Türkiye, orman yanginlari konusunda Amerika´ya teknik destek verecek
Orman ve Su Isleri Bakani Veysel Eroglu, orman yanginlari konusunda Amerikaya teknik destek vermek için kollari sivadiklarini söyledi. Veysel Eroglu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakani Fatma Sahin ile Gaziantep Il Koordinasyon Toplantisina katildi. Toplantinin açilis konusmasinin ardindan, orman yanginlari ile ilgili alinacak önlemlere iliskin bir soruyu cevaplandiran Eroglu, bu konuda Amerikaya teknik destek vermek için kollari sivadiklarini söyledi. Avustralya, Yeni Zelanda, Israil, Rusya, Gürcistan, Suriye, Yunanistan, Makedonya bölgelerinin hepsine destek verdiklerinin altini çizen Eroglu, Su anda tabi ki büyük konusmak dogru degil ama en hizli hareket eden ekip bizim ekibimiz. 49 tane havadan yanginla mücadele uçagi, hem de yanginla mücadele helikopterimiz var. Bunun disinda kara ekiplerimiz var. 5 bin tane kara ekibimiz hazir. 11 bin tane yetismis elemanlarla yangina karsi mücadele ediyoruz. Çünkü bizim özellikle bu bölgeler Gaziantepten baslayip Istanbula kadar olan Güneydogunun bir kismini, Akdeniz bölgesi, Ege ve Marmaranin büyük bir kismi yangina karsi hassas bölgeler. Burada gerekli tedbirleri aliyoruz. dedi. Teknolojimiz çok iyi. Bir yanginda, yangini ben odamdan dahi takip edip görebiliyorum. diyen Eroglu, Oradaki orman örtüsünün durumunu, hatta helikopterin veya uçagin arazözün o andaki koordinatlarini kaç kilometre saat hizla gittigini, kaç dakika sonra oraya ulasacagini görecek büyük bir teknolojiye sahibiz. Hatta geçen sene bu projeyle e-Türkiye ödülü kazandik. Kamerayla takip sistemimiz var. Kameralar belli kritik noktalarda 360 derece dönerek tariyor. Bir duman gördügü zaman en yakin müfrezeye alarm isareti gönderiyor. Daha sonra bölgesi Ankaraya kadar, Ankarada uzay üssü gibi yangin hareket merkezimiz var. Oradan bütün yanginlari kontrol ediyoruz. Bir yangin çiksa, bütün ekibi oraya sevk ederiz. Ama bazen bir günde 35-40 yangin çikiyor. Dolayisiyla bütün güçleri ona göre sevk ve idare etmemiz lazim. degerlendirmesinde bulundu. Vatandaslari da duyarli olmalari konusunda uyaran Eroglu, Bu yaz çok sicak olacak. Yarindan itibaren hava sicakliklarinda 8-10 derece bir artis var. Hatta ben yarin bu konuda ikaz etmek açisindan duyuru yayinlayacagim. Geçtigimiz ilkbaharda, kista çok yagmur yagdi, orman kenarlarindaki otlar büyüdü. Vatandaslarimizin bu konuda dikkat etmeleri lazim. Bilhassa yoldan geçenlerin sigara izmariti atmamalari lazim. Piknik yapanlarin bu konuya dikkat etmesi gerekiyor. Çali çirpi yakilirken dikkatli olunmali. Küçük bir kivilcim ormani yakabilir. seklinde konustu.Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , Egitim Haberleri, yerel haberler, dünya haberleri
KKTC ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asim Akansoy, halihazirda KKTC'nin Ergenekon örgütü için bir siginak oldugunu söyledi. KKTC'de aktif siyaset içinde olan birçok ismin de Ergenekon ile irtibatli oldugunu savunan Akansoy, "Iddiamiz odur ki, bugün Kuzey Kibris'ta Ergenekon vardir. Ve Ergenekon bu ülkedeki aktif siyasi aktörlerle de ilintilidir. Dolayisiyla, Türkiye ile KKTC olarak bunu birlikte ele almak gerekiyor. Su anda Türkiye'de olumlu bir sekilde atilan sivil adimlarin bir sekilde Kibris'a da yansimasi gerekiyor." dedi.KKTC'deki her seçimde Türk siyasetine müdahaleler yapildigini savunan Akansoy, Kibris'taki faili meçhul cinayetlerin ve siyasete müdahalelerin Ergenekon tarafindan gerçeklestirildigini öne sürdü. Cihan Haber Ajansi'na konusan Asim Akansoy, "Kibris Türk siyasi tarihine baktigimizda 1950'lerden itibaren Kibris'ta yürütülen mücadelenin bir sekilde Türkiye'deki Ergenekon örgütlenmesi dedigimiz örgütlenmenin uzantilariyla sekillendigini görüyoruz. Bu konuda bugüne kadar basina yansiyan ve Ergenekon davasinda bilgi ve belgeleri inceledigimiz zaman aslinda bakarsaniz Kibris'in ne denli güçlü bir odak oldugunu çok net bir sekilde tanimlayabiliriz." dedi.Siyasi partilerin ve hükümetlerin isbirligi yaparak bu soruna çözüm bulmasi gerektigine vurgu yapan Akansoy, Su ana kadar yapilan tüm girisimler olumsuz sonuçlanmistir. Bu da aslinda bakarsaniz Ergenekon sorununun hala daha aktif oldugunun önemli bir göstergesidir."seklinde konustu.KKTCDE AKTIF SIYASETTEKILER ERGENEKON ILE ILINTILISu anda Ergenekon ile baglantili olan kisilerin isimlerini vermek istemedigini aktaran Asim Akansoy, "Aktif siyasetteki aktörler Ergenekon'la baglantiliydi hala daha baglantilidir. Dolayisiyla bu insanlarin aktif olarak görevde olmus olmasi elbette bu süreçlerin bu arastirmalari ortadan kaldiracak bir unsurdur." diye konustu.1996 yilinda esrarengiz bir sekilde öldürülen ve faili meçhul cinayet kapsaminda olan Kutlu Adali meselesinin Ergenekon'la dogrudan iliskili oldugunu anlatan Akansoy, Bunun arastirilmasi gerektigini düsünüyoruz. Kutlu Adali gerçekten bilgi sahibi olan bir kisiydi." dedi.EROGLU, ARASTIRMALARI OLDU-BITTIYE GETIREREK SÜRECI KAPADIKKTC Cumhurbaskani Dervis Eroglu'nun seçimlerden önce Ergenekon ile ilgili girisimlerde bulunacagini söylemesine ragmen bu süreci oldu bitti ile kapattigini savunan Akansoy, söyle devam etti: "Biliyorsunuz su anki KKTC Cumhurbaskani Dervis Eroglu, seçimlerden önce kendisinin Ergenekon sorusturmasi ile ilgili olarak ortaya atilan iddialarda isminin dolasmasindan dolayi bu isin öncüsü olacagini ve gerekli izahati topluma yapip sonuç alacak girisimlerde bulunacagini söylemisti. Fakat seçilmesinin hemen ardindan basit bir meclis arastirmasi süreci yasandi. Fakat bir oldu -bitti ile süreç tamamen kapatildi. Ve sonuç olarak komite Ergenekon'un izine rastlanmadi diye gerçekten siyaseten kabul edilemeyecek bir sonuçla olay sonlandirilmisti."KKTCDEKI ERGENEKON SIGINAGI ARTIK TEMIZLENMELIKKTC'deki Ergenekon siginaginin artik temizlenmesi gerektigine vurgu yapan Akansoy, sözlerini su sekilde tamamladi: "Su anda KKTC Ergenekon için bir siginaktir. Bu siginagin temizlenmesi sarttir. Türkiye ile KKTC bir araya gelerek bununla ilgili gerekli hukuki düzenlemeleri yapmasi gerekiyor. Ve ileri hamlelerin atilmasi gerekiyor. Su anda Kuzey Kibris'ta olusmus olan ve Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in da belirtmis oldugu gibi kumar mafyasinin KKTC'deki varligi gerçeginden de hareketle tüm bu süreci ve unsurlari ortada kaldirmak çagdas bir toplum yaratmak hepimizin boynunun borcudur.
Ünlü Sovmen Mehmet Ali Erbil tedavi gördügü Yakin Dogu Üniversitesi Hastanesi (YDÜ) yogun bakim ünitesinden çikarilarak normal odaya alindi. Erbilin doktorlarindan olan YDÜ Kardiyoloji Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Emin Baris Ökçün, önceki gün anjiyosu yapilan Mehmet Ali Erbilin durumunun iyi oldugunu söyledi. Ünlü sovmenin tikali olan damarlarinda ufak tefek sorunlar oldugunu belirten Ökçün, Erbilin yarin ya da iki gün sonra taburcu edilecegini kaydetti.
Fransa´nin Toulun kentinde yapilan Dünya Liselerarasi Voleybol Sampiyonasinda Türkiye´yi temsil eden TVF Spor Lisesi Kiz Voleybol Takimi dünya üçüncüsü oldu. Ay - yildizli kizlarimiz, sampiyonanin üçüncülük dördüncülük maçinda Yunanistan temsilcisini 3-1 yenerek önemli bir basariya imza atti. TVF Spor Lisesi´ni dünya üçüncülügüne tasiyan müsabakanin setleri 22-25, 25-21, 25-17 ve 25-14 sona erdi. ADIM ADIM BASARI TVF Spor Lisesi Kiz Takimi, iki set üzerinden oynanan grup maçlarinda önce Çek Cumhuriyeti temsilcisini 25-10 ve 25-16lik setlerle 2-0 maglup etti. Ardindan Kibris temsilcisinin karsisina çikan temsilcimiz, bu maçtan da 2-0 (25-5, 25-11) galip ayrilarak bir üst tura çikmayi basardi. Liseli milliler üçüncü maçinda karsilastigi Avusturyayi 3-0 yenerek son iki turnuvanin dünya sampiyonu Almanya temslcisi ile eslesti. Bir spor lisesi olan Almanya temsilcisini de 3-0´la saf disi birakan ay - yildizlilar yari finale yükseldi. Yari final maçinda Ispanya temsilcisine 3-0 yenilen kizlarimiz üçüncülük maçi için, Brezilya´ya elenen Yunanistan´in karsisina çikti. Ilk seti kaybetmesine ragmen müthis bir geri dönüsle rakibini 3-1 yenen TVF Spor Lisesi ilk kez katildigi sampiyonayi üçüncülükle noktalamis oldu.
Ahmet Turan Alkanin yazisi Çaktirmadan koalisyon! -Durumu nasil görüyorsun üstad; ortalik karisik gibi? -Simdi soruyu öyle bir tarzda tanzim ediyorsun ki, duyanlar benim kimsenin bilmedigi seyleri bildigimi, kulislerde neler konusuldugundan haberim oldugunu zanneder. Yok öyle bir sey halbuki; herkesin bildigi duydugu seyleri bir araya getirerek bir tasavvur kurabilirim ancak; o da sudur: Hükümet tek basina iktidar olmaktan yorulmusa benziyor; belki de bunca sorumluluk agir geldi, bir sekilde paylasmak istiyor; otoriteyi dagitmak, iktidari bölüsmek mânâsinda söylemiyorum; yetkiyi degil de, sorumlulugu paylastirmak gibi anlayabilirsin bunu. Bilirsin bizim siyasi gelenegimizde iktidari paylasmak diye bir sey yoktur. Bazi otomobil sürücüleri vardir hani, kullandiklari otomobili -diyelim ki bir yorgunluk esnasinda- arabada bulunan bir baska söföre devretmeyi akillarindan bile geçirmezler. At, avrat, yamçi, kamçi, silah türünden bir nâmus objesi sayarlar direksiyonu. Iktidar da öyle. Direksiyonu asla devretmezsiniz ama arabada baska birilerinin olmasi da fena degildir. -Nasil yani? -Söyle: uzun süre tek basina otomobil kullanmak bir yanda yüksek özgüvene, diger tarafta yorgunluga sebebiyet verebilir. CHPnin durup dururken, Kürt meselesine çözüm metodu aramak için elinde bir demet çiçekle iktidari ziyarete gitmesinin derinlerde bir mânâsi olsa gerek. Belki önceden zimnî, hesâbî bir davet almis olabilirler! Çok mu cinfikirlilik ediyorum dersin; belki öyledir ama su manzara, CHPnin aniden islah-i nefs edip de milli mutabakat arayisina girmesini mâkul göstermiyor pek. Baska seylerin tezahürü olmali bu. Hükümet, iktidar otobüsüne yol kenarindan yolcu aliyor sanki. -Niçin aliyor? -Çünkü söyle böyle on yillik bir gelecek planlamasi yapip önünü görmeye çalisiyor hükümet: Mahalli seçimler, Cumhurbaskanligi seçimi, genel seçimler, ondan önce anayasa çalismalari, sistem tartismalari; beri tarafta Ergenekon lobisinin yargi üzerine baskilari... Hükümet, arkayi dörtleyerek orta vadede örtülü protokole bagli genis bir koalisyon seçenegini elinde tutmak istiyor olabilir pekâlâ. Dogrusunu istersen, bir süredir mâruz kaldigi metal yorgunlugunun yipratici etkilerinden siyrilmak için bu arayis kisa vadede hükümeti rahatlatabilir... Ayrica unutmamali ki siyasi çogunluk hükümette olsa da, Türkiyede mesruluk üreten güç santralleri hâlâ muhalefet cephesinin kontrolünde... -Diyorsunuz? -Yoo, yüksek sesle düsünüyorum sadece; CMK düzenlemesine ancak bu senaryo çerçevesinde mâkul bir izah getirebiliyorum kendimce; kezâ CHP ile yakinlasma temaslarina da. Basbakanin gün asiri, özel yetkili mahkemeleri elestirmesi ancak böyle mânâ kazaniyor, çünkü Uluderede nasil bir travma yasadigini bir türlü unutamiyor. Yeni bir mesruiyet kaynagina yönelmesi, kendi hesabinca mâkuldür. -Imajini düzetmek istiyor denilebilir mi? -Tastamam öyle; yargiya çekidüzen, CHP ile cicim aylari, Liberallere gülücükler... Tutuklu milletvekillerinin, belli basli generallerin, entelektüellerin saliverildigini düsün bir an; belli cenahtan nasil aferinler yagdigini düsün! Bu arada aslî seçmen tabanini tutmak için devâsâ cami projeleri, kürtaj tartismalari, egitim reformu gibi Muhafazakâr soslu hamleleri de bir kenara yazmayi unutma. Eyüpteki Pierre Loti semtinin ismini degistirmek için sazanlar atlasin diye açilan polemige dikkatini çekerim ayrica. Tesadüf filan degildir; suni, zorlama gündem maddeleridir ve genis çerçeveli koalisyon arayislari esnasinda tabanda oy kaybina ugramamak endisesinin tezahürleridir. Dimyata pirince giderken evdeki bulguru da kollamak lazim neticede... -Bir cümlelik özet yapar misiniz; aklim karisti da... -Iktidar, kimyâsindaki terkibi yeniden gözden geçiriyor Çekirgecigim anlayacagin tâbirle; sabreyle bakalim encâmi nice olur; yasayan görür!
Kizilay Adana Subesinin, dünya kan rekorunu kirma denemesinde 5 bin 905 ünite kan toplandi. Dünya Kan Verme Gününde, il merkezi, ilçeler ve Türkiyenin farkli kentlerindeki Adanalilarin katkida bulundugu kampanya sonunda Istasyon Meydaninda bir etkinlik düzenlendi. Sunuculugunu Adanali ünlü sanatçilar Bahzat ve Süheyl Uygur'un yaptigi etkinlikte; Hindistanin Mumbai kentine ait olan 25 bin üniteyle dünya kan verme rekorunu kirmak için Biz Adanaliyik. Kan Portakal Meyvemiz, Yardimsever Milletiz ve Kahraman Ol sloganiyla gerçeklestirilen kampanyaya destek olanlara plaket verildi. Kizilay Dernegi Adana Sube Baskani Ramazan Saygili, kampanya ile Türkiye kan verme rekorunu kirdiklarini söyledi. Saygili kampanyadaki asil amaçlarinin, dünya veya Türkiye rekoru kirmaktan çok, kan temini ile insanlari düzenli ve bilinçli kan verebilir hale getirebilmek oldugunu kaydetti. Saygili, il merkezi ve ilçelerden 4 bin 558, Türkiyenin farkli kentlerinde yasayan Adanalilardan da bin 347 olmak üzere toplam 5 bin 905 ünite kan toplandigini duyurdu. Bu sonuçla dünya rekoru kiramadiklarini ifade eden Saygili, Gaziantepin 2 bin 12 kisiyle elde ettigi Türkiye rekorunu ele geçirdikleri bilgisini verdi. AK Parti Genel Baskan Yardimcisi Ömer Çelik etkinlige katilanlara barkovizyondan seslenerek, "Kan dökülen bir dünyada kendi kanlarinizdan bagista bulunarak, çok daha önemli bir hayat kurtarma faaliyetine imza atiyorsunuz." dedi. Kan vermenin dinen, geleneklerimizde ve bugünün dünyasinda anlaminin çok büyük oldugunu aktaran Çelik, "Bu, tüm insanliga verilmis bir mesaj olacak, barisi ve iyiligi hatirlatmis olacaksiniz. Yapilan her seyin bir karsiligi vardir. Bence kan bagisi, Allahin insana verdigi bedenin ve sagligin zekatidir." diye konustu. AK Parti Adana Milletvekili Fatos Gürkan da Kuvayi Milliye'nin ilk atesinin Adana'da yakildigini hatirlatti. Adanalilarin sadece bugün degil, her gün kahraman oldugunu vurgulayan Gürkan, "Sadece buradakilerin kan vermesi yetmiyor. Kan açiginin karsilanmasi için bu büyük kahramanliga devam edilmesi gerekiyor. Destek veren tüm hemsehrilerime tesekkür ediyorum." dedi. AK Parti Adana Milletvekili Mehmet Sükrü Erdinç ise kampanyanin amacinin dünya ve Türkiye rekorunu kirmak oldugunu hatirlatti. Erdinç, "Asil amaç farkindalik, bilinç olusturmak. Ben bunun olustugunu gördüm. Kizilaya ve tüm Adanalilara tesekkür ediyorum." ifadelerini kullandi. Vali Hüseyin Avni Cos da önemli mesafeler alinmasina ragmen, hala kan bulmada sikintilar yasandigini kaydetti. Cos, kan verme konusundaki eksikliklerin bu tür kampanyalarla giderilecegini ifade etti.Büyüksehir Belediye Baskan Vekili Zihni Aldirmaz da valisiyle, milletvekilleriyle, baskanlariyla Adanalilarin 'Kahraman unvanini hak ettigini belirterek, "Adana'nin birlik ve beraberlikle basaramayacagi hiçbir sey yok." dedi. Konusmalarin ardindan sahne alan Uygur kardesler, yaptiklari esprilerle etkinlige gelenleri kahkahaya bogdu. Behzat ve Süheyl Uygur'un seyircileri de alarak düzenledikleri yarismalarda ise meydanda toplanan kalabalik gülme krizine girdi. Adanali olmaktan gurur duyduklarini anlatan Uygur kardesler, kampanyaya kendilerinin de kan vererek destek olduklarini söyledi. Programin sonunda bir baska Adanali sanatçi Haluk Levent sahne aldi. Levent, kan veren herkesi kutlarken, yapilanin kutsal bir is oldugunu söyledi. Levent sarkilarini seslendirirken seyircilerde kendisine eslik etti. Etkinlikte Vali Cos, Belediye Baskan Vekili Aldirmaz, Ceyhan Belediye Baskani Hüseyin Sözlü, Seyhan ve Çukurova kaymakamliklari ile belediyelerinin yetkilileri, Türk Kizilayi Adana Subesi Yönetim Kurulu üyeleri ve sponsor firma temsilcilerine, katkilarindan dolayi tesekkür plaketleri verildi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakani Nihat Ergün, Türkiye, son 9,5 yilda kronik hale gelen birçok sorununu çözüme kavusturdugu gibi, dünyanin yükselen yildizlari arasindaki yerini almayi da basardi. dedi. Kalibre Boru Üretim Tesisinde konusan Ergün, 2023 yilinda dünyanin en büyük 10 ekonomisinden biri olmayi hedefleyen bir ülke olarak, özellikle reel kesimin de vizyon ve hedef büyütmesinin çok önemli oldugunu düsündüklerini söyledi. Ergün, söyle devam etti: Türkiyenin hedeflerinin firmalarimiz tarafindan paylasilmasi önemli. Hangi firmamizi ziyaret etsek, hangi yeni tesisin açilisini gerçeklestirsek, firmalarimiz, hedeflerinin kendi sektörlerinde Avrupa'nin, hatta dünyanin en büyük 10 firmasindan biri olmak oldugunu dile getiriyorlar. Ergün, dünyada reel sektörün veya bir firmanin küresel rekabet gücü kazanmasinin sir olmayan belli basli sartlari oldugunu belirterek, Iç ve dis pazar sartlarina uygun üretim yapmak, ana ve yan sanayi iliskilerini düzgün kurmak, yenilikçilik, uzmanlasma, esneklik ve özellikle günümüzde çevre duyarliligi gibi nitelikler, rekabet gücünü belirleyen temel kistaslar durumundadir. Hatta buna sosyal sorumluluk sahibi sanayici ve firmalari da eklemek lazim. Elbette teorik olarak herkesin bildigi bu gerçekleri, hayata tatbik etmede sadece çok az sayida ülke veya firma basarili olabiliyor. Bütün firmalarin strateji belgelerine, misyon ve vizyon cümlelerine baktiginizda benzer cümleler görüyoruz. Ancak bu cümleleri, ilkeleri, hedef ve idealleri gerçek anlamda içsellestiren firmalar öne çikabiliyor, benzerlerinden ayrisabiliyor. diye konustu. Ergün, rekabetçilikte öne çikan bir baska önemli hususun çevre hassasiyeti oldugu belirtti ve ekledi: Tüketiciler, artik kalite ve emniyet gibi özellikler kadar, ürünün hem kendisinin hem de üretilme seklinin çevreyi nasil etkiledigiyle de yakindan ilgileniyorlar. Otomotiv sektöründe de görüldügü gibi, birçok sektörde yesil ekonomiye geçis anlaminda ciddi hareketlilikler yasaniyor. Ülkemizdeki firmalarin da kendilerini bu yeni sürece adapte etmeleri ekonomik hedeflerimiz açisindan büyük önem tasiyor.SANAYI STRATEJISINDEKI 72 EYLEMDEN 23Ü FIRMALARIN TEKNOLOJIK GELISIMI IÇINErgün, bugün tüm dünyada yeni ürünler ve üretim sistemleri gelistirebilen firmalar veya ülkeler, rekabet yarisinda öne çiktigini dile getirdi. Biz bu gerçegi bildigimiz için, sanayicilerimizi yenilikçilik, ar-ge, inovasyon ve tasarim gibi alanlara yönlendirmeye büyük önem veriyoruz. Bu nedenle, geçtigimiz yil Bakanligimizin yapisinda radikal bir degisiklik yaptik, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanligina dönüstürdük. Geçen yil uygulamaya basladigimiz Sanayi stratejimizde yer alan 72 eylemden 23 tanesini firmalarin teknolojik gelisimi için hazirladik. Son tesvik programinda ileri teknoloji gerektiren ve yüksek katma deger olusturan sektörlere daha fazla destek saglayan bir sistem kurguladik. Bakanlik olarak, en çok üzerinde durdugumuz konularin basinda üniversite-sanayi isbirligi gelmektedir. Bu nedenle, teknoparklarin sayisini ve niteligini artiracak çalismalara, San-Tez gibi destek programlarina büyük önem veriyoruz. degerlendirmesinde bulundu. Ergün, Türkiye, son 9.5 yilda kronik hale gelen birçok sorununu çözüme kavusturdugu gibi, dünyanin yükselen yildizlari arasindaki yerini almayi da basardigini anlatti. Ergün, söyle devam etti: Bugün yani basimizdaki Avrupa'da, en önemli ihracat pazarimiz olan Avrupa'da ciddi sikintilar yasaniyor. Ancak buna ragmen Türkiye, yüzde 8.5 gibi bir büyüme orani yakaliyor, 12 aylik ihracatini 140 milyar dolar seviyesine çikariyor. Bugün Türkiye, özellikle uluslar arasi yatirimcilar için çok önemli bir cazibe merkezi haline gelmistir. 2003'ten bu yana çektigimiz dogrudan yabanci yatirim miktari 110 milyar dolara ulasmistir.Bu yatirimcilar, Türkiye'yi tercih ederken, havasi güzel, suyu soguk, Türkiyenin daglari yesil diye tercih etmiyorlar. Bunlar da güzel ama bunlar yatirimci çekmez tek basina. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarina, güçlenen demokrasiye ve aktif dis politikaya bakiyorlar. Türkiye'nin iç ve dis pazar imkanlarini, üretim becerimizi, güçlü reel sektörümüzü dikkate aliyorlar. Bugün küresel kriz ortaminda Türkiye'yi ayni cografyadaki diger ülkelerden ayiran en önemli hususlardan birisi reel sektördür. Ergün, konusmanin ardindan üretim tesisini açilisini yapti, tesis hakkinda bilgi aldi.
