanet ederek Moskovanin tarafina geçti.STADYUMDA BOMBALI SALDIRIRusya ile birlikte ayrilikçi Çeçenlere karsi savasan Ahmed Kadirov, Rusyada devlet baskanligi koltuguna oturan Vladimir Putin tarafindan bu ülkedeki yönetimin basina getirildi. Baba Kadirov Çeçenistanda siyasi boslugu doldururken, henüz 24 yasinda olan oglu Ramazan Kadirov, bin 500 kisiden olusan bir paramiliter orduyla, Çeçen direnisçilere karsi savasiyordu. Kadirov bir yandan direnisçilerle savasirken ayni zamanda Rusya adina müzakereleri de yürüyordu. Baba Ahmed Kadirov 2004 Mayis ayinda Groznide bir stadyumda Zafer Günü etkinlikleri yapildigi sirada bombali bir saldirida öldürüldü. Kadirovun öldürülmesinden saatler sonra Rusya Devlet Baskani Vladimir Putin, Ramazan Kadirovu yanina alarak devlet televizyonuna çikti. Ramazan Kadirova devlet madalyasini takdim eden Putin, onu Çeçenistanin yeni lideri olarak ilan etti.OGUL KADIROV LIDERLIGE HAZIRLANDIAncak Çeçenistandaki yasalara göre 30 yasindan küçük olanlar devlet baskani olamiyordu. Kremlin bir yandan Ramazan Kadirovu Çeçenistanda gelecegin lideri olarak hazirlarken, diger taraftan dönemin Çeçenya Içisleri Bakani Alu Alkhanovun devlet baskani koltuguna oturmasi için ortam hazirladi. Kadirov 30 yasini doldurana kadar Alkhanov bu görevi yürüttü. 2006 Ocak ayinda yapilan seçimlerde Ramazan Kadirov devlet baskani koltuguna otururken, Putin, Alkhanovu Rusyada adalet bakani yardimciligina getirdi.KORKU IMPARATORLUGU KURDUÇeçenistanda 2000 yilindan sonra göreceli olarak bir istikrar ortami saglanirken, insan haklari alaninda büyük ihlaller yasaniyordu. Ramazan Kadirov 5 bin kisiden olusan özel bir orduyla, ülkesinde adeta terör estiriyordu. Bazi muhaliflere bizzat kendisi iskence yapan Ramazan Kadirov, bir korku imparatorlugu olusturarak ülkeyi yönetmeye basladi. Sadece Çeçenistandaki muhalifleri öldürtmekle kalmayan Kadirov, kendisine rakip olarak gördügü kisileri yurtdisinda takip ettirerek katletti.[page_end]AYAKLARINI YALATIYORDUÇeçen imam Salih Masayev iskence hücrelerinde yasadiklarini Rus gazetesi Novayaya su sözlerle anlatmisti: "Benden 10 yas küçük olan bir müftü yaptigim konusmayi fazla agresif bulmustu. Iki gün sonra paramiliter giysili kisiler bizi durdurdu ve bir otobüse binmemizi istedi. Bu otobüs iskence hücremiz olmustu. Orada bir aydan fazla kaldik, her türlü iskenceden geçtik. Korumalar bazen bizi Ramazan Kadirov'a götürüyordu. Ramazan Kadirov kendisinden af dilememizi ve ayaklarini yalamamizi isterdi.MUHALIFLERINI TEK TEK ÖLDÜRTTÜPutinin Çeçenistan politikasini ve Kadirovun insan haklari ihlalleri ve iskencelerini çalistigi Novaya gazetesinde sürekli gündemde tutan Rus gazeteci Anna Politkovskaya, bu çabalarinin bedelini hayatiyla ödedi. Putinin Kadirov vasitasiyla Çeçenlere karsi Kirli Savas yürüttügünü savunan Anna Politkovskaya, 7 Ekim 2006 yilinda evinin asansöründe ölü bulundu. Insan haklari savunucusu gazeteci Politkovskayayi Ramazan Kadirovun öldürttügü iddia edildi. Kadirov bu iddialara her zaman su yaniti verdi: Neden onu öldürteyim ki? Eger öldürmüs olsaydim, babama yazilariyla iftira attigi dönemlerde öldürtürdüm. O zaman yapmadim, simdi niçin yapayim. Oysa Kadirov bu konuda dogruyu söylemiyordu. Anna Politkovskaya, Beslandaki okul baskininda gelismeleri izlemek için bölgeye gittiginde uçakta zehirlenmis ve daha önce birkaç defa suikast girisimlerinden kil payi kurtulmustu.BAHÇESINDE KAPLAN BESLIYOREvcil hayvan olarak bahçesinde aslan ve kaplan besleyen Ramazan Kadirov geçtigimiz yil ekim ayinda 35inci yasini kutladigi dogum partisiyle gündeme gelmisti. Kadirov, dogumundan bir hafta önce yayinladigi genelgeyle, kendisine dogumgünü vesilesiyle hediye gönderen kamu görevlilerini görevden alacagini açikça ilan ediyordu. Kadirov bu açiklamasiyla Çeçen halkinin gönlünü kazanmaya çalissa da, kendisine muhtesem bir dogum günü partisi organize etmisti. Iki savasta harap olmus Grozniyi yeniden imar etmek için kent merkezine Grozny City adiyla 40 katli gökdelenler insa ettirdi. Istanbuldaki Sultanahmet Camiinden esinlenerek, Rusya Federasyonunun en büyük camisini Groznide yaptirdi. Kadirov, Çeçenistanda refahi temsil eden bu projelerin açilisini kendi dogum gününe denk getirdi.HOLLYWOODA PARA YAGDIRDIDogum günü partisine Oscar ödüllü Hollywood yildizlari Kevin Costner, Hillary Swank ve dostum diye hitap ettigi vurdulu kirdili filmlerin aranan yildizi Jean Claude van Damme davet etti. Belçikali Van Damme, sahneye çiktiginda Seni seviyorum Kadirov derken, yüklü bir para karsiliginda Çeçenistana gelen Hillary Swank, Iki gündür sehirdeyim. Insanlar çok mutlu açiklamasini yapiyordu. Kadirovun dogum gününde bir konser veren ünlü kemanci Vanessa Maenin ise bu gece için 500 bin dolar aldigi ileri sürüldü. Dogum günü partisi öncesi yabanci gazetecilerle sohbet eden Ramazan Kadirova paranin kaynagi soruldugunda, Allah veriyor dedikten sonra su cümleyi eklemisti: Paranin nereden geldigini ben de bilmiyorum.[page_end]KAFKASYA PUTININ SONUNU GETIRECEKOysa Rusyada muhalefet Putini Kafkasya politikalari nedeniyle sert biçimde elestiriyor. Hatta bazi uzmanlar, Çeçenistana karsi verdigi mücadele sayesinde devlet baskani koltuguna oturan Putinin sonunu yine Kafkasyadaki çatismalarin hazirlayacagini iddia ediyor. Putin karsitlari, Kafkasyaya aktarilan paralarla, Rusyanin dünyanin öbür ucunda kendisine onlarca tatil cenneti satin alabilecegini savunuyor. Putin, Rusyanin parasini Ramazan Kadirov gibi despot liderlere aktarmakla suçlaniyor. Yeniden devlet baskani seçilen Putinden Kadirovun 17 milyar dolar mali destek istedigi belirtiliyor. Çeçenistanda yeni bir çatisma istemeyen Putinin, bölgede istikrari saglamak için bu parayi verecegi de konusulanlar arasinda.KADIN, ERKEGIN MÜLKÜRamazan Kadirov ise, Rusyadan aldigi mali destekle bir yandan halkin gözünü boyamak için çesitli projeleri hayata geçirirken, lüks hayata olan tutkusundan asla taviz vermiyor. Kadirovun her biri milyon degerinde olan onlarca lüks arabasi bulunuyor. Güvenlik nedeniyle sürekli 50 araçlik konvoylarla yola çikan Kadirov, Çeçenistandaki iktidarini pekistirmek için halkin dini duygularini kullanmaktan çekinmiyor. Hayat kadinlariyla görüntüleri ortaya çikan Kadirov, namus cinayetlerini isleyenlerden övgüyle bahsediyor ve Rusyadaki yasalara aykiri olmasina ragmen çok esliligi savunuyor. Kadinlari, erkeklerin mülkü olarak gördügünü defalarca ifade eden Çeçen lider Kadirov, kadinin asli görevinin çocuk bakmak oldugunu söylüyor. Çeçenistanda devlet dairelerinde ve kamuya açik bir çok alanda türban takilmasini zorunlu hale getiren Kadirov, ilkokullardan baslayarak çocuklara, belirledigi ilkelerini ögretiyor.GULLIT UMUTLARINI BOSA ÇIKARDIRamazan Kadirov, Çeçen halkini yönetmek için dini duygularin yani sira futbola da büyük yatirim yapti. Ancak futbolda umdugunu hala bulmus degil. Kadirov, Rusya 1. Liginde mücadele eden Terek Grozninin basina dünyaca ünlü futbol adami Ruud Gulliti getirdi. Groznide büyük kutlamalar yapilarak karsilanan Gullit, takimin basinda basarili olamayinca, Çeçen lider tarafindan agir suçlamalarla karsi karsiya kaldi. Baskanligini yaptigi Terek Grozni kulübünün internet sitesinde bir mektup yayinlayan Ramazan Kadirov, Gulliti gece hayatina düskün olmakla suçladi. Gullitin takimi çalistirmak yerine zamanini diskolarda ve barlarda geçirdigini iddia eden Kadirov, kisa bir süre sonra Hollandali efsane futbolcuyla yollarini ayirdi.
Senay Kösderenin haberiBasbakan Erdogan, Hema Metal Döküm Fabrikasinin açilisinda Tank degil Sayin Hattat, uçak üretimi istiyorum diye seslenince isadami Mehmet Hattat, kollari sivadi. Hattat, Basbakanimiz hedef koydu. Bize gerçeklestirmek düser. Vakit kaybetmeksizin uçak üreticisi firmalarla temasa geçtik. dedi.Basbakan Recep Tayyip Erdogandan, yerli otodan sonra yerli uçak talebi gelince, Türk sanayici derhal harekete geçti... Hattat Holding bünyesindeki Hema Metal Döküm Fabrikasinin açilisina canli baglanti ile katilan Basbakan Recep Tayyip Erdogan, Mehmet Hattatin milli tank projesi power pack sistemlerine talip oldugunu söyledigi anda Tank degil Sayin Hattat, uçak üretimi istiyorum diye seslenmisti. Hattat Holding Yönetim Kurulu Baskani Mehmet Hattata Basbakanin uçak talebi ile ilgili ne düsündügünü sorduk. Hattat: Basbakan önümüze böyle bir hedef koydu. Bize de bunu gerçeklestirmek düser dedi. Basbakanin talebi üzerine havacilik sektöründe ileri olan Amerika, Kanada, Fransa, Almanya, Hollanda gibi ülkelerden uçak üreticisi firmalar ile temasa geçtiklerini anlatan Hattat, Know-how alabilmek için bu firmalarla anlasmalar yapmamiz gerekiyor. Bu da en azindan 1-2 yil sürer. Yerli uçak, çok zor bir hedef ama imkansiz degil. Basbakanimiz bosuna koymaz bu hedefi dedi. Türkiyenin otomotiv kadar olmasa da havacilik sektöründe bir temeli bulundugunu ifade eden Hattat, 1984 yilindan bu yana sektörde faaliyet gösteren TUSASin deneyimine dikkat çekti. Mehmet Hattat, yerli uçak yatiriminin 1 milyar dolarin üzerinde yatirimla hayata geçebilecegini sözlerine ekledi. Çinden 2 milyar $lik anlasmayla döndü Hattat Holding, Basbakan Tayyip Erdoganin Çin seyahatinde de önemli bir anlasmaya imza atti. Avic International ve CPIPEC firmalari ile 2 milyar dolar yatirim bedelli anlasma imzaladiklarini söyleyen Hattat, mevcut yeni yapilmis olan santrallere nazaran daha yüksek bir maliyetle yapilacak bu santraller için pahali olsun ama ekolojik dengeler korunsun yorumunu yapti. 4 sektörde 17 sirket 1996DA kurulan Hattat Holdingin bünyesinde 17 sirket var. Enerji, otomotiv, turizm ve insaat sektörlerinde faaliyet gösteren holdingin amiral gemisi Hema Endüstri. Holdingin Çerkezköydeki otomotiv bölümü 11 fabrikadan olusuyor. Enerjide ise Karadeniz Enerji adi altinda Zonguldak, Amasra ve Kandillide elektrik santrallari, kömür madeni, metan gazi, petrol ve dogalgaz üretimi yapiyor. Güzelcedeki Pearl of Istanbul ve Maslaktaki Diamond of Istanbul da yeni projeler arasinda yer aliyor. [page_end] Türk Hava Kurumu da Mercedesten ucuz uçak için çalisiyor TÜRK Hava Kurumu Baskani Osman Yildirim geçtigimiz mart yaptigi açiklamada yerli otomobil kadar kamuoyunda yer bulmasa da Türkiyenin önemli projelerinden birinin de yerli uçak oldugunu hatirlatmis, ilk yerli uçagin 2014te havada olmasinin hedeflendigini söylemisti. Yildirim, 2011 yilinda yerli uçagin üretilmesi için çalismaya basladiklarini açiklayip, Ilk yerli uçagin yerlilik orani yüzde 90in üzerinde olacak. Motoru Türkiyede üreten iki kurulus var. Bu teknoloji Türkiyede var. Yazilim konusunda da THK Üniversitesinin bilgisayar mühendisleriyle birlikte, yazilim firmalariyla birlikte yapacagiz. 2013ün ilk yarisinda uçak test uçuslarina baslayacak demis ve eklemisti: Üretilecek yerli uçak bir Mercedesten daha ucuz olacak... Kendi savas uçagimizi üretecegiz MILLI Savunma Bakani Ismet Yilmaz da geçtigimiz günlerde Türkiyenin çok yakin gelecekte kendi savas uçagini da üretir hale gelecegini belirtmis, Yerli üretim savas uçagi için çalismalarimiz araliksiz olarak devam ediyor demisti. Erdoganla Merkeli traktöre bindirdi KIVRAK zekasiyla taninan Kayserili is adami Mehmet Hattat, 2007 yilinda Hannover Sanayi Fuarini dolasan Almanya Basbakani Merkel ve Tayyip Erdogani Hattat traktörüne bindirip, degeri milyon dolarla ölçülemeyecek tanitim saglamisti. Bu sayede Hema Grubu aralarinda Financial Times ile Bildin bulundugu dünya çapinda 68 gazeteye ve 45 tv kanalina haber oldu ve tarihinin en büyük ihracat anlasmasina imza atti. 
Sosyal medyadaki aktivitelerine hiz veren Türkiye'nin lider güvenlik firmasi Pronet Güvenlik, facebook.com/pronetguvenlik hesabindaki müsteri iliskileri bölümünden sonra, simdi de abonelerine her konuda ve çok daha kisa sürede yanit verebilmek amaciyla @pronetdestek Twitter hesabini hayata geçirdi. Abonelerin her türlü soru, sorun, görüs ve önerilerini iletebildikleri @pronetdestek, Pronet Güvenlik içinde yer alan bir ekip tarafindan birebir yönetildigi için, iletilen konularla ilgili olarak çok kisa sürede abonelere bilgi veriliyor ve aboneler ile daha yakin iliskiler kurulabiliyor. Pronet abonelerinin @pronetdestek'i takip ederek direkt mesaj ya da tweet göndermeleri konu ile ilgili çok kisa sürede destek almalari için yeterli oluyor. Pronet Güvenlik'in resmi kurumsal Twitter hesabi olan @pronetguvenlik'te ise güvenlik ve güncel yasamla ilgili paylasimlar gerçeklestiriliyor. Sosyal medyanin ve teknolojinin imkanlarini, verdigi hizmete yansitmak için gerekli yatirim ve girisimleri yapan Pronet, Facebook, Twitter ve internet sitesi üzerinden fikir ve önerilerini paylasan aboneleri ile de rutin toplantilar yapip, hizmetlerini gelistirmek için bu mecradan destek de aliyor.