Tapulu köylerini sit alani ilan ettiler

Sanliurfa'nin Viransehir ilçesine bagli asagi ve yukari Evcimek köylerinde oturan vatandaslar, 1940 öncesinden beri yasadiklari köylerinde arazilerinin ellerinden alindigini savunarak, ilgili mercileri mahkemeye verdi. Ceylanpinar Devlet Üretme Çiftligi, Tarim Isletmeleri Genel Müdürlügü (TIGEM) tarafindan 1970-80 yillari arasinda bölgede yapilan kadastro çalismalari esnasinda, yetkisiz kisilerin ifadeleri dogrultusunda köylerinin tarim isletmeleri arazisi içerisinde kaldigini belirten köylüler; elerindeki belgeler, köyün mezarligi, harabe haldeki okul ile köyde kaldiklarini ispatlamaya çalisiyor. Köyde artik su akmayan çesmelerinin üzerindeki betonda, çesmenin 9 Subat 1970 tarihinde yapildigi yazili. Köy Muhtari Mehmet Direk, yüz yili askin köyde yasadiklarini, yillarca tarim isletmeleri güvenlik görevlileri tarafindan eziyet gördüklerini, hayvanlarina ceza kesildigini, mezar taslarinin kirildigini savunarak, sonunda köylerinin sit alani ilan edilerek köylerinden çikmaya zorlandiklarini ileri sürdüler. Muhtar Direk, "Elimizde dünya kadar delil var. Köydeki okuldan yüzlerce ögrencimiz mezun oldu. Yillarca çiftçiligin güvenlik elemanlarinca eziyete tabi tutulduk. Kuyularimiz kapatildi. Köyde yasayacak ortam birakilmadi. Birçok köylü ailesi, geçimi için Viransehir'e ve baska sehirlere güç etmek zorunda kaldi. 2007 yilinda kurakliktan dolayi köy neredeyse bosaltildi. Bu bölgenin asil Koçerleri bizler olmamiza ragmen elimizdeki araziler alindi. Devlet bugün dagittigi 100 dönümlük araziden sadece köyümüzden 3 kisiye verilmis. Yapilan bu kesfin tekrar edilerek haklarimizin iadesini istiyoruz. Yukari Evcimek ve Asagi Evcimek köylerinde bunca aileye karsi yalnizca 3 kisiye verilen arazi adaletsizliktir. Devlet büyüklerimizden bu hatanin düzeltilmesini istiyoruz. Basbakan Recep Tayyip Erdogan, Bakan Faruk Çelik ve Sanliurfa Valisi Celalettin Güvenç'ten yardim bekliyoruz. Dagitilan arazilerin bize de verilmesi gerekiyor. Kesiflerin yeniden ve adil olarak yapilmasini bekliyoruz. Bu topraklarda yillarca akreplerle, yilanlarla yasadik. Simdi elimizde bir sey olmadan bu topraklardan sürülmemiz dogru degildi. Suriye'den gelenlere sahip çikan devlet, kendi vatandaslarina da sahip çikmalidir." diye konustu. Içisleri Bakanligindan aldiklari yazida, kendi köylerinin TIGEM'in kurulmasindan öncesine dayandigini belirten Köy Muhtari Mehmet Direk, iki köyden yalnizca 3 kisiye arazi verilmesinin adaletsizlik oldugunu söyledi. Köyde, kendisi ve çocuklarinin yaninda, babasi ve dedesinin de yasadigini ifade eden 62 yasindaki Ibrahim Direk, yillarca kendi topraklarinda zülüm gördüklerini, TIGEM güvenlik görevlileri tarafindan kuyularinin kapatildigini, köylerine elektrik verilmedigini, yollarinin yapilmadigini savundu. Direk, taslara oyulmus magara ve köydeki höyük sebebiyle sit haline getirilen köylerinden kendilerine pay verilmesini istedi. Fatma Direk ise köy çesmesinden artik suyun akmadigini belirterek, yaz mevsiminde isçi olarak Türkiye'nin baska yerlerine gittiklerini, köye döndüklerinde perisan bir vaziyette yasamaya devam etmek zorunda kaldiklarini söyledi. Dereden akan su ile yasamanin zor oldugunu belirten Direk, koyunlarinin köy sinirini asmasi durumunda güvenlik güçleri ile karsi karsiya geldigini anlatti. Tapularinin mevcut olmasina ragmen köylerindeki olumsuz sartlarin olusmasiyla köyden çikmaya zorlandigini belirten Direk, yetkililerden yardim istediklerini söyledi. Alti çocuk babasi Nihat Direk ise Afganistan'dan gelenlere devletin Ceylanpinar'da arazi vererek sahip çiktigini, bugün Suriye'den gelenlere kucak açmasina ragmen, kendilerinin köylerinden sürülmek zorunda kaldiklarini savundu. Dedelerinden ve babalarindan kalma ev tapularinin olmasina ragmen ortada kaldiklarini belirten Nihat Direk, haklarinin iadesi için tüm devlet büyüklerinden yardimci olmalarini istedi. Çiftligin, sonradan kurulmus olmasina ragmen asirlik köylerinden ayrilmanin zor oldugunu dile getiren Nihat Direk devletin köçerlere dagittigi 100'er dönümlük topragin kendilerine de verilmesini talep ettiklerini söyledi. 80 yasindaki Eyo Direk de 2 Mart 1938 yilinda arazilerine ait devlete verdigi verginin belgesini ortaya koyarak babasinin, kendisi ve çocuklarinin bu köyde ikamet ettigini ve çiftçilik yaptiklarin söyledi. Avukat Mahmut Irek ise Asagi ve Yukari Evcimek köylerinin, 1940 yilinin öncesinde, köy olarak Içisleri Bakanligindan ellerinde belge oldugunu, 1938 yilinda köylüler tarafindan, arazilerinin vergisinin ödendigine dair makbuz oldugunu belirtti. Avukat Mahmut Irek, kadastro çalismasi sirasinda köyün sinirlarinin cografik noktalar ile tespit edildigini, magdur olan köylülerin haklarinin iadesi gerektigini söyledi.
Kaynak:
http://www.moralhaber.net/Haberi OkuEtiketler: , hürriyet, Yasam Haberleri, Türkiye Haberleri