Denizlide ilkögretim 8. sinif Seviye Belirleme Sinavi (SBS)'nda ögrenciler içeride sorulari çözmeye çalisirken velileri de okul bahçesinde dua etti. Denizli Lisesinde sinava giren ögrenciler, okul önünde toplanarak görevlilerce içeriye alindi. Sinava az bir süre kala bazi ögrenciler kosarak yetismeye çalisti.Veliler, çocuklarindan daha heyecanli olduklarini söyledi. Bazilarinin Yâsin sûresi ve çesitli dualar okudugu dikkat çekti. Okul önünde sinavin bitis saatini bekleyen Muzaffer Caruklu, "Bir yillik emeklerini, burada bir saatte gösterecekler. Çocuklardan çok, biz heyecanliyiz. Insallah hayirli olur." dedi. Aysel Ökol ise "Çocuklarimizin basarili olmasi, daha iyi bir yerleri tutturabilmesi için dua ediyoruz. Elimizden bu geliyor ancak. Insallah hepsi için haklarinda hayirlisi olur." seklinde konustu.Milli Egitim Bakanligi, 654ü yurtiçi ve 10u yurtdisinda olmak üzere 664 merkezde yapilan SBSye 1 milyon 98 bin 243 ögrencinin katildigini açikladi.
Yargitay Onursal Baskani Prof. Dr. Sami Selçuk, Türkiye'de her gün demokrasi konusulduguna göre demek ki bir demokrasi sorunu var. Hitler'de demokrasiden bahsederdi. Çünkü, yönetiminde demokrasi yoktu. Ama Churcill bahsetmezdi. Çünkü demokrasi vardi. dedi. Bingöl Barosunun Türkiyede Demokrasi konulu konferansina, Yargitay Onursal Baskani ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ögretim Üyesi olan Prof. Dr. Sami Selçuk katildi. Bingöl Üniversitesi Rektörlük konferans salonunda yapilan programa Vali Mustafa Hakan Güvençer, Belediye Baskani Serdar Atalay, Bingöl Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Abdulaziz Beki, Bingöl Barosu üyeleri ve vatandaslar katildi. Türkiyede demokrasinin Avrupadan alindigi için çakma bir demokrasi oldugunu söyleyen Selçuk, Bazilari diyor ki 82 anayasasi yüzde 92 oy aldi. Peki, nasil oy aldi? Anayasanin aleyhinde konusmak yasakti. Benim anayasami, benim tartismami yasakliyor. Özgür irade ile olmayan sözlesme geçerli bir sözlesme olmaz. Saddam da adayligini koydugunda yüzde 99 oy aliyordu. Kimse kendisini aldatmasin. Demokrasi bir orkestradir. Dikkat ederseniz, orkestrada hiçbir ses, bir digerini bastirmamaktadir. Bütün sesler degisik ama özgürdür. Hiç birisi digerini yok etmiyor. Türkiye bunu algilayamadi. Bu her dönem de böyle oldu. Birisinin sesi yükselince, kiliciyla ezdiler. Hayir ezmeyeceksiniz dinleyeceksiniz. Sizin dinlemeniz görevinizdir. Onunda konusmasi hakkidir. dedi. DEVLET, HIÇBIR ZAMAN HESAP VERMEYE YANASMIYORTürkiye'nin tartisma kültürüne açik olmadigini savunan Selçuk, Tartisma, senin görüsünü ben tartarim, benim görüsümü sen tartarsin' anlamindadir. Ancak Türkiye bu kadar güzel bir seyi basaramiyor. ifadelerini kullandi. Tartismayan bir ülkenin gelismesinin mümkün olmayacagini söyledi. Devletin hiçbir zaman hesap vermeye yanasmadigina ifade eden Selçuk, Türkiye sürekli ikmale kalan bir ülkedir. Devlet de, koltuga oturanlar da hiçbir zaman hesap vermeye yanasmiyor. Bir yönetici, bir toplumu yönetiyorsa, hesap vermeye hazir olmalidir. Hesap vermiyorsa, toplum da ondan hesap sormuyorsa, o ülke de zaten demokrasinin temellerini atamazsiniz, yasatmaniz da mümkün degildir. diye konustu.KÜRT SORUNU ÇÖZÜLEBILIR BIR SORUNDURProgram sonunda sorulari cevaplayan Selçuk Kürt sorunu çözülür mü? sorusuna, Evet, kesinlikle çözülür. Çünkü Insanlarin yarattigi bir sorunu yine insanlar çözebilir. Bunun için; Kürt sorunu çözülebilir bir sorundur. dedi. Program BingölBaro Baskani Erdal Aydemirin Sami Selçuka verdigi tesekkür plaketi ile son buldu.
Izmirde ilkögretim son sinif ögrencileri için Seviye Belirleme Sinavi (SBS) basladi. Ögrenciler siniflarda ter dökerken anne ve babalari ise okul önünde heyecanla çikis saatini bekliyor. Milli Egitim Bakanligi, 8. siniflar SBSye 1 milyon 98 bin 243 adayin katilacagini, özel egitim alan bin 548 ögrenciden 50sinin evde veya hastanede, gözetmenler kontrolunda sinava alinacagini açikladi.Izmir Ticaret Lisesinde sinava giren adaylar, okul önünde toplandi. Anne ve babalariyla gelenler, saat 09.30da ögretmenler esliginde siniflara alindi. Çocuklarindan daha heyecanli olduklarini söyleyen veliler, okul önünde beklemeye basladi.SBS, 654ü yurtiçi ve 10u yurtdisinda olmak üzere 664 sinav merkezinde yapiliyor. Ögrencilere Türkçe, matematik, fen ve teknoloji, sosyal bilimler ve yabanci dil alanlarinda 100 soru yöneltiliyor. Saat 10.00da baslayan sinav, 120 dakika sürecek. Soru ve cevaplar, saat 13.45ten itibaren kamuoyuna açiklanacak.
Ilçedeki ev hanimlarinin bilgisayar ögrenmeleri ve teknolojik imkânlardan faydalanmalarini saglamak amaciyla hizmet veren 'Bilgili Hanim Otobüsleri'nin yeni mezunlarina düzenlenen törenle sertifikalari takdim edildi. Beykoz Belediyesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle Anadolukavagi,Yaliköy, Yavuz Selim, Anadoluhisari ve Göksu mahallelerinde verilen bilgisayar egitiminde basarili olan hanimlara belgeleri verildi. Beykoz Belediye BaskaniYücel Çelikbilek'in sehir disinda olmasi dolayisiyla bulunamadigi Bilgili Hanim Sertifika törenine; Belediye Baskan Yardimcilari Nevin Çaliskan ve Hanefi Dilmaç, Belediye Meclis Üyeleri, AK Parti Beykoz Ilçe Baskan Yardimcisi Mustafa Gürkan, Muhtarlar, kursiyerler ve aileleri katildi. Anadolukavagi'ndan 5, Yaliköy'den 60, Anadoluhisari ve Göksu'dan 57, Yavuz Selim Mahallesi'nden 66 olmak üzere toplam 238 kisiye sertifikalari takdim edilirken, toplamda Bilgili Hanim kurs otobüslerinden mezun olan hanimlarin sayisi 1095 oldu. Program sonunda katilimcilar Fatih Yaman tarafindan seslendirilen türküleri dinlediler. Çelikbilek:"Amacimiz insanimizin yasam kalitesinin en üst seviyeye çikmasini saglamaktir" Bilgili Hanim projesinden mezun olan ev hanimlarinitebrik ederek sözlerine baslayan Baskan Çelikbilek ise sunlari söyledi:"Amacimiz insanlarimizin bilgi bakimindan üst seviyeye çikmasini saglamaktir. Bunu hep birlikte basaracagiz. Siyasetçilerimizle, sivil toplum kuruluslarimizla, esnaflarimizla, ev hanimlarimizla, basinimizla el ele vererek hedefimizi gerçeklestirmeliyiz." Kursiyer sayimiz 5 bini asti "Kültür Müdürlügümüz'ün yürüttügü kültür-sanat kurslarinda kayitlar 5 bini asti. Ingilizce'den Ispanyolca'ya, fotografçiliktan diksiyona 23 dalda kurslarimiz ücretsiz halkimizin hizmetinde. Yine 18 bransta yaz okullarimiz basliyor. Toplam 41 bransta halkimiz her yönden egitim görecek." Çöp günlerine uyalim "Çocuklarimizi ve gelecek nesillerimizi çevreye duyarli yetistirelim. Daha yasanilabilir mekânlar ve kent için bunu saglamaliyiz. Yaptigimiz parklari, yollari korumaliyiz. Çöp arabasi sokagimizitemizledikten bir saat sonra çöp atiliyor. Iki gün çevre kirliligi olusturuyor. Özellikle ev hanimlarina büyük is düsüyor. Lütfen, çöp günlerine uyalim ki, evimizin önü de evimiz gibi tertemiz olsun."
Bursanin Inegöl Belediyesi 2012 yili asfalt sezonunu Mimar Sinan Caddesinde baslatti. 5 bin 700 ton asfalt kaplama yapilacak cadde de orta refüj ve kavsak düzenlemeleri de gerçeklestirilecek. Çalismalari yerinde inceleyen ve konuyla ilgili açiklama yapan Inegöl Belediye Baskani Alinur Aktas, 770 bin liraya mal olacak çalismanin Mimar Sinan Caddesinin çehresini degistirecegini söyledi. Birçok yerde lokal yama asfalt çalismasini baslattiklarini söyleyen Baskan Aktas, bu çalismalarin en önemlisinin Mimar Sinan Caddesi üzerinde gerçeklestirilen çalisma oldugunu söyledi. Aktas, Bu caddemiz konusunda geçen sene çok yogun talepler gelmis olmasina ragmen yeni devlet hastanesi insaatinin devam etmesi sebebiyle hep öteledik. diye konustu. Aktas, bu senehastane insaatinin temel dolgu çalismasinin tamamen bittigi yani agir yük gerektirecek isler tamamlandigi için, yapilacak çalismalarin saha disina pek çikmayacagindan ötürü Mimar Sinan Caddesindeki komple düzenleme çalismasina start verdiklerini belirtti. Hastane çalismasi komple tamamlanana kadar da is makinelerinin geçecegi ayri bir güzergâh belirlediklerini söyleyen Baskan Aktas, hastane insaatindaki kamyon ve is makinelerinin Mimar Sinan Bulvarini kullanmayacaklarini, Hazine Sokak'tan çevre yoluna yapilan servis yolunu kullanacaklarini söyledi. Aktas konusmasini söyle sürdürdü: Mimar Sinan Bulvarindaki çalisma kapsaminda; komple mevcut asfalt kaplamasini, freze makinesiyle kaldiriyoruz. Bu caddemizin komple uzunlugu 965 metredir. Çift tarafli asfalt dökecegimizden, 9 metre genisliginde 1930 metreye asfalt dökecegiz. Caddemiz çok kullanildigi için çift kat asfalt atacagiz. Ilk asamada binder asfalt dökülecek, ikinci asamada ise asinma asfalti dökecegiz. Bu alana toplam 5700 ton asfalt kaplama yapmis olacagiz. Belediyemize maliyeti ise 770 bin lira olacaktir. Mimar Sinan Caddesi orta refüjde peyzaj düzenlemesi de yapilacagini söyleyen Baskan Aktas, çalismanin ay sonuna kadar bitirilecegini belirtti.
Almanyada halkin enflasyonun artabilecegi korkusundan hareketle mücevher ve pahali esya alisverislerini artirdigi ortaya çikti. Yapilan alisverislerde degeri düsmesi beklenen Euroya karsi daha degerli ürün ve yatirimlara sahip olma kaygisinin rol oynadigi belirtildi. Federal Istatistik Dairesinden yapilan açiklamada halkin alisveris listesinin basinda pahali saat ve mücevherlerin geldigi, bu yilin ilk üç ayinda sadece bu iki kalemin satislarinda geçen yilin ayni dönemine kiyasla yüzde 14 artis yasandigi kaydedildi. Tüketicilerin bilhassa lüks markalara yöneldigi dikkat çekerken, talep patlamasi yasanan bazi markalarda ise bekleme listeleri olusturuldugu görüldü. Halkin geçen yila göre daha fazla ilgi gösterdigi diger ürünler arasinda ise yüzde 12,7 artisla spor ve kamp malzemeleri ile yüzde 8,7 artisla bisikletler geldi. Bu arada insaat ve ev içi dekorasyon ürünlerinin satislari yüzde 6 artarken, mobilya satislarinda da yüzde 4 artis yasandigi belirlendi.
Adanada Ihsan Sabanci Anadolu Kiz Teknik ve Meslek Lisesi Müdürü Ayla Avsarin okul birincisi basörtülü Tugba Demir ile 3 arkadasina mezuniyet töreninde yaptigi uygulamaya tepkiler sürüyor. Adana Sivil Toplum Platformu üyeleri, okul müdürü Avsari provokatörlükle suçlayip, basörtülü ögrencileri basini açmaya zorlamasi ve ödülleri vermeyisine tepki gösterdi. Vali Hüseyin Avni Cos, Avsarin açiga alinip hakkinda sorusturma baslatildigini bildirdi. Okul Müdürü Ayla Avsar, mezuniyet törenine basörtülü gelen 4 ögrenciye tepki gösterip, baslarini açmalarini istemis, bunda basarili olamayinca ögrencileri salonun en arkasinda oturtmustu. Avsar, okul birincisi Tugba Demirin Türk Bayragini devretmesine de izin vermemis ayrica kütüge ismini çakmasini yasaklamisti. Adana Sivil Toplum Platformu üyeleri, valilik önünde, Avsarin basörtülü ögrencilere karsi takindigi tavri kinadi. Platform adina konusan Egitim Bir Sen Sube Baskani Mehmet Sezer, 28 Subatta andiçlar ve gizli talimatlarla baslatilan vicdanlari yaralayan cadi avinin bir versiyonu, Ihsan Sabanci Kiz Meslek Lisesi mezuniyet töreninde yasanmistir. dedi. Sezer, Ögrencileri asagilayip onurlarini zedeleyici zalim bir uygulamayi bir okul müdürünün yapmasinin izahi var midir? diye sordu. Adana Sivil Toplum Platformu Baskani Mahmut Eraslan ise ögrencilerin psikolojilerinin bozulmamasi için ödüllerini evlerinde vermeyi kararlastirdiklarini söyledi. Eraslan, kamusal alanda da basörtülülerin rahat çalismasina firsat verecek düzenlemelerin yapilmasini istedi. COS: HOSGÖRÜLÜ OLMAK LAZIM Bu arada, Vali Hüseyin Avni Cos, okul birincisi basörtülü ögrenciye mezuniyet töreninde yapilan uygulama için müdür hakkinda sorusturma açildigini bildirdi. Cos, Çukurova ilçesi Haci Hatice Turgut Anadolu Lisesindeki karne dagitim töreninden sonra gazetecilerin sorularini cevapladi. Cos, Ögrencilerimiz okula gelmis ama hepsi farkli kiyafette. Artik tatil moduna girdik, insanlarin diledigi sekilde giyinebilmesine karsi toleransli davranmamiz lazim. Kilik kiyafete karsi, ön yargili davranilirsa, diger kiyafete karsi müsamahali davranirsak ögrenciler arasinda ayirim yapmis oluruz ister istemez. Böyle bir sonuç olusmamasi lazim. Ben bütün ögretmen ve yöneticilerimizin sagduyulu olmasini, meselelere toleransli davranmalarini, hosgörülü olmalarini sorun çikarmadan yaklasmalarini temenni ve tavsiye ediyorum. dedi. Cos, sorusturma sonucunda konunun netlesecegini anlatarak söyle devam etti: Tabi ki kamuoyunda bir takim tepkiler var. Hiç kimse merak etmesin Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bir yanlislik varsa yanlisligi yapanlar, hak ettikleri sekilde degerlendirirler, cezalandirilirlar. Dolayisiyla kimse bu meseleyi bahane ederek, toplumu germeye, toplumda husumet duygulari olusturmaya çalismasin. Ben münferit bir olay oldugunu degerlendiriyorum. Ve böyle kalmasini da temenni ediyorum.
Tuncelide geçtigimiz günlerde 4 isçiyi kaçiran PKKli teröristler ile güvenlik güçleri arasinda ikinci kez çatisma yasandi. Tunceli merkeze 35 km uzaklikta bulunan Alacik Jandarma Karakolu yolunun yapiminda çalisan 4 isçiyi geçtigimiz hafta kaçiran PKKli teröristler ile jandarma özel harekat timleri arasinda dün gece Uzuntarla kirsalinda tekrar temas saglandi. Sabah saatlerine kadar süren çatisma sonucunda bölgede arazi arama taramasi yapan güvenlik güçleri, Tunceli-Erzincan karayoluna konulmasi planlanan 3 adet tüple desteklenmis patlayici ele geçirildi. Bombanin patlatilmasi halinde büyük bir felakete neden olacagi ögrenildi. Öte yandan dün aksam Mazgirt ilçesine bagli Kizilcik köyü kirsalinda yol güvenliginden dönen köy korucularina ait araçlara yönelik uzaktan kumandali bomba ile saldiri gerçeklesti. Köy yakinlarinda PKKli teröristler tarafindan yola dösenen uzaktan kumandali bombanin erken patlatilmasi sonucu iki araç içinde bulunan 8 korucu, yara almadan kurtuldu. Patlamanin meydana geldigi yerde ise 5 metre genisliginde 3 metre derinliginde çukur olustu. Olayin ardindan Jandarma Bölge Komutanligindan kalkan helikopter, bölgeye özel egitimli birlikler indirdi. Bölgede operasyonlar sürüyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Baskanvekili Emine Ülker Tarhan, bugün Anayasa Mahkemesi 4+4+4 yasasinin esastan iptali yönünde basvuru yapacak. Anayasa Mahkemesi, daha önce CHPnin zorunlu egitimi kademeli olarak 12 yila çikaran 4+4+4 yasasinin sekil yönünden iptali basvurusunu oybirligi ile reddetmisti.
10. Uluslararasi Türkçe Olimpiyatlari için Türkiyeye gelen ögrenciler, Ankara Kizilcahamamdaki kampta çig köfte keyfi yapti. Etiyopyali Amenu Argo, Türk yemekleri arasinda çig köfteyi begendigini ifade etti. Üç ay önce ilk kez çig köfte ile tanistigini dile getiren Argo, aciyi çok sevdigini ifade etti. Amerikali Samantha Gerald ise Çig köfte çok güzel dedi. Biyoloji ögretmeni Nicolas Bixa da Diyarbakirinki çok güzeldi. Ayranla da güzel gidiyor. ifadelerini kullandi.
Kurtlar Vadisinin Polat Alemdari Necati Sasmaz KKTC vatandasligina kabul edildi.Sasmazin bir süre önce KKTCnin fahri kültür atasesi ilan edilmesi tartismalara sebep olmus, bazi sendikalar ve Kibrisli Türk sanatçilar Sasmazin ataseligine tepki göstermisti.
Dünya Türk Is Konseyi (DTIK), yurt disinda gücünü artirmak için yeni projeler hayata geçiriyor. 2009 yilinda Dis Ekonomik Iliskiler Kurulu (DEIK) çatisi altinda kurulan DTIK, Türk diasporasini daha aktif hale getirmek için yeni hedeflerini açikladi. Toplantida alinan kararlari kamuoyu ile paylasan Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi (TOBB) Baskani Rifat Hisarciklioglu, Türk restoranlarinin imajinin yurt disinda daha fazla güçlendirilmesi için çalisma yapilacagini söyledi. Besiktas'taki Four Seasons Bosphorus Hotel'de düzenlenen basin toplantisina TOBB ve DEIK Baskani Rifat Hisarciklioglu, DEIK Icra Kurulu Baskani Rona Yircali, Muhtar Kent, Zeynel Abidin Erdem, Ahmet Çalik, DTIK Yüksek Istisare Kurulu Üyesi Atil Kutoglu, Asli Basgöz, Yalçin Ayasli ve DTIK bölge komite baskanlari katildi. Basin toplantisinda DTIK üyeleri ile birlikte aldiklari kararlari basin mensuplari ile paylasan Rifat Hisarciklioglu, "Birinci karar olarak diaspora örgütlenmemizi genisletme karari aldik. Ilk olarak bölge temsilciliklerimize ilaveten, ülke ve sehir diaspora temsilcileri atayacagiz. Önümüzdeki dönemde dünya genelinde 300'e yakin sehirde diaspora temsilcimiz olacak. Tiran'dan Glasgow'a, Pekin'den Toronto'ya, Abuja'dan St. Petersburg'a her sehirde diasporayi bir araya getirecek ve ortak hareket etmesini saglayacak temsilciler olacak. Bu temsilcilerin yerel siyasetle, yerel medyayla, yerel sivil toplumla iliskiler ve Türk diasporasinin organize edilmesi gibi somut görevleri olacak. Buna ilaveten, yine her sehirde bir kadin girisimci diaspora temsilcisi ile genç girisimci diaspora temsilcisi belirlenecek. Biz diasporadaki gençlerimize gelecek nesil diasporasi diyoruz. En önemli, en kritik ve en önemli diaspora grubu gençlerimiz. Bu temsilciler ilk kurultay'da bir araya gelerek seçimle bölge ve dünya komitelerini kuracaklar. Böylelikle iki yil içerisinde 100'den fazla ülkede 2.000'e yakin temsilciyle hareket edecek çok büyük, genis bir örgütlenme modeline kavusmayi hedefliyoruz." diye konustu. INSANLARIN MIDESINE HITAP ETME EN BÜYÜK REKLAMDIR Türk restoranlarina yönelik proje hazirlandigini belirten Hisarciklioglu, "Biliyorsunuz insanlarin midesine hitap etmek en büyük reklamdir. Restaurant isletmeciliginde iyiyiz, ancak Türk Restoranlarinin cirolarinin düsük kalmasina neden olan bazi sorunlar var. En önemlisinin imaj sorunu oldugunu tespit ettik. Genelde düsük gelir grubuna hitap ediliyor. Eger imaj sorununda mesafe kat edebilirsek restoran sayimizin 5 yil içerisinde iki kat, cirolarin da 2 buçuk kat artacagini hesapladik. Burada ortak bir Türk restoranlari kurumsal imaj katalogu hazirlayacagiz. Bu katalogda iç mimari ve kurumsal kimlik dizaynlarinin standartlarini olusturacagiz. Uygulama örneklerine ve malzemelere yer verecegiz. Böylelikle, düsük maliyetle, çok basarili ve çekici dizaynlari kullanmalarina olanak saglayacagiz. Dünyaca ünlü tasarimcilarimizi sürecin içerisine katacagiz. Ayrica, Türk yemeklerine yönelik menü çalismalarina da yer verecegiz." seklinde konustu. Diaspora Franchise Platformu kuracaklarini ifade eden Hisarciklioglu konusmasina söyle devam etti: "Hem diasporamizin is sahibi olmasina hem de Türkiye'deki markalarimizin disa açilma sürecini hizlandirmaya yönelik olarak Diaspora Franchise Platformu kuracagiz. Türkiye'de franchise veren markalarla diasporada girisimci olmak isteyen üyelerimizi bir araya getirecegiz. Diasporaya sirketlerden önemli indirim oranlari saglayarak, bayi olmalarini özendirecegiz. Böylelikle, binlerce diaspora üyesine is saglamayi hedefliyoruz. Özellikle, krizle mücadele eden Avrupa'da bu nokta kritik önem tasiyor. Üniversitelerimizle ve düsünce kuruluslariyla bir araya gelerek, diaspora arastirma merkezleri kurulmasi için araci olacagiz. Diaspora konusunda çok büyük bilgi ve bilimsel arastirma eksikligi bulunuyor. Ne yazik ki, diasporamizin düzenli olarak egilimlerini, beklentilerini ölçmüyoruz. Üniversiteler ve düsünce kuruluslari bünyesinde Diaspora Arastirma Merkezleri ve Kürsüleri kurulmasi için çalisacagiz. Böylelikle, diaspora konusundaki arastirma eksikligini giderecegiz. Her yil yurt disindan 50-100 gencimizi egitim ve staj için Türkiye'ye getirecegiz. Gelecek nesil diasporasi dedigimiz diaspora gençligi bizim için çok önemli. Biz diyoruz ki 'Gelecek köklerdedir.' Kendi ülkelerinde medya, siyaset ve girisimcilik alanlarinda kariyer yapmak isteyen gençlere öncelik verilmek suretiyle, her yil belirli sayida genç ve basarili diaspora gencini Türkiye'ye getirecegiz. Gençlere 1 hafta egitim verecek, 3 hafta da ülkemizdeki lider sirketlerde staj imkâni taniyacagiz. Bu gençlerimiz daha sonra ülkelerine döndügünde kuracagimiz genç girisimci ve profesyonel kurullarinda görev alacak. Irtibati kesmeyecegiz. Diasporamizi tesvik etmek amaciyla önümüzdeki seneden itibaren diaspora basari ödüllerini hayata geçirecegiz. Dünyanin bütün güçlü ve güçlenen diasporalari, üyelerini cemiyet için çalismaya sevklendirmek amaciyla ödül sistemi olusturmus. Bizim insanimiz da basarilarinin taçlanmasini hak ediyor. Bölgesel diaspora zirveleri gerçeklestirecegiz. Etkin bir diaspora örgütlenmesi hedefimizi gerçeklestirmek için dünyanin dört bir yaninda zirveler düzenlemeye baslayacagiz. Bu zirvelerin hepsi birer arama toplantisi gibi olacak." Konusmalarin ardindan is dünyasinin devleri birlikte fotograf çektirdi.
Almanya Hessen Eyaleti Ekonomi, Ulasim, Kentsel ve Bölgesel Kalkinma Bakani Florian Rentsch, Lufthansa Havayollari'nin yeniden Bursa ve Frankfurt arasinda seferlere baslayabilecegini açikladi. Sabah saatlerinde beraberindeki heyetle Bursa Ticaret ve Sanayi Odasi'ni (BTSO) ziyaret eden Bakan Florian Rentsch, ögleden sonra ise Bursa Valisi Sahabettin Harput'u makaminda ziyaret etti. Vali Harput, heykel tarihi binada gerçeklesen görüsmede ziyaretten duydugu memnuniyeti dile getirdi. Hava ulasiminin ana konusunu olusturdugu görüsmede basin mensuplarina açiklamada bulunan Vali Harput, Bu gün uzun süredir çok güçlü iliskiler içinde bulundugumuz Hessen Eyaleti Ekonomi, Ulasim, Kentsel ve Bölgesel Kalkinma Bakani Florian Rentschve beraberindeki delegasyon Bursa'mizi ziyaret ediyorlar. Ben kendilerine bu ziyaretten dolayi tesekkür ediyorum. dedi. Bursa ile Hessen arasinda ki iliskilerin karsilikli ziyaretlerle daha da gelistigine dikkat çeken Vali Harput, Bugün kendilerinin Bursa Ticaret ve Sanayi Odasinda ki isadamlari ile verimli toplantilar yaptiklarini ögrendim. Sayin bakanin ulastirma bakani sifati ile sartlarin uygun olmasi ile Lufthansa Havayollarinin Bursa - Frankfurt arasinda uçus yapabilme imkanlarinin degerlendirilecegini ögrendim. Umuyorum böyle bir sey gerçeklesirse iki taraf içinde çok güzel olur. seklinde konustu. Hessen Eyaleti Ekonomi, Ulasim, Kentsel ve Bölgesel Kalkinma Bakani Florian Rentsch ise, çok iyi karsilandiklarini belirterek, gösterilen ilgi ve misafirperverlikten dolayi Vali Harput'a tesekkür etti.BTSO'da çok verimli toplantilar yaptiklarini anlatan misafir bakan, iki kent arasindaki iliskilerin özellikle son bir buçuk yildir çok verimli bir noktaya dogru ilerledigini sözlerine ekledi. Konusmalarin ardindan Vali Harput, konuguna Iznik Çinisi hediye etti.
CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, terör konusunu siyaset malzemesi yapmamaya özen gösterdiklerini belirterek insan hayatinin siyaset malzemesi olamayacagini söyledi. Kiliçdaroglu, terörün nasil sonlandirilacagina iliskin parlamentoda uzlasma komisyonu ve parlamento disinda da kanaat önderlerinden olusacak komisyon kurulmasini istedi. TIM Olagan Genel Kurulunda konusan Kiliçdaroglu, 12 yillik kesintili egitim sisteminin Türkiyeye nitelikli eleman kazandirmayacagini belirtti. Ekonominin iyi yönetilemedigini dile getiren Kiliçdaroglu, terörle mücadeleyi degerlendirdi. Basbakanin duyarliligina inanmadigini, hükümet programinda terörle ilgili bir cümlenin dahi bulunmadigini dile getiren Kiliçdaroglu, terör konusunu siyaset malzemesi yapmamaya özen gösterdiklerine dikkat çekti. Insan hayati siyaset malzemesi olmaz. diyen Kiliçdaroglu, terörün nasil sonlandirilacagina iliskin parlamentoda uzlasma komisyonu ve parlamento disinda da kanaat önderlerinden olusacak komisyon kurulmasi gerektigini söyledi. Terör 30-35 yildir çözülmüyorsa sorumlusunun siyaset kurumu oldugunu ifade eden Kiliçdaroglu, siyaset kurumunun soruna çözüm bulmaktan kaçtigini kaydetti. Partilerin bir araya gelerek görüslerini uygarca paylasmasi gerektigini vurgulayan Kiliçdaroglu, söyle devam etti: Bir çözüm yolu üretebiliriz, o çözüm yolunu ürettigimiz zaman da terör belasini bu ülkenin yakasindan alir, çöp sepetine atariz. Türkiye bu demokratik olgunluga ulasabilmeli. Görüsleri olmasina ragmen önerilerinin içini doldurmadiklarini dile getiren Kiliçdaroglu, yol haritasinin ve içerigin konusularak belirlenmesinin dogru bulduklarini ifade etti.
Dursun Kabaktepenin haberi Nur Ilim ve Kültür Vakfi ile Nesil Yayin Grubu tarafindan Aydinlar Bediüzzamani konusuyor kitabi baglaminda Moral FM Av. Bekir Berk Toplanti Salonu'nda bir panel düzenlendi. Moderatörlügünü Nesil Yayin Grubu Yayin Kurulu Baskani Safa Mürselin yaptigi panele konusmaci olarak yazar Mustafa Akyol, Sadik Yalsizuçanlar ve Metin Karabasoglu katildi. Programda Gelenek ile Gelecek Arasinda Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nurun bugün için anlami" konusuldu. -Iman zemininde yükselen bir medeniyet tasavvuru sundu- Av. Safa Mürsel, "1990'li yillara kadar Risale-i Nur'u hep savunma refleksi içindeydik. Zaman içinde bu savunma pozisyonu degismeye basladi. " ifadesini kullanarak yazar Metin Karabasoglu'nun "Gelenekle Gelecek Arasinda Bediüzzaman" söylesi kitabini degerlendirip 1970'li yillarin Türkiye'sinde hazirlanan "Aydinlar Bediüzzaman'i Konusuyor " kitabinin hikâyesini anlatti: "1976 yilinda Risale-i Nur'un telifinin üzerinden elli yil geçmisti. O dönemde ilim adamlari, bürokratlar ve siyasetçiler üzerinde Risale-i Nur'un nasil bir etki birakmis oldugunu ögrenmek istedik. Türkiye'de o gün var olsan sagdan sola dogru bütün yelpazede olan ilim adamlarini dolasip Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkinda fikir almak çok zordu. Çünkü Risale-i Nur konusu bugünkü kadar kolay ifade edilemiyordur. Ayrica aydin kesiminin henüz kabullenemedigi bir gerçekti. Ama tüm bu zorluklara ragmen önemli bir çalismaydi bizim için. Bugün ise Bediüzzaman ve Risale-i Nur konusu rahatlikla konusulabiliyor." Av. Mürsel, Bediüzzaman'in yaptiklarini anlatirken onun iman zemininde yükselen bir medeniyet tasavvuru sundugunu belirterek "Bugün bazilarinin gülmek degistirmesinde Bediüzzaman'in katkisi vardir." dedi. -Bediüzzaman laik ezberleri bozmustur- Yazar Mustafa Akyol ise "Türkiye'de din düsmani olan bir damar vardi. O damar dine karsi oldugu için Bediüzzaman'a da karsiydi. " seklinde konusarak Islam dünyasinda yasanan krizler ve Bediüzzaman Said Nursi'nin yöntemi hakkinda sunlari kaydetti: "Bediüzzaman'in çizgisi çok dogruydu. Çünkü Osmanli'da Bati'dan gelen bir maddilesme, geçmisini unutan Frenk mesrep bir aydin kitlesi vardi. O da ilim konusunda Bati'nin bilimini görür alir. Ama bu bilimi dini haline dönüstürmez. Ve asrin kazanimlarini alip imani bir vizyon gelistirir. Islam dünyasindaki hürriyet ihtiyacini görür. Bu yüzden Bediüzzaman'in istibdada karsi çikip hürriyetleri savunmasi o dönem için çok önemli bir vizyondur. Bu yaklasimi sayesinde kendi çizgisi disina da etki ederek laik ezberleri bozmustur. " - Nefsini islah etmeyen baskalarini islah edemez- Yazar Sadik Yalsizuçanlar, "Bediüzzaman'in hayatina baktigimizda nefsini islah ettigini görüyoruz." diyerek "Islam nefsin teslim olmasidir. Nefsini islah etmeyen baskalarini islah edemez. O da bunu yapmistir " diye konustu. Yalsizuçanlar, Said Nursi'nin kendisine bir vebali, cüzamli gibi muamele edip türlü türlü iskenceler yapanlara bile beddua etmemis olup hakkini helal ettigini söyleyerek "Bunu ancak âlimler ve arifler yapar. Bediüzzaman kendisini Hak'ka tasadduk etmistir. Kendini tasadduk etmeksizin insanin Hak'ka yaklasmasi mümkün olmaz." dedi ve sözlerine söyle devam etti: "Onun hediye almamasi seyit olusu ile iliskilendirilir. Rizik konusunda da sunu söyler: Rizkini helal yolla kazan ve kazandigindan azini ye. Bu yaklasimi da bütün âlim ve ariflerde görüyoruz. " -Bediüzzaman'a göre sabir, tevafuk, merhamet ve sefkatin anlami- Yazar Metin Karabasoglu, "Gelenekle Gelecek Arasinda Bediüzzaman" kitabinin 1976'da çikan Aydinlar Bediüzzaman'i Konusuyor'dan farkli oldugunu söyleyerek "Bu kitap entelektüel damari ortaya çikarip Risale-i Nur'a disaridan degil de içeriden bakip yorum yapanlarin kitabidir." vurgusu yapti. Karabasoglu, Bediüzzaman'in bir köprü olmadigini kaydederek "Köprü üstünden geçilendir. Bediüzzaman ise kalinacak yerdir. Bir ari gibi gelenek ile gelecek arasindaki özü alip bu zamaninin insanina sunmustur." mesaji verdi. Karabasoglu, Said Nursi'nin nasil mümin olunmasi gerektiginin yolunu gösterdigini belirterek sabir, tevafuk,merhamet ve sefkat kelimelerinin onun hayatindaki anlamina degindi: "Bediüzzaman'in hayatinda ve Risale-i Nur'da bir tevafuk gözüküyor. Çünkü tevafuk kelimesi öyle rastgele tesadüfî olarak kullanilmaz. Birisi tesadüf yerine tevafuk kelimesini kullandiginda neden kullandigi anlasilir. Bir de Bediüzzaman'a göre sabir demek 'basina gelenlere razi olmak' anlaminda degildir. Ona göre sabir 'direnç ve ayakta durmak' demektir. Merhamet ve sefkat duygusu ise; bize karsi hücum edenler varsa duygu ve düsüncelerimizi onlarin yönlendirmesine izin vermeden kullanmak içindir. Yani onlar tarafindan yönetilmiyoruz ve onlari da yönlendiriyoruz. Eski Said'den yeni Said'e dogru geldiginde neler yaptigini görüyoruz. Bediüzzaman'in Islam dünyasinda bin yildir çesitli silahlarla zedelenen sorunlarin çözümü konusunda bir yol gösterip çözümü yeniden insa ederek hikmetle rahmeti bulusturdugunu görüyoruz.
Gençlik ve Spor Bakanligi, Türkiyede olimpiyat bilincinin gelistirilmesi amaciyla 10 Haziran Pazar günü 81 ilde Olimpik Gün Kosusu düzenleyecek. Gençlik ve Spor Bakanligi Spor Genel Müdürlügü'nün koordinasyonu sayesinde Olimpik Gün Kosusu'na 1 milyondan fazla vatandas katilacak. Istanbulun 2020 Olimpiyatlari adayliginin resmiyet kazandigi bu dönemde Gençlik ve Spor Bakanligi, 10 Haziran'da yapilan Olimpik Gün Kosusu'na farkli bir boyut kazandirdi. Uluslararasi Olimpiyat Komitesi'nin(IOC) her ülkede geleneksel hale getirmeye çalistigi Olimpik Gün Kosusu konusunda da Türkiye, rekor katilimli bir organizasyon gerçeklestirecek. Uluslararasi Olimpiyat Komitesi'nin olimpizm ruhunu yerlestirmeye yönelik en kapsamli egitim projesi olan Olimpik Gün Kosusu, artik sembolik bir kosu olmaktan çikariliyor. Gençlik ve Spor Bakanligi, Türkiye'nin 81 ilinde baslattigi 'Kosabiliyorken Kos' projesi ile Olimpik Gün Kosusu'nu birlestirdi. 10 Haziran'da Türkiye'nin 81 ilinden 1 milyon vatandas anlamli bir kosuda bir araya gelecek. 10 Haziran Pazar günü yapilacak faaliyetler kapsaminda, 7den 70e herkesin katilabilecegi bir etkinlik olarak bilinen Olimpik Gün Kosusu yaklasik 20 yildir dünyanin her yerinde milyonlarca kisinin katilimi ile kutlaniyor. Türkiye'de ise bugüne kadar Olimpik Gün Kosusu'na yeterli ilgi gösterilmedi. Gençlik ve Spor Bakanligi, 20 yildan beri gerçeklestirilen kosuyu bu kez tarihinin en kapsamli ve en çok katilimli kosusuna dönüstürdü. Bakanligin yaptigi planlamaya göre bu yilki kosuya 1 milyon vatandas katilacak. Önümüzdeki yildan itibaren bu sayi iki katina çikarilacak. 10 Haziran en yüksek katilimli spor organizasyonu olarak her yil tekrarlanmaya devam edecek. Olimpik hareketin dogum günü olarak kabul edilen ve bu günü anmak üzere düzenlenen Olimpik Gün Kosusu, tüm dünyada 205 ülke ile ayni zamanda milyonlarca kisinin katilimi ile gerçeklestirilecek.
Nigdenin Altunhisar ilçesinde patatese alternatif olarak çilek üretilmeye baslandi. Geçtigimiz yillarda deneme ve ögrenme amaciyla 500 fide ile üretime baslayan çiftçi Ramazan Tüzün, Su anda 10 dönümlük alanda 55 bin fide ile çilek üretiyorum. Mersinden bir ay sonra çilek hasatim basliyor. Kasim ayina kadar devam ediyorum. Nigdeli çiftçilerimizin yetismez bu bölgede dedikleri çilekleri Nigdede yetistirdim. Pazar sorunum yok. Bahçemden gelip aliyorlar. Verimden çok memnunum. dedi.