Sehirli PKKlinin profili çikarildi
Bünyamin Demirkanin haberi Istanbul Terörle Mücadele Sube Müdürlügü tarafindan 2010 yilinda gözaltina alinan 50’si kadin 450 PKK’linin egitim, saglik, gelir ve aile durumu ‘içerik analizi yöntemi’ ile taranarak ‘profil’ çikarildi. Arastirma sonucundaki profilde, daha önce hiçbir suç kaydi olmayan, Dogu ve Güneydogu Anadolu’dan göç etmis, 15-25 yas araliginda, bekar, ilkögretim mezunu, 501-100 TL aylik gelire sahip, nitelik gerektirmeyen mesleklerde çalisan, yedi ve daha fazla kardese sahip bir ailede yasayan birey kimligi ortaya çikti. Arastirmada, su sonuçlar ortaya çikti. 25 yasindan küçükler: Istanbul’da PKK’li oldugu süphesiyle gözaltina alinan 450 kisinin yüzde 63.7’si 15-25 yas araliginda. 108’inin yasi 18’in altinda, 178’i 19-25 yas arasinda. Sadece yüzde 9.4’ünün yasi 40’in üzerinde. Ilkögretim mezunlari yüzde 50: Yüzde 76’si bekar, yüzde 21.6’si evli, yüzde 1.3’ü dul. Ilkögretim mezunlarinin orani yüzde 50.2’yken, yüzde 10’u lise ve yüzde 2.9’u üniversite mezunu. Yüzde 2.9’u halen ilkgöretim, yüzde 9.3’ü lise, yüzde 10’u üniversite ögrencisi. Aylik ortalama gelir 850 lira: Yüzde 56’sinin insaat ve tekstilde ‘Niteliksiz isçi’ olan bireylerin ortalama aylik geliri 850 TL’yken, en düsük gelir 100 TL ve en üst gelir 3 bin TL olarak belirlendi. Örgüte katilimla kardes sayisi paralel: Yüzde 92,5’i, Istanbul’a Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgesinden göç eden ailelerin çocuklari. Yüzde 61.1’i yedi kardes ve üzeri olan ailelerin çocuklari. Yüzde 28’i 4-6 çocuklu , yüzde 10.2’si 3 çocuktan az ailelerin çocugu. Egitimlilerde gözalti sayisi fazla: Sahislarin yüzde 75,1’inin yas ortalamasi 23 ve ilk kez gözaltina alinmis. Birden fazla gözalti kaydi olanlarin yas ortalamasi 29. Buna göre, egitim seviyesi yükseldikçe sahislarin gözaltina alinma sayisi da artiyor. TERÖRE ITEN ANA SEBEPLER Firsat esitsizligi, magduriyet ve göç Sonuç degerlendirmesinde, arastirmanin ülkenin halihazirda var olan problemlerinin belirlenmesi açisindan’ önem arz ettigini belirten uzmanlara göre, “göç nedeni ile nüfusu hizla artan ve temel ihtiyaçlari karsilayamayan kentler, gecekondulasma sonucu radikal egilimlerin ve terörün beslendigi merkezler haline geliyor.” Iletisim araçlariyla kendi yasamlarindan çok farkli noktalarda olan insanlarin da yasamlarina sahit olan kitleler, kendilerini ‘toplumdan dislanmis olarak hissederek radikal egilimlere yönelebiliyor. Firsat esitsizligine ugradigi düsüncesiyle olusan ‘magduriyet hissi’ de siddete egilime ve kamusal yada özel mallara zarar egilimine yöneltebiliyor. Macera arayisiyla, gençlik çaginda ilgi duyuyorlar Örgüte katilan kisilerin ailesindeki ‘agabeyleri’ ile yapilan görüsmede, bu sahislarin örgütsel faaliyetlere katilmadiklari veya belli bir dönemden sonra uzaklastiklari belirlendi. ‘Agabeyler’, kardeslerinin durumunu içinde bulunduklari yas araliginin psikolojik ihtiyaçlarina bagladi. Gözaltina alinan sahislarla yapilan görüsmelerde de statü elde etme, belli bir gruba ait olma ve macera arayisi gibi unsurlarin da eylemlere karismalarinda etkili oldugu gözlendi. Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , dünya haberleri, Tayyip Erdogan Haberleri, Son Dakika Haberleri
Suriye yönetimine yönelik Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyinde oylanan karar tasarisini Rusya ve Çinin veto etmesinin ardindan Rusya Disisleri Bakani Sergey Lavrov bugün Suriyeye geldi. Lavrovu hava alaninda binlerce Bessar Esed taraftari karsiladi. Rus Disisleri Bakani Lavrovun konvoyu kalabalik halk kitlesinin arasindan Sama dogru hareket etti. Lavrov, Suriye Devlet Baskani Esed ile bir araya gelecek. Suriyede yönetim karsiti gösterilerin yani sira Suriye ordusunun bir çok kentte gösteriler gerçeklestirirken ülkedeki siddet de artiyor. Suriye yönetimine yönelik BM Güvenlik Konseyinde oylanan karar tasarisini Rusya ve Çinin veto etmesi uluslararasi alanda genis bir tepki uyandirmisti. Aralarinda ABD, Fransa, Almanyanin bulundugu bir çok ülke Rusya ve Çinin karari veto etmesine tepki göstermisti. Rusya Disisleri Bakani Lavrov ise bugün Besser Esed ile görüsecek. Rusya daha önce yaptigi açiklamada Suriyede herhangi bir rejim degisikligine karsi oldugunu açiklamisti. Lavrovun Esed ile yapacagi görüsmede hangi konularin ele alinacagi, nasil bir mesaj verilecegi ise merak ediliyor. 
Basbakan Yardimcisi Ali Babacan, faiz duyarliligi olan yatirimciya hitap eden kira sertifikalarinin bu sene yürürlüge girecegini açikladi. Yabancilarin gayrimenkul alimini kolaylastiracaklarini da belirten Babacan, girisimcilere arsa satisinin önünü açacaklarini duyurdu. Basbakan Yardimcisi Babacan, Türkiye-Körfez Isbirligi Konseyi 1. Is Forumu çerçevesinde verilen aksam yemegine katildi. Yemekte konseye üye ülkelerden yatirimcilara seslenen Babacan, organizasyonun önemini ve ülkeler adina degerini vurguladi. Babacan, Forum, ekonomik ve ticari baglar adina bir mihenk tasi olacaktir. Burada ulastirmadan enerjiye, tarimdan insaata kadar pek çok sektör ve konularin ele alinacagi paneller yapilacak, ülkeler arasi yatirim ve ticaretin ilerlemesi için istisareler yapilacak. Bu tür organizasyonlarin en kisa sürede somut neticeler vermesi kuskusuz son derece önemli olacak. dedi. Türkiye ile Körfez ülkeleriyle köklü baglari oldugunu anlatan Ali Babacan, Bunlari perçinlemeyi, yeni ufuklar açmayi amaçliyoruz. Bu iradenin Körfez ülkeleri tarafindan da paylasildigini görmekten memnuniyet duyuyoruz. ifadelerini kullandi. Babacan, siyasi diyalogun ekonomiye de sirayet etmesi için iktidar olarak ellerinden geleni yapacaklarini da aktardi. Gelinen asamada sinirlarin ortadan kalktigini savunan Basbakan Yardimcisi, sözlerine söyle devam etti: Lübnan’dan ya da Kuveyt’ten bir banka gelip Türkiye’de subelesiyorsa; yine Türkiyeden bankalar Bahreyn’de, Suudi Arabistan’da yatirim yapiyorsa serbestlik, uluslararasi ortaklik gibi kavramlar ekonomilerin, ülkelerin gelecegini tayin etmeye baslamis demektir. Iktidar olarak biz tüm bölgenin tek bir ekonomik çevre olabilecegine kanaat getiriyoruz. Sinirlarin anlamini yitirdigi insanlarin, ürünlerin, sermayenin ve enerjinin rahatça yerinden oynadigi bir gelecegi hayal ediyoruz. Arnavutluk’tan yola koyulan bireyin Kuveyt’e kadar, Bahreyn’den yola koyulan bireylerin Fas’a kadar herhangi bir hudut, herhangi bir sinir tanimadan rahatça gidebilmesi vizyonumuzun temelidir. Bununla insani, barisi, güvenligi ve refahi önceleyen bir bölge olusturmayi diliyoruz. Türkiye olarak, Körfez ülkelerini birbirine baglayacak bir demiryolu aginin kurulmasina önem atfediyoruz. Bu agin ülkemize uzatilmasi yakinlastiracak; Körfez’i sadece Türkiye’ye degil, ayni zamanda Avrupa’ya ve Orta Asyaya baglayacaktir. Türkiyede ve Körfez ülkelerinde insan kaynaginin artacagini, ekonomik büyüklügün 2050 itibari ile 10 trilyon dolari bulacagini dile getiren Babacan, bu anlamda yapilacak ortakliklarin bölgede müreffeh bir hayata imkan verecegini ifade etti. 2002de 1,5 milyar dolar olan ticaretin 2011de 11,9 milyar dolara geldigini bildiren Bakan Babacan, Karsilikli ticaretin daha da artmasi adina Serbest Ticaret Anlasmasini noktalama önemlidir. Bu vakit kaybedilmeden tamamlanmalidir. dedi. Yemekte Türkiye ekonomisini de degerlendiren Babacan, sunlari kaydetti: Avrupayi vuran bunalimin iki temel sebebi var. Biri bankacilik digeri kamu maliyesi. Türkiye, 2008 ve 2009 bunalimina her iki alanda bünyesini güçlendirerek girdi. Reformlar yapti, tedbirlerini vaktinde aldi. Avrupadan olumlu ayristi. Bu dilimde Avrupa ülkeleri kamu harcamalarini artirmayi öngörürken, biz mali disiplini esas aldik. Devlete olan güveni temel aldik. Pek çok ülke günü kurtaracak adimlar atarken, 6 ay ya da 1 sene sonra ne yapacagini ortaya koyarken, biz 3 senelik program açikladik. Sonuç ortada 2010da yüzde 9 büyüme, 2011de yüzde 8i asan bir büyüme söz konusu. Bu petrol ve dogalgazla gelen bir büyüme degil; özel sektörle gelen bir büyüme. Bakin Türkiyede istihdam ve yatirimlar önemli oranda artti. Yani büyüme istihdam artiran bir büyüme oldu. Türkiyede gelir dagilimini dengelediklerinden söz eden Babacan, güçlü tüketen bir orta tabaka olusturup iç piyasayi çekici hale getirdiklerini belirtti. Basbakan Yardimcisi, gelinen asamada devletin ihraç edecegi kira sertifikalarinin önemli bir yatirim kanali olacagina temas etti. Ali Babacan, Faize duyarli yatirimci için o da bu sene yürürlüge girecek. açiklamasinda bulundu. Yabancilarin gayrimenkul alimini kolaylastiran kanunun da TBMMye sevk edildigini duyuran Babacan, yasa ile sirketlerin yaninda bireylere de arsa satisinin önünün açilacagindan söz etti. 2023te Türkiyenin dünyanin en büyük 10 ekonomisinden biri, Istanbulun da 10 finans merkezinden biri olacaginin altini çizen Babacan, Körfez ülkelerini de bu sehrin nimetlerinden faydalanmaya davet etti. Karsilikli yatirimlarin ve güç birliginin artarak devam etmesini diledi. 
Çin, ülkedeki havayolu sirketlerine ABnin empoze ettigi karbon vergisini ödemeyi yasakladi. Çin Sivil Havacilik Dairesi AB tarafindan uygulanan karbon emisyonlari hususundaki verginin Çinin havayolu sirketlerinin ödemesine izin verilmeyecegini ve navlun, zam gibi hususlarin hükümet izni olmaksizin yapilmayacagini belirtti. Yapilan açiklamada yetkinin Çin Devlet Konseyi tarafindan verildigi ve Çindeki tüm havayolu sirketlerini kapsadigi ifade edildi. ABnin yürürlüge girecek sistemine göre ABye giris ve çikis yapan havayolu sirketleri uçak basina vergi ödemesi öngörülüyor. Bu sistemin yürürlüge girmesi durumunda bilet fiyatlarinda da artisa gidilebilecegi tahmin ediliyor. Açiklamada, ABnin havayolu sirketlerine bu tür vergi empoze etmesine Çinn net olarak karsi oldugu belirtildi. Çinin farkli platformlarda da bu konu hakkindaki çekincelerini bildirdigi kaydedilen açiklamada, Çinin bireylerin ve sirketlerinin çikarlarini korumak için gerekli önlemleri alacagi ifade edildi. 
Adalet Bakanligindan yapilan yazili açiklamada, 30 Ocak 2012 tarihi itibariyla TBMMye sevk edilen Yargi Hizmetlerinin Etkinlestirilmesi Amaciyla Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina ve Basin Yoluyla Islenen Suçlara Iliskin Dava ve Cezalarin Ertelenmesi Hakkindaki Tasarida, rüsvet suçuna iliskin düzenlemelerin yer aldigi belirtildi. Tasarida yer alan rüsvet suçuna iliskin düzenlemelerin yolsuzluk suçlariyla daha etkin mücadele ve Bakanligin üyesi oldugu Avrupa Konseyi bünyesindeki Yolsuzluga Karsi Devletler Grubu tavsiye kararlarinin karsilanmasi amaciyla yapildigi animsatilan açiklamada, yapilan düzenleme ile Türk Ceza Kanununun 254üncü maddesinde düzenlenen rüsvet suçunda etkin pismanlik hükmünün yeniden ele alindigi vurgulandi. Bu düzenlemeye göre, rüsvet alan, rüsvet veren veya bu konuda kamu görevlisi ile anlasmaya varan kisinin ve rüsvet suçuna istirak eden diger kisilerin, etkin pismanlik hükümlerinden yararlanabilmesi için durumun resmi makamlarca ögrenilmeden önce pismanlik duyarak durumdan yetkili makamlari haberdar etmeleri gerektigi ifade edilen açiklamada, sunlar kaydedildi: Bu maddede yapilan degisikligin amaci, rüsvet suçunun varligi halinde bu suçun ortaya çikarilmasini kolaylastirmaktir. Söyle ki rüsvet suçunu isleyen ya da bu suça istirak eden kisiler, söz konusu düzenleme geregince ancak rüsvet eylemi resmi makamlarca ögrenilmeden önce yetkili makamlarin haberdar edilmesi ve rüsvet konusu menfaatin yetkili makamlara aynen teslim edilmesi durumunda bu hükümden faydalanabileceklerdir. Yürürlükteki mevcut düzenlemede etkin pismanlik hükümleri, kisiler hakkinda ceza sorusturmasi baslamadan önce itirafta bulunmalari durumunda söz konusu olabilmektedir. Tasarida yapilan degisiklikle, etkin pismanliktan yararlanilabilmesi için kanunen öngörülen zaman araligi süphelinin aleyhine olacak sekilde daha da daraltilmaktadir. Böylece söz konusu düzenleme ile rüsvet suçuna karisan kisiler, rüsvet olgusunu daha hizli ortaya çikarmaya zorlanmis olmaktadir. Kaldi ki etkin pismanlik hükümlerine iliskin düzenleme ilk defa bu tasari ile getirilen bir düzenleme degildir. Genel olarak etkin pismanlik hükümlerinin ceza adalet sisteminde benimsenmesinin temel amaçlarindan birinin karmasik suç iliskilerini ortaya çikarmak ve bu tür suçlar ile mücadelede etkinligi saglamak oldugu isaret edilen açiklamada, su ifadelere yer verildi: Sonuç olarak, bir kisim görsel ve yazili basinda yer aldigi gibi, tasaridaki düzenlemenin amaci rüsvet suçuna af getirmek olmayip, aksine yolsuzlukla mücadele kapsaminda rüsvet ve benzeri suçlarla mücadelenin daha da etkin hale getirilmesidir. 
Kayserispor yönetimi, kulübün internet sitesinden yaptigi açiklamada, Gençlerbirligi maçinda hakemin bazi pozisyonlara göz yumdugunu dile getirildi. Maçta rakip oyuncularin attigi tekmelere hakemin seyirci kaldigi dile getirilen açiklamada, su ifadelere yer verildi: “Kulübümüz, Gençlerbirligi maçinda yasanan futbol katliami ve gaddarca atilan tekmelerin müsabakanin hakemince seyredilmesi, hatta bilakis tesvik edilmesi nedeniyle Merkez Hakem Kuruluna müracaat etmistir. Unutulmamalidir ki, Merkez Hakem Kurulunun görevi, israrla ve inatla bazi hakemleri korumak ve kollamak degildir. Merkez Hakem Kurulunun baskani ve üyelerinden beklentimiz, her hakem hatasina ceza vermesi degildir. Beklentimiz, hata kelimesiyle izah edilemeyecek kararlar karsisinda vicdanlari tatmin edecek tavri sergilemesidir. Bu inançla Merkez Hakem Kurulunun alacagi kararlari bekliyoruz. 
Kültür ve Turizm Bakanligi’nin destegiyle Ankara Film Festivali tarafindan Stockholm’de Türk filmleri günü düzenlendi. Program çerçevesinde Stockholm’ün popüler sinemalarindan Zita Sinemasinda 2011 yilinda tüm dünyada ses getirmis, “11’e 10 Kala”, “Bir Avuç Deniz” ve “Bir Zamanlar Anadoluda” adli 3 Türk filmi gösterildi. Türk filmleri günü dolayisiyla düzenlenen kokteyle basta Stockholm Büyükelçisi Zergün Korutürk olmak üzere çok sayida davetli katildi. Davetliler arasinda esi Türk olan Fransa Büyükelçisi Jean-Pierre Lacroix ve Ankara Film Festivali Koordinatörü Oguz Dönmez de vardi. Stockholm Kültür ve Tanitma Müsaviri Filiz Köse, Bu program ile bir günlügüne de olsa Türk sanat sinemasinin varligini gösterelim istedik.” dedi. Türkiye’ye geçen yil Isveç’ten 571 bin turist gittigine deginen Köse, Türkiye burada marka olarak var olmali. Marka olarak var olmak demek sanatiyla kültürüyle var olmak demek. Sinema da bu noktada en önemli etkinliklerden biri.” dedi. Ankara Film Festivali Koordinatörü Dönmez ise bundan sonraki hedeflerinin Isveçte Türk filmleri haftasi düzenlemek oldugunu ifade etti. Fransa’nin Stockholm Büyükelçisi Lacroix ise Nuri Bilge Ceylan’in filmlerini büyük bir zevkle seyrettigini belirterek, Türk filmlerini begeniyorum. Derin duygulari yansitmasi Türk filmlerini farkli kiliyor.” seklinde konustu. 
Negros Adasi açiklarinda meydana gelen ve 30 saniye süren depremde çok sayida binanin yikildigi bildirildi. Deprem, Negros Oriental eyaletindeki 180 bin nüfuslu Guihulngan kentinde heyelana neden oldu. Yetkililer, yaklasik 30 evin toprak altinda kaldigini ve 29 kisinin kayip oldugunu açikladi. Yerel saatle 11:49da meydana gelen depremin La Libertad kenti yakinlarindaki bir köyde yol açtigi heyelanda da çok sayida kisinin toprak altinda kaldigi saniliyor. Köye ulasimi saglayan üç köprünün hasar gördügü, bu nedenle arama kurtarma ekiplerinin henüz çalismalarina baslayamadigi kaydedildi. Pilipinler Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü, depremin ülkenin dogu kiyilarinda 1 metre yüksekliginde tsunami dalgalarina yola açabilecegi uyarisinda bulunmustu. ABD Jeolojik Arastirma Merkezi ise, merkezi Negros Adasindaki Dumaguete kentinin 72 kilometre kuzeyinde olan depremin denizin 46 kilometre derinliginde meydana geldigini açiklamisti. Pasifik Ates Çemberi deprem ve volkan kusaginda yer alan Filipinlerde 1990 yilinda meydana gelen 7,7 büyüklügündeki depremde 2 binden fazla kisi yasamini yitirmisti. 
Internet Andici sorusturmasi kapsaminda tutuklanan eski Genelkurmay Baskani emekli Orgeneral Ilker Basbugun avukati Ilkay Sezer, Star Ana Haberin sorularini yanitladi. Avukat Ilkay Sezer, Basbugun, Bana teslim edilen her görevi layikiyla yasal sinirlar içerisinde yerine getirmek üzere özveriyle canla basla yapmaya çalistim. Bu anlamda vicdanim rahat, alnim açik, basim dik. Asil mücadelem bundan sonra basliyor dedigini aktardi. Ilker Basbugun Cumhuriyetin kurulus dönemi ve öncesinde yasanan sikintilarla ilgili kitaplar okudugunu dile getiren Sezer, Bildigim kadariyla Atatürkün yasadigi olaylari konu alan bir yayin hazirliginda diye konustu. Sezer, Basbugun son günlerdeki soguk hava sartlari nedeniyle kaldigi kogusta bazi sikintilar oldugunu kaydetti. Bu konuda cezaevi idaresi ve Silivri Cumhuriyet Bassavciligindan bazi taleplerde bulunduklarini ifade eden Sezer, Kaldigi bölmedeki yere petek ilavesi yapilarak konu bir nebze de olsa çözüldü. Inaniyoruz ki taleplerimiz üzerine diger sorunlar da çözülecek seklinde konustu. Basbugun üç kisi kapasiteli bir kogusta tek basina kalmasinin uygun olmadigini ifade eden avukat Sezer sunlari söyledi: Müvekkilimiz Basbug 70 yasinda bir insan. Bu konuda sahsi görüsüm yaninda bir kisinin kalmasi saglik ve moral motivasyon açisindan daha uygun olacagi yönünde. Yalniz basina kalmasindan rahatsiziz. Bu konuyu da Silivri Cumhuriyet Bassavciligina ilettik. 
Kanadada, merkez üssü Vancouver Adasinin 170 kilometre batisindaki Ucluelet kenti olan 5.7 siddetinde deprem meydana geldi. Kanada Dogal Kaynaklar ve Deprem Arastirma Merkezinden yapilan açiklamada, aksam saatlerinde okyanusun 12.8 kilometre altinda meydana gelen depremin tsunamiye yol açmasinin beklenmedigi kaydedildi. Bölgede geçtigimiz yil da bir dizi deprem meydana gelmis ve Kanada Dogal Kaynaklar ve Deprem Arastirma Merkezi, yeni sarsintilar beklendigine dikkati çekmisti. Depremde can veya mal kaybi olmadigi kaydedildi. 
Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde basina kapali gerçeklestirilen antrenmanda, futbolcularin kosu ve isinma hareketlerinin ardindan 3 grup halinde top kapma ve pas çalismasi yaptiklari bildirildi. Antrenmani taktiksel ve bireysel çalismalarla tamamlayan sari-lacivertlilerin daha sonra tesislerde kampa girdikleri kaydedildi. Antrenman öncesinde tesislere gelen bir grup Fenerbahçeli taraftarin, mesaleler yakarak, futbolcu ve teknik heyet lehine tezahüratlarda bulundugu belirtildi. -Mehmet Topuz takimla çalisti- Sari-lacivertli takimda sol kasiginda zorlama tespit edildigi için dünkü antrenmana tedbir amaçli katilmayan Mehmet Topuzun bugün takimdaki yerini aldigi bildirildi. 
Ali Erkan Kavaklinin yazisi Öcalan, Karayilan hangi derin devletin adami? Kendisini “derin devlet” diye peçeleyen ve asil amaci Türkiye’yi istikrarsizlastirmak, kaosa sürüklemek, darbelerle geri birakmak olan örgütün foyalari bir bir meydana çikiyor. Sirlarini ve marifetlerini “Ergenekon’un Sifresi, Itiraf Ediyorum, Intikam, Cehennem Vadisi” romanlarimda anlatmaya çalistigim “derin çete”, kendisine “derin devlet, ordu, özel kuvvetler, asker” demekten ve dedirtmekten pek hoslanir. Bu isimlerin hepsi kamuflajdir. Türkiye’nin bir derin devleti olmadigini, emekli Albay Necabettin Ergenekon, senelerce önce söyledi: “Türkiye’de millî bir derin devlet yok. Veli Küçük dâhil, bu insanlarin tamami birer piyon. ABD ve Israil güdümünde Siyonist bir derin devlet var. Kendilerine Ergenekon diyen örgüt de bunun bir uzantisi olabilir.” (Bknz. Ergenekon’un Sifreleri, A.E. Kavakli, Hayat yayinlari, Istanbul) Gelelim “siyonist derin çete”nin sirlarinin dökülmesine… Belge 1: Zaman, mansetten 1984 yilinda PKK’nin Eruh eylemlerinde kullandigi bombalarin MKE yapimi oldugunu ve Genelkurmay’a teslim edilen bombalar arasinda bulundugunu, bomba uzmani emekli Komiser Nazmi Nuri Çelik’in ifadelerine yer vererek yazdi. Belge 2: Akit ve Yeni Safak’ta yer alan Ankara merkezli istihbarat haberine göre Abdullah Öcalan ve Murat Karayilan “gayri nizami harp” egitimi almislar ve devletin adami imisler. Haberin kaynagi 12 sene Özel Kuvvetler’de aktif görev yapmis olan Yarbay Nesimi Soner Dedeoglu. Haberin devami söyle: “Karayilan, Kara Harp Okulu 1988 devresinden. Devletin gayri nizami harp yaptirip da öldüremedigi adamlardan biri de Abdullah Öcalan’mis. Yarbay Dedeoglu, Öcalan devletin adamidir, diyor. 10 sene kadar devletin içinde çalismis.” Belge 3: Gazeteci Avni Özgürel, Nese Düzel’e verdigi röportajda Öcalan’in Ankara’da MIT subesinde çalisirken gördügünü yazdi. Röportajin bir paragrafi söyleydi: 1966–67 yillarinda Ankara’da Izmir Caddesi’nde MIT`e ait bir yerde antikomünist yayinlari ve bildiriler alirdik, kara yagiz genç bir delikanli hep orda bulunuyordu, oraya her gittigimde onu orada görüyordum. Daha sonralari Apo’yu sik sik medyada görünce, acaba bu o mu, diye kendime sorardim. Tabi insan yaslaninca görüntüde degisiyor. Ancak 1993’de Apo basini Bekaa’ya çagirinca, Panorama dergisinin genel yayin yönetmeni olarak ben de oraya gittim. Daha sonra haftalik dergi olan Panorama adina özel bir söyleside bulundum. Kendisine Ankara’da Izmir Caddesindeki fikir ajansi diye bir yerde “Sanki görmüsüm, yanlis hatirliyorum olabilirim.” diye sordum, Öcalan, ‘Yoo dogru hatirliyorsun ama ben bunlari bir müddet sonra açiklayacagim.’ dedi.” Avni Özgürel Izmir Caddesi’ndeki bu kuruma mit elemanlari disinda kimsenin giremeyecegini, MIT’in tam güvendigi kimselerin girebilecegini söylüyor. Belge 4: Bu sütunda cunta mensubu subaylardan terör örgütü ile dirsek temasi kuranlar oldugunu yazdim. Emekli Tuggeneral Levent Ersöz’ün sinirda Cemil Bayik’la dosya alis verisinde bulundugu gazetelere düstügünü not ettim. Emekli Tuggeneral Veli Küçük’ün 12 bini Talabani’ye, 12 bini Barzani’ye olmak üzere Kuzey Irak’a 24 bin silah gönderdigi, Barzani’ye giden 12 bin silahin 6 bininin Cemil Bayik’a teslim edildigi konusu Ergenekon Iddianamelerinde yer aldi. Zaman’da Ihsan Dagi söyle yazdi: {SAYFALAMA} “Bu ülkede yeni anti-semitizmin babasi sayilabilecek bir kisi Ergenekon sorusturmasi çerçevesinde gözaltina alininca kiyamet koptu. Içerde yükselen itirazlara sasmiyorum ama Oda TV ve Soner Yalçin’a disarida en fazla arka çikanlarin Israil lobisi, ABD’deki Yahudi lobisinin en etkin gazetesi New York Times ve Amerikan “neo-con’lar olmasi izaha muhtaç.” Izaha muhtaç bir sey yok degerli Ihsan Dagi. Türkiye’deki Ergenekon CIA ürünü, Pentagon kontrolünde bir yapilanma. Tipki Italya’daki Gladio’nun CIA ürünü oldugu gibi. Yarbay Nesimi Soner Dedeoglu söyle demis: “Biz niye mücadele ediyoruz? Bu meslekte kaldikça deger yargimi yiyorum… Ben Hakkari’de iken 970 küsur sehit vardi. Simdi 1400 küsur olmus. Iç güvenlik birliklerinde egitilemez kazmalarla bizi operasyonlara gönderiyorlar. Sehit vermemiz kaçinilmaz…Ne zaman çiksan operasyona durmadan sehit verirsin. Daglica da öyle.” 12 sene Özel Kuvvetler’de çalismis ve yarbay rütbesine gelmis bir subayin Ergenekon’un CIA eseri oldugunu anlamasi tuhaf. Emekli Albay Necabettin Ergenekon’un söylediklerini duymamis olmasi acaip. Benim defalarca baski yapan “gizli çete serisi” polisiye romanlarimi da görmemis. Türkiye’de Siyonist bir derin çete var, her geçen gün ipligi pazara çikiyor. Silivri sürecine, Savci Zekariye Öz’e çok sey borçluyuz. Beyin vitamini: Konuya ilgi duyanlara Ergenekon’un Sifreleri, Itiraf Ediyorum, Itiraf, Cehennem Vadisi, Mafya Kiskacinda Vurgun” isimli polisiye romanlarimi tavsiye ederim. Irtibat 444 24 14.