16 Ağustos 2012 Perşembe

´Bediüzzaman Said Nursi laik ezberleri bozdu´

´Bediüzzaman Said Nursi laik ezberleri bozdu´

Dursun Kabaktepenin haberi Nur Ilim ve Kültür Vakfi ile Nesil Yayin Grubu tarafindan Aydinlar Bediüzzamani konusuyor kitabi baglaminda Moral FM Av. Bekir Berk Toplanti Salonu'nda bir panel düzenlendi. Moderatörlügünü Nesil Yayin Grubu Yayin Kurulu Baskani Safa Mürselin yaptigi panele konusmaci olarak yazar Mustafa Akyol, Sadik Yalsizuçanlar ve Metin Karabasoglu katildi. Programda Gelenek ile Gelecek Arasinda Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nurun bugün için anlami" konusuldu. -Iman zemininde yükselen bir medeniyet tasavvuru sundu- Av. Safa Mürsel, "1990'li yillara kadar Risale-i Nur'u hep savunma refleksi içindeydik. Zaman içinde bu savunma pozisyonu degismeye basladi. " ifadesini kullanarak yazar Metin Karabasoglu'nun "Gelenekle Gelecek Arasinda Bediüzzaman" söylesi kitabini degerlendirip 1970'li yillarin Türkiye'sinde hazirlanan "Aydinlar Bediüzzaman'i Konusuyor " kitabinin hikâyesini anlatti: "1976 yilinda Risale-i Nur'un telifinin üzerinden elli yil geçmisti. O dönemde ilim adamlari, bürokratlar ve siyasetçiler üzerinde Risale-i Nur'un nasil bir etki birakmis oldugunu ögrenmek istedik. Türkiye'de o gün var olsan sagdan sola dogru bütün yelpazede olan ilim adamlarini dolasip Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkinda fikir almak çok zordu. Çünkü Risale-i Nur konusu bugünkü kadar kolay ifade edilemiyordur. Ayrica aydin kesiminin henüz kabullenemedigi bir gerçekti. Ama tüm bu zorluklara ragmen önemli bir çalismaydi bizim için. Bugün ise Bediüzzaman ve Risale-i Nur konusu rahatlikla konusulabiliyor." Av. Mürsel, Bediüzzaman'in yaptiklarini anlatirken onun iman zemininde yükselen bir medeniyet tasavvuru sundugunu belirterek "Bugün bazilarinin gülmek degistirmesinde Bediüzzaman'in katkisi vardir." dedi. -Bediüzzaman laik ezberleri bozmustur- Yazar Mustafa Akyol ise "Türkiye'de din düsmani olan bir damar vardi. O damar dine karsi oldugu için Bediüzzaman'a da karsiydi. " seklinde konusarak Islam dünyasinda yasanan krizler ve Bediüzzaman Said Nursi'nin yöntemi hakkinda sunlari kaydetti: "Bediüzzaman'in çizgisi çok dogruydu. Çünkü Osmanli'da Bati'dan gelen bir maddilesme, geçmisini unutan Frenk mesrep bir aydin kitlesi vardi. O da ilim konusunda Bati'nin bilimini görür alir. Ama bu bilimi dini haline dönüstürmez. Ve asrin kazanimlarini alip imani bir vizyon gelistirir. Islam dünyasindaki hürriyet ihtiyacini görür. Bu yüzden Bediüzzaman'in istibdada karsi çikip hürriyetleri savunmasi o dönem için çok önemli bir vizyondur. Bu yaklasimi sayesinde kendi çizgisi disina da etki ederek laik ezberleri bozmustur. " - Nefsini islah etmeyen baskalarini islah edemez- Yazar Sadik Yalsizuçanlar, "Bediüzzaman'in hayatina baktigimizda nefsini islah ettigini görüyoruz." diyerek "Islam nefsin teslim olmasidir. Nefsini islah etmeyen baskalarini islah edemez. O da bunu yapmistir " diye konustu. Yalsizuçanlar, Said Nursi'nin kendisine bir vebali, cüzamli gibi muamele edip türlü türlü iskenceler yapanlara bile beddua etmemis olup hakkini helal ettigini söyleyerek "Bunu ancak âlimler ve arifler yapar. Bediüzzaman kendisini Hak'ka tasadduk etmistir. Kendini tasadduk etmeksizin insanin Hak'ka yaklasmasi mümkün olmaz." dedi ve sözlerine söyle devam etti: "Onun hediye almamasi seyit olusu ile iliskilendirilir. Rizik konusunda da sunu söyler: Rizkini helal yolla kazan ve kazandigindan azini ye. Bu yaklasimi da bütün âlim ve ariflerde görüyoruz. " -Bediüzzaman'a göre sabir, tevafuk, merhamet ve sefkatin anlami- Yazar Metin Karabasoglu, "Gelenekle Gelecek Arasinda Bediüzzaman" kitabinin 1976'da çikan Aydinlar Bediüzzaman'i Konusuyor'dan farkli oldugunu söyleyerek "Bu kitap entelektüel damari ortaya çikarip Risale-i Nur'a disaridan degil de içeriden bakip yorum yapanlarin kitabidir." vurgusu yapti. Karabasoglu, Bediüzzaman'in bir köprü olmadigini kaydederek "Köprü üstünden geçilendir. Bediüzzaman ise kalinacak yerdir. Bir ari gibi gelenek ile gelecek arasindaki özü alip bu zamaninin insanina sunmustur." mesaji verdi. Karabasoglu, Said Nursi'nin nasil mümin olunmasi gerektiginin yolunu gösterdigini belirterek sabir, tevafuk,merhamet ve sefkat kelimelerinin onun hayatindaki anlamina degindi: "Bediüzzaman'in hayatinda ve Risale-i Nur'da bir tevafuk gözüküyor. Çünkü tevafuk kelimesi öyle rastgele tesadüfî olarak kullanilmaz. Birisi tesadüf yerine tevafuk kelimesini kullandiginda neden kullandigi anlasilir. Bir de Bediüzzaman'a göre sabir demek 'basina gelenlere razi olmak' anlaminda degildir. Ona göre sabir 'direnç ve ayakta durmak' demektir. Merhamet ve sefkat duygusu ise; bize karsi hücum edenler varsa duygu ve düsüncelerimizi onlarin yönlendirmesine izin vermeden kullanmak içindir. Yani onlar tarafindan yönetilmiyoruz ve onlari da yönlendiriyoruz. Eski Said'den yeni Said'e dogru geldiginde neler yaptigini görüyoruz. Bediüzzaman'in Islam dünyasinda bin yildir çesitli silahlarla zedelenen sorunlarin çözümü konusunda bir yol gösterip çözümü yeniden insa ederek hikmetle rahmeti bulusturdugunu görüyoruz.
Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , hürriyet, Gündem Haberleri, Siyaset Haberleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